Salı, 04 Haziran 2013 21:01

TAKSİM, MENFAAT VE DEMOKRASİ

Kız kardeşime sordum, “-Taksim’deki olaylardan nasıl etkilendin? Ne anladın?” diye. Oda, sadece: “-Korktum!” dedi. Neden? “Ülke kaosa mı sürükleniyor, bir iç ayaklanma mı çıkıyor, yine terör mü başlayacak, biz ne olacağız?” soruları…

        Anam da Düzce’den aradı. “-Oğlum İstanbul karıştı, köye gelin!” diye.

 

        Halkta oluşan birinci duygu KORKU.. Daha önce de yazmıştım. Halkı kolay yönetmek ve yönlendirmek için sistemin ağaları üç şey yapmıştı. Halkı Cahil bıraktılar, sundukları putlara taptırdılar ve korku yaydılar. Sadece politika dışında kalmış kesimler korkuyor. Ancak AKPARTİ’YE oy veren %50’nin en az yarısı bilinçli seçmen. Onların bu olaylar sonucu, bilinci, kaygısı ve maalesef hırsları arttı.

        Olaylara meydan verenlerin seçtiği riskli döneme ve icraatlarına bakın.

        Suriye’deki zalim, Şii’liğin ve maalesef Alevi’liğin arkasına sığındı. Geleneksel Pers hegemonyasını ve Safavi Şiası sapkınlıkları sürdüren İran ise Akdeniz’e kolay ulaşmanın rüyasıyla Hizbullah’ı çatışmaların içine soktu. Suriye’de insanlar camilerde katlediliyor. Irak’ta Şii Maliki ayakkabıları ile İmam-ı Azam camiine giriyor.

       

        Ve şimdi Türkiye..

        Taksim olaylarında internette çöplüğe dönüşmüş camiler, ayakkabıları ile camileri işgal etmiş göstericiler, daha da kötüsü bira kutuları. Eylemlere destek verenlerin bir kısmı bu görüntüleri yalanlama adına “- Polis atmıştır.” diyor. Maalesef bu olaylarda hükümetle derdi olan tüm kesimler, yan yana geldikleri insanların durumuna bakmaksızın kol kola girdi. En çok ta alnı secdeye değen kesimlerin internetteki “TC” eylemlerine katkısını şaşkınlıkla izliyorum.

        Bu eylemler 28 Şubat Sürecinden çok daha organizedir. Sadece sosyal medya ile örgütlendiği düşünülmemelidir. MİT ve Emniyet işin arka planını ispatlarıyla ortaya çıkarmalıdır. Türkiye karışırsa tüm Ortadoğu karışır. Olayları çıkartanların ve bu günlere getirenlerin zaten hedefi budur. PKK ve bölücülük çözülürse geleneksel Türk Solu örgütlenmeleri harekete geçireceklerini buradan basbas bağırdık.

        Hükümet çevreleri çözüm sürecinin sarhoşluğundan kurtulmalı ve hiçbir şeyi küçümsememelidir. Sadece bir şeyi hatırlatacağım hükümete. Siz Özel Kuvvetlerin alt unsuru Seferberlik Tetkik Kurullarının sivil uzanımlarının ve örgütlenmelerinin listelerini alabildiniz mi? Bu listeleri MİT’in ve Emniyetin ilgili birimleri ile paylaştınız mı? Zannetmiyorum. Bu bile yapılamadıysa endişe ediniz.

        Ey Halkım. Demokrasiyi ve ülkenin geleceğini kendi hırsları için tüketenlere prim vermemelisin. Bu kesimler bir avuç seçkinci ve işbirlikçinin tezgâhı ile ülkemizin geleceğini tüketmeyi hedeflemektedirler. Ne acıdır ki sokaklarda ilköğretim ve lise öğrencileri gezdirilmektedir. Bu ülkenin geleceğine yazık edilmemelidir. Hükümet dikkatli davranmalıdır. Polis orantısız güç kullanıyor da ne demek? Her yer yağmalanırken emniyet ve asayişten sorumlu polis lakayt ve duyarsız mı kalacak? Olayları seyir mi edecek?

        Muhalefet milletvekillerinden olayları kışkırtan ve küfredenlerin yasal korunması kaldırılmalı ve dava açılmalıdır. Polise o kalabalığın önünde ana-avrat küfretmek ne demek? Bu gözü dönmüşlüğün hesabını milletimiz sandıkta soracaktır. Sormalıdır. Siz bir hükümeti beğenmeyebilirsiniz. Hesaplaşma yeriniz sandıktır.

        “Ordu göreve!” Malum 2. Abdulhamid Han’a karşı yürütülen Harekât Ordusu’ndan beri slogandır. Beyler o devirler geçti. Sonra Rahmetli Menderes’e yaptıklarınız? Bebek davası, Köpek Davası, “Harbiyeliler kıyma yapılıp askerlere yediriliyor.” yalanlarınızı bu millet daha unutmadı.

        Benim korkum sağduyunun kaybolmasıdır. Hükümet bu noktada çözüm üretmelidir. Birbiri ile çelişen beyanlardan kaçınılmalıdır. Milletimize olayların arkasındaki ihanet tezgâhları gösterilmelidir.

        

Son Düzenlenme Çarşamba, 05 Haziran 2013 21:39
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...