Ortadoğu karışıyor. Kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. Emperyalizm, bölgenin Müslüman Halklarının kendi kaderini tayin etmesinin önünü kesmek için bizzat kendi ordusuna ve diktatörlerine katliam yaptırıyor. Bu alçaklıklara karşılık ise; toplum daha bilinçli, daha tutarlı ve direnen bir toplum haline geldi.
Mısır’da yüzlerce insan şehid edildi. Şehidlerin çoğu keskin nişancılarca vurulmuş. Görüntülere bakıyorsunuz, Tıpkı 12 Eylül öncesi Taksim Katliamı gibi çevre binaların üzerinden ateş ediliyor. Ateş edenlerde bizzat rütbeli insanlar. Bilinçli bir katliam.
Türkiye, hem hükümet hem de halk nezdinde beklenenin üzerinde bir direnç gösterdi. Ülkemizin batıdan doğuya her yerinde ciddi bir direnç var. Tepki var. Yetiyor mu? Hayır! Resmin net kısmında şu görülmeli. Bu halkına nişan alıp ateş eden hain ordu mensupları nasıl bir ruh haliyle nerede yetiştirildi? % 50’nin üzerinde oy almış bir siyasi kadroya karşı, sokaklardan ayrılmayan halka ve onların taleplerine karşı, Sina’da İsrail’e karşı yapamadığınızı nasıl yaparsınız? İlk icraatı Filistin Halkını aç bırakmak olan darbeci generallere böyle itaat edip, kendi halkınıza ateş edebilirsiniz?
ABD, AB ve BM’in duruşuna da şaşanlar var. Soruyoruz, Mısır’daki darbeci hainler kimin maşası? Onlara finansal destek veren kabile kralları kimin kulu? ABD ve Siyonizmin karşısına mı çıkmışlar şu ana kadar.
Suriye, turnusol kâğıdı gibi AB ve İran’ın duruşunu netleştirdi. Artık İran’la ilgili Sünni dünyanın hayalleri maalesef bitti. Mısır’da da Arap ve İslam dünyasında saflar netleşti. Çağdaş batının ilkelliği bir kez daha gün yüzüne çıktı. Oysa şaşılacak bir şey yok. Batı ve emperyalist dünyanın tutumu o kadar net ki. 1960, 12 Eylül 1980, 28 Şubat darbelerinde ve Gezi Parkı Olaylarında nerede duruyorsa, bu gün Mısır’da da aynı yerde duruyor. Bölen, yıkan, katleden bu hain kadroların planlayıcısı, azmettiricisi. En kötüsü de bu felaketleri meşrulaştırıyor.
Ortadoğu’da özellikle olmak üzere, Müslüman toplum tüm kadrolarını kendisine benzetmelidir. Bu gün hala Askeri Liseye öğrenci alınırken aile fertlerinin fotoğrafları istenip, anne ve kız kardeşlerin başı yazmalı (başörtülü) resimlerine bakılıp insanlar ayrıştırılıyorsa sorun devam ediyor demektir. O zaman siz hala iktidar değilsiniz.
Geliyoruz Somali’deki El-Kaide (El-Şebab) baskınına. Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor. Düşünün İslami bir örgüt katliam yapmaya geliyor. Hem de Mübarek Ramazan’da. Mekke’li müşrikler bile haram aylar deyip büyük günahlardan kaçınırlardı. El-Kaide kimin? CIA’daki ağaları iyi yönetiyor onları da. Ambulans uçağımız Mısır üzerinden geçirilmiyor. Organizasyona bakın. Soysuz darbecilerin yaralı ve şehid polislerimizi getiren uçağımıza bile tahammülleri yok.
Türkiye halkı, iktidarı ve muhalefeti ile çok sorumlu davranmalıdır. Gelinen noktada içeriden ve dışarıdan kuşatılan bir Türkiye var. Bu gün CHP’li bazı milletvekillerinin darbeciler lehine yaptığı talihsiz konuşmalar, insanlık ayıbıdır. Bir gün insanlık emperyalizmin tüm ayıplarını da, emperyalistleri de, onlara kulluk yapanları da tükürüğünde boğacaktır. Allah mazlumlarla beraberdir. Ancak mazlumun bilinçli olması, ısrarlı olması, tutarlı olması en önemlisi de birlik içinde olması sosyal bir gereklilik olarak görülmektedir. Yoksa parçalanmış, birbirine düşürülmüş, geçen Cuma Hutbesinde de ifade edildiği gibi “-Allahü Ekber” sesleri ile diğer Müslümanlara ateş açmak ihanettir. Allah hesap sorar. Hem yapana hem de seyredene…
Medeniyetimin Merkezi Anadolu’yu yurt yapan, yurt tutan Müslüman İnsanlar. Ayyıldızlı al bayrağın fedakâr sancaktarları. Sizler Türk, Kürt, Laz, Boşnak, Çerkez, Abaza, Arap, Alevi, Sünni, Şii 1000 yıldır İslam’ın Sancaktarı ve cihangirleri, 500 yıldır Resulullah (SAV)’nin halifesisiniz. Tüm Müslümanlar ayçiçeğinin (günebakan) güneşe baktığı gibi gözü size dikmiş bakıyorlar, izliyorlar. Sizden ümit ediyorlar. Sorumsuz, bilinçsiz ve idraksiz geçireceğinin her anın hesabını yarın Hakk’ın huzurunda çok zor verirsiniz. Benden söylemesi.
