Salı, 16 Temmuz 2013 12:03

LİCE, TÜRKİYE, MISIR… ve SEN!..

Türkiye büyüdükçe sarhoşluğumuz artıyor. Oysa büyük çoğunluğumuzun maalesef bu büyüme ve değişimde hiçbir katkısı yok. Projemi yaptık? Hayır! Peki, bir proje teklifi ya da sosyal bir dönüşüm önerisi mi sunduk? Hayır! Emek verenlere maddi destek mi olduk? Ona da hayır! Peki, bu sarhoşluk niye? “-Efendim, bir çok hakkımızı kazandık, bakın başörtüsü, İmam Hatip Okulları falan.. Kendi silahımızı yapıyoruz, yollar, köprüler…” Doğru da, sen ne yaptın?

Ben işimdeyim gücümdeyim. Hayır! Sen sadece olanları istismar ederek daha çok kazanma derdindesin… Daha rahat yaşamak için ne gerekiyorsa yapma aşamasına geldin. Maalesef AK PARTİ’nin birçok teşkilat mensubunun da durumu bu.

Taksim Gezi Parkı büyük bir provokasyondu anlamadınız. Tayyip Erdoğan’ın şahsi gayret ve feraseti ile atlatıldı görünüyor. Oysa içten içten ısıtılmaya devam ediyor. Şimdi de Lice. Ne oldu Lice’de? Karakol yakıldı canım? Bu kadar mı? Hayır!

Lice’den çıkacak çok sonuç var. Lice’den uyuşturucu çıkar. Lice’de ekilir ayrıca. Lice’den uyuşturucu baronları da çıkar. Bilmezsiniz adlarını. Ama İtalya’da, Kanada’da, ABD, Meksika.. Birçok ülkede bir limanda şaibeli bir yüklemenin başında görürseniz şaşırmayın. Diyorlardı ya, “-Lice, Sicilya!” diye. Peki, bu kaçakçılık kimlerle yapılıyor? İşte tam da devreye burada devletin görevlileri yani bu işlere bilerek yol verenler giriyor? Bu adamlar lafa geldi mi “Vatan, Millet, fedakârlık hatta din, iman” diyen adamlar. Gerçek öyle mi? Hayır! Uyuşturucu baronlarının adamları bunlar, bazen de gerçek emir verici ve yönlendiricileri bu devlet görevlileri. PKK’yı kurduran, büyüten de bunlar.. Bunlar, güçlü devlete düşman, çünkü kanunların işlediği bir devlette nasıl at oynatacaklar? Çözüm sürecine derin PKK’da karşı, derin devlette. Çünkü her ikisi de maşa ve işbirlikçi. Hain. Güneydoğuda halka pislik yedirerek, işkence ederek PKK’yı büyüttüler. Uyuşturucuyu bizzat kamu ve TSK araçlarında taşıyarak. Erbakan Hocam’ın “Sakallı Hüsnü” dediği adamlar yani bizler ne yapıyoruz? Seyredip sadece nemalanma derdindeyiz. AKPARTİ teşkilat başkanları ve Belediye Başkanları hâsılı yerelde yöneticilik yapan kadroları, halkı bilinçlendirmek gibi temel bir sorunları varken bu manada anlatılması gereken çok şey varken ne yapıyorlar? Sarhoşluğa devam.

Siz hendeği atladığınızı zannedin. Menderes’in ve Özal’ın sonu dramdır. Katledildiler. Sonra. Düşünün Menderes’ten sonra mirası Demirel’e bir gecede sundular, tam kırk yıl çektik. Özal’dan sonra Mesut Yılmaz. Gelsin banka operasyonlu soygun ve talan. Şimdi R. Tayyip ERDOĞAN.. Ne kadar yanındasınız? “-Sonuna kadar mı?” Evet, bu halimizle o fedakâr adamın sonunu millet düşmanları ile kolkola hazırlıyoruz.

Artık kendimize gelme zamanı.

Aynı anda Mısır. Adamların hedefinde resmen ülkelerin başındaki yiğit, gözükara, fedakâr liderler var. Son 300 yıldır halkı zaten korkutmuşlar, yalaka yapmışlar, menfaatçi yapmışlar. Diyorlar ki, “-Bu baş belası liderlerini bitirelim gerisi kolay.” Sizlerde bunu görebiliyorsunuz. Ey halkım, ey Anadolu’da teşkilat yöneticiliği yapanlar… Bu aşağılama sizi hiç titretmiyor mu? Ne zaman sizlerde “-Derdimiz var!” diyeceksiniz. Malum Mısır’da Mursi’ye karşı ordu siyasileri uyarmış. Tıpkı Türkiye gibi. Ülkemizde de bu olay protesto edildi. Bakın şu sloganla; “PAŞALARIN TANKLARI, SUSTURUMAZ HALKI” Peki bu söz doğru mu? Hayır! Tanklar Milletimizin, kullanan askerde Milletimizin Evladı. Kimin malını ve evladını kime karşı kullanıyorsunuz? Bu hala çoğunluğun ezikliğinin göstergesi. AKPARTİ’nin yerelleri sorunu TOPLUMU BİLİNÇLENDİRME FAALİYETLERİ ile aşmak ve çözmek zorundadır.

Bir daha uyarıyorum, “Ne Türkiye’de ne de İslam Ülkelerinin hiçbirinde hendek filan aşılmadı.” Daha da kötüsü mezhep kavgası da kapıda. İran’ın Suriye iştahını kabarttı. Ortadoğu’da maalesef artık, İsrail, ABD, İran İttifakı görünüyor. Hedef kim? Kuşatılan ülke neresi? Türkiye. Parçalanan Coğrafya? Osmanlı Coğrafyası. Dağıtılan Medeniyet? İslam Medeniyeti.. Dolayısı ile yapmadığınız her şeyin tıpkı yaptıklarınız gibi hesabını vermeye hazır olun.

TSK’inde “Komutan; birliğinin yaptığı ve yapmadığı her şeyden sorumludur.” diye bir tanım vardır. Kul da Allah’a karşı aynen öyledir. Biline.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...