Cuma, 13 Eylül 2013 16:13

12 EYLÜL, 28 ŞUBAT VS. HATIRLATTIKLARI

       Tüm dünyada çatışmalar vardı. Dünya iki blok. Doğu Bloku yani Demir Perde ve Batı Bloku.

       Komunizm tehlikesi var. Ülkeye komunistler girememeli.

       Diğer yandan işçiler eziliyor. TÜSİAD seçilen hükümetleri hoplatıyor. Tüm ülke kuyruklarda.

       Her gün yüzlerce genç vuruluyor. Her yerde grev var.

       Demirel ve Ecevit değişimli iktidar. Ordu arada bir muhtıra veriyor.

       Halk korkudan ne yapacağını şaşırmış. Her yerde sıkıyönetim var.

       ABD mutlu, SSCB mutlu, Almanya, Fransa, İngiltere, İsrail ve Çin mutlu. Çünkü ülkede her birerinin desteklediği terör gurupları var. Klasik komunist örgütleri SSCB (Rusya) destekliyor. TİKKO, DHKPC vb. örgütleri Almanya, Ülkücü yapılar sağ iktidarların ve NATO’nun şahsında ABD güdümlü. İsrail hepsinin içinde. İlginç ama çoklukla sol örgütlere silah kapitalist batıdan, sağ örgütlere Bulgaristan üzerinden geliyor. Tabii bu girift ilişkiler çok sonra ortaya çıkıyor.

       Sıkıyönetim Komutanları ve Ordu ne yapıyor? Onlar dönemin Komutanlarından Bedrettin Demirel’in de ifadesi ile ihtilal şartlarının olgunlaşmasını bekliyorlar. Yani daha çok kan…

       Tabii bu işlerin dengede gitmesi gerek. Kan çoğalırken taraflar da dengeli büyümeli. Koordinatör gerek. Bu da Gladyo. Yani NATO’nun Silahlı Kuvvetler içindeki tepe kadroyu örgütleyerek sokağı ve ülkeyi kontrol ettiği yapı.

       İtalya’da, İspanya’da, Yunanistan’da ve en son Türkiye’de benzer yapılarla ciddi mücadeleler verildi. Türkiye’de kavga devam ediyor. Bu adamlar hepimizden Vatanseverdir, Milliyetçidirler. Dindar değillerdir ama dinin de sahibidirler, duruşları ile de Allah’la pazarlık halindedirler. Müslümanlıkta onların kitabına uymalıdır.

       İhtilaller hep bir sonrakinin zeminini oluşturmuş, yeni ihtilal ve darbelerin de zeminini hazırlamıştır. Her darbe döneminde önce saldırılan yer ülke hazinesidir. Ekonomi çökerse ülke çöker. Vatanseverlik ve devletçilik adına, Atatürkçülük ve laiklik adına ya da maskesi ile yapılmıştır tüm bunlar.

       12 Eylül günü olaylar darbe ile bir anda durmuştur. Oysa bir gün önce de ülkeyi sıkıyönetim Komutanları yönetiyordu. 12 Eylül günü kullandıkları gençlik ve terör örgütlerinin liderlerini ve elebaşlarını tutukladılar. Ne oldu? Sokakta kullanılan eylemci kelaynak kuşu gibi ortada kaldı. Olaylar durdu. Uzun bir tutuklama ve işkence dönemi. Akabinde de kullanılan kadrolar emir ve silah veren ellerin işkencelerine uğrayınca anladılar ki ülkedeki kan gölünün gerçek nedeni dış bağlantılarmış.

Darbelere bakın! Acaba başındakiler gerçek planlayıcılar mı, yoksa emri uygulayıcılar mı? 12 Eylül darbecileri için “Bizim çocuklar başardı.[1]” cümlesi dönemin ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı Paul Henze söylemiştir. Kime demiş? 12 Eylül darbesinin yapıldığı gün ABD Başkanı Carter'a… Düşünün..

28 Şubat! Burada da yine benzeri. Asıl maksat kadroları ve sokağı yeni baştan dizayn etmek. Yaptırılan adamlardan biri bile “28 Şubat 1000 yıl sürecek.[2]” demişti. Özetle; kadrolarını böyle sıkı yapıyorlardı.

Millet 100 yıllık bu girdaptan Halkoyuna sunulan anayasa değişikliği sonucu Anayasal Kurumlar kaldırılamasa da yapılarında yapılan değişiklikle kurtuldu.

Şimdi yeni anayasanın kapısındayız. Milli İradenin hayat bulduğu yer olan TBMM sorumluluğunun bilincinde davranmalıdır. Halkımız bu manada daha dikkatli davranmalıdır.

Yeni bir seçim sürecine girilmektedir. Bu süreçte fert fert sorumluluk alınmalı ya da sorumlu davranılmalıdır. Unutmayalım ki geleceğin de anayasanın da demokrasinin de gerçek sigorta ve teminatı Halkımızın kendisidir. Eğer bu sorumluluğu siz Milli İradeye değil de onun bir kurumuna verirseniz işte o zaman o kurumların başındakilerin kölesi olursunuz. Hani adam padişah olmuş ta önce babasını astırmış ya. İşte öyle.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...