Perşembe, 10 Ekim 2013 13:23

Faili meçhul ayıbı

Ülkemizde gündem hep canlı ve hareketli. Takibi de yoruyor insanı. Ancak bu hengâme ve toz duman içinde unutulmaması gereken ve başımıza her an yenilerinin gelmesi de mukadder olan faili meçhuller.

         1990’lı yıllarda İç Güvenlik Harekâtı yapılan bölgelerdeki yüzlerce faili meçhul ayıbımız. Bir arkadaş diyor ki, Albay Cemalettin Temizöz olmasa zamanında Cizre’deki ayaklanmayı kim nasıl bastırabilirdi? Bunu söyleyen arkadaşım bir Jandarma. Ben de O’na şunu sordum: “Acaba o kadro ayaklanma mı bastırdı, yoksa ayaklanmaların çıkmasına sebep mi oldu?” Sonra “Bölgede neler yapıldığını biliyorsun değil mi?” dedim. “Sen nerelisin?” diye sordum sonra, “Manisa Kula” dedi. “Peki, bu yapılanlar Kula’da yapılsaydı halk ayaklanır mıydı?” dedim. Durdu. “Evet” dedi. Çok iyi düşünülmeli. Batıdaki insanlar bu acıları bilmiyor.

         Ben burada işlenen sebepsiz cinayetlerden değil bilinen meşhur cinayetlerden söz edeceğim. Uğur Mumcu.. Sebep? PKK ile devletin içindeki uyuşturucu baronlarının ilişkilerinin deşifre edileceği endişesi. PKK ve Apo’yu yetiştiren ve azmettiren kadroların deşifre edileceği… Öldürüldü. Bir taşla birkaç kuş vurdular. Cinayeti olmayan dinci teröristlerin üzerine yıkarak, “Mollalar İran’a, Kahrolsun şeriat!” naralarına gerekçe oluşturarak, tarikat şeyhince tecavüze uğrayan masum kız Fadime görüntüleri ile halkın cepheleşmesini sağladılar.

         Jandarma Komutanı Eşref Bitlis Paşam. Kuzey Irak’taki Türkiye yanlısı Kürt gruplar dahil el atmıştı. Yumuşak, bölgeyi tanıyan bir komutandı. Önce ABD uçaklarınca Özel karargâh subaylarının olduğu helikopter düşürüldü. Sonra da kendi bindiği uçak. Failler nerede? Uçağın hangarında kaldı. Ya azmettiriciler? Akabinde O’nun kadrosundan Bahtiyar Aydın Paşam şehit edildi. Sonra dövülerek şehit edildiği yıllar sonra mezarı açılarak ortaya çıkartılan Albay Kazım Çillioğlu. İntihar etti dendi. Kim dedi? Hangi adli tıp, hangi savcı? Döverken kaburgalarını kırmışlar kahraman albayımızın. Kim? Kimler? Kimin emriyle? Hala bir Jandarma generalinin evrak yaktırdığı söyleniyor. Dönemin Bölge Komutanı, Çillioğlu Albay’ın Komutan yardımcıları.. Bu arada cinayeti zamanında kahraman olarak sunulan Yeşil’e işlettikleri ile ilgili delillerden söz ediliyor.

         28 Şubat sürecinin cinayetlerinden biri de, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Sözcüsü ve Fazilet Partisi Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı cinayetidir. Düşünün, belki Ergenekon o zaman çözülecekti ve Balyoz vb. baskılar olmayacaktı.

         Son dönemde ise ASELSAN vb. bilim kurumlarında çalışan mühendislerin ölümleri. Burada da evrak, belge ve görüntüler hep jandarmada kayboluyor. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinde günlerce farklı yerleri arayanlar, enkazın başına ilk giden teknik ekip, hepsi jandarma. En son Emekli Yarbay Şenol Özbek Ağabeyin ilginç bir trafik kazasında ölümü. Yine Jandarma bölgesi. Ambulansa bindiğinde yaşadığı söyleniyor.

         Rahmetli Özal’ın şehadetinde yine tutuklu bir Jandarma generalinin adı geçiyor. Özdemir Sabancı cinayetinde de azmettirici vb. konumda yine zorlansa başka bir jandarmadan emekli şu anda tutuklu generalin ismi her an gündeme gelebilir. Bu cinayetler yüzyılın cinayetleri aslında. İstanbul-Isparta seferini yaparken düşen uçakta hayatını kaybeden 6 bilim adamının Nükleer enerji alanında Milli bir projenin içinde olduklarını biliyoruz.

         Daha önce de dikkat çekmiştim faili meçhullere. Bu ayıbımız bizim. Sayın savcılar ve Emniyet birimleri cinayetlerin üzerine gitmeliler.

         Bu arada faili meçhul olmayan bir cinayette var. Malumunuz Danıştayda işlenen cinayet. Her şey organize edilmiş. OYAK Güvenlikte kamera kayıtları öyle bir silinmiş ki kayıt yapan diskler adeta kazınmış. Şahitler hazır. Emin Çölaşan’ın eşi şimdi ADD başkanı Tansel Çölaşan sanık ve katil avukat için “Allah’ın askerleriyiz.” diye haykırarak ateş etti dedi. Ama oyunu bir kahraman polis sanığın üzerine atlayıp yakalayarak bozdu. Yoksa gelsin yeni bir 28 Şubat. Bu cinayette de yine emekli subaylar ve Jandarmadan emekli bir general azmettirici ve planlayıcı olarak başrolde.

         Yeni Gezi, Gazi vb. olayların yaşanmaması için, yeni faili meçhullerin işlenmemesi için, her şeyden önemlisi de bilinçli toplumun oluşturulması için faili meçhul ayıbından kurtulmak ülkemizin ve hükümetin boynuna borçtur. İlgili kurumların başındaki, bakan, genel müdür, komutan, savcı vb. kim varsa millete borcunu yerine getirmek için gereğini yapmalıdır. 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...