Cuma, 07 Şubat 2014 10:46

DEVLET VE TÖRE

        Bir süredir “DEVLET” kelimesi bizi adeta rahatsız eden bir kelime oldu. Düşünüyorum, “Ya devlet başa, Ya kuzgun leşe!” diyen milletin evladı olarak neden? Sebebi açık. Hadim (hizmetkâr) devlet olması gerekirken, zalim devlet olunca sorun yaşandı.

         Oysa geleneksel yapımızda toplum ekseni insan olan yapılarla yönetildi. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” dedi Büyük Dedemiz Şeyh Edebali Osman Gazi’ye. Töremizde bu vardı. Devlet son yüzyılda İttihatçı ve mason kafalarca töreden ve insanımızdan uzaklaştırıldı, yetmedi bu. Zalim oldu. Düşünün TBMM’inin ilk cinayetini. Deli Halit (Karsıalan) Paşa neden öldürüldü? Halkı hakir gören bu zalimler güruhu nereden çıktı? Halkın Ezanına düşman, kahvesine düşman, camisine düşman.. Hem de sözde Halkçılık adına Halk Düşmanlığı yapan bu kadrolar nereden çıktı? Oluşan statükoya karşı halkın kavgası başladı.

         Ancak kavga, mecraından çıktı. Kürtler, Kürt oldukları için devletin onları aşağıladığını düşündüler. Haklılık payları da vardı. Düşünün resmi söylem ve Türk Milliyetçi tezleri, Kürt’ün Türk olduğunu iddia ediyordu. Ya da Turanî yani akraba. Ama gerek devletin, gerek Milliyetçi grupların Türk Dünyası Haritalarında, Japon Denizi kıyısındaki Şaman Yakut Türkleri vardı ki en az 2000 yıl önce ayrı düştüğümüz ırkdaşlarımız. Ama 1000 yıldır, Malazgirt’ten itibaren omuz omuza olduğumuz Kürtler yok. Mesela, İran Kürtleri, Afganistan Kürtleri, Irak Kürtleri vb. Yani lafta kardeş ve aile. Ama aile fotoğrafı çektirirken sen dışarıda kal. Oysa Kürt her şeyi ile aileydi.

         Türk ise devletten uzaklaştı. Devlet sürekli değerlerini rencide ediyordu. Kılığı, kıyafeti, sazı, sözü, camisi vs. Özellikle son süreçte devletle beraber, Türk adına da bir husumet oluştu. İşte bunun üzerinde durmak lazım.

         Devlet, bizi bir arada tutan organizasyonun adıdır. Son anayasa değişikliği ile devlet bir parça milletle barıştı. Uyumlu hale geldi. Şimdi bu yeni duruşa milletçe sahip çıkma zamanıdır.

         Gelelim Türk’e. Evet Türk bir ırkın adı değildir. Anadolu’yu Mazlumlar için ana rahmine döndüren, İslamı ve emrettiği medeniyeti kendisine mihenk yapmış büyük ve muzaffer bir maziden istikbale omuz omuza yürüyen, Türk’lerin, Kürt’lerin, Arap’ların, Çerkez’lerin, Boşnak’ların, Arnavut’ların ve diğerlerinin ortak adıdır. Geçmişinde kara ve ayıp olmayan bir kutlu duruşun adıdır. Hatırlayın İran eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ne demişti. “TÜRKLER 600 SENE BARBAR AVRUPALILARDAN ASYA’YI KORUDULAR.” Evet, bu değerli bir tespittir.

         Bakın Kazakistan Cumhurbaşkanı, ülkemizde de basılan “Tarihin Akışında” adlı kitabında ne diyor? “Bölgenin kaynaşması için zamanında Avrupa ülkelerinin sahip olduklarından çok güçlü önkoşullar mevcuttur. Dış tehditler, kültürel- tarihi kökler, din, toprak –coğrafi- birliği, medeniyet ve kültür birliği, Dünyaya aynı kapılardan çıkabilme ve açılabilme, ekolojik problemler vb. bu kaynaşma için gereken altyapıyı oluşturmaktadırlar. Avrupa Birliğinin mimarları böylesi kaynaşma önkoşullarını ancak hayal edebilirlerdi ancak Türkler bu koşullara kendiliklerinden sahiplerdir.” Çok doğru. Buna bölücü Kürtler itiraz edebilir mi? “Dil!” diyebilirler. Ama dikkat edin “dil birliği”nden söz edilmiyor.

         Oysa birlikte yaşana yerlerde Türkler Kürtçe, Kürtler de Türkçe biliyor. İşte Erbil, işte Kerkük, İşte Elazığ, Van vb.

         Töre kelimesinden korktuk. Oysa Ergenekon destanındaki demirci ile, Kürt Demirci Kawa aynı adamdı. Kimbilir?

         Kendisinden, geçmişinden ve değerlerinden korkan bir toplumda soysuzlaşma ve çökme devam eder gider. Oysa imanına, edeb ve terbiyesine, töresine bağlı toplumların birliği ve beraberliği artar. Unutmayalım, Medeniyetimizi ihya ettiğimiz devletlerimizi, Selçuklu’yu da, Eyyübiler’i de, Osmanlı’yı da, Türkiye Cumhuriyetini de İslam, İman ve Töre temelleri üzerine kurduk. Türk Muhammed Alparslan’la Malazgirt’ten Anadolu’ya girerken, Kürt Selahaddin’le Kudüs’ü kurtarırken, Türk Fatih’le İstanbul’a girerken, Çanakkale’de etten duvar kurarken, hep bebaberdik.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...