“Peşmerge Ordusu! Kobani’ye destek için geldi.” Hükümet nasıl tarif ederse etsin ama halkın tanımı bu.

Gelenler adeta Bağımsız Kürdistan’ın mazisi kahramanlıklarla dolu, büyük ordusunun unsurları gibi karşılandı. Tabii araçlarının modelli olması hariç ordu değildi gelenler.. Adeta üniforma giydirilmeye çalışılmış başıboşlar topluluğu gibiydi.

Bir askeri birlik, göreve giderken plan yapılır. Bu planda, intikal hızından tutunda, nerelerde konaklayacağı, mola vereceği, ikmali, lojistiği, görev alanına gidene kadar alınacak koordinasyon tedbirleri, görevinin tanımı hepsi olur. Yapacağı göreve göre tertiplenir en başta. Ama görünen o ki; bu gönüllü kahramanlar ne yapacaklarından ve görev tanımından bihaberler.

Öğreniyoruz ki; dokuz Peşmerge firar etmiş, savaşmamak için. Bizim jandarmalar yakalayıp zorla göndermişler. İnsan onları basının karşısına çıkarmaz mı? Şanlı Ordunun gönüllü unsurları basına bir şeyler söylerlerdi belki. Onları kahraman olarak karşılayanlar da ordu nasıl olurmuş görürlerdi. Yine öğreniyoruz ki altı obüslerini de Kobani’ye götürmemişler. Yani bir Obüs Bataryası. Ya da Topçu Birliği. Kolay mı zannediyorsunuz? Ateş Desteğini yapacak adamlar önce manevrayı iyi bilmeli. Sonra bu Obüslerin İleri Gözetleyicilere ihtiyacı var, Ateş İdare Merkezine ihtiyacı var. Silahı doğru mevzilendirecek Obüs Mürettebatına ihtiyacı var.

Ordu olmak kolay mı zannediyorsunuz siz? Bakın Ordumuza!.. 5000 yıllık deneyim, birikim.. Doğrusu ile yanlışı ile. Ama bu birikimler çok değerli. Mazisinde kitle katliamları olmayan Türk’ü ile Kürt’ü ile, Sünni’si, Alevi’si ile pak ve temiz bir milletin ordusu… Bir buçuk milyar İslam’lar başta olmak üzere, tüm dünyanın da İslam’ın son büyük ordusu kabul ettiği ordu.. Türk Ordusu..

Bir daha yazacağım Bediuzzaman Said-i Nursi Hz.’nin Irkçı Türkler’e ve Kürtler’e cevabını; “Efendiler, Ben herşeyden evvel Müslüman’ım ve Kürdistan'da dünyaya geldim. Fakat bu Türkler’e hizmet ettim ve yüzde doksan dokuz menfaatli hizmetim Türkler’e olmuş ve en çok hayatım Türkler içinde geçmiş ve en sadık ve en halis kardeşlerim Türkler’den çıkmış ve İslâmiyet ordularının en kahramanı Türkler olduğundan, meslek ve hizmet-i Kur'âniyem cihetiyle, her milletten ziyade Türkler’i sevmek ve taraftar olmak kudsî hizmetimin muktezası olduğundan, bana Kürt diyen ve kendini milliyetperver gösteren adamların bini kadar Türk milletine hizmet ettiğimi, hakikî ve civanmert bin Türk gençlerini işhad edebilirim. ”

1 Kasım Kobani Günü olaysız geçti denebilir. Demek ki; Apo, PKK ve HDP kendi yandaşlarını kolaylıkla kontrol edebiliyorlar. Öyleyse bundan sonra çıkacak provokasyonların baş sorumluları çağrıyı yapanlardır. Sakın bize olaysız geçen 1 Kasım’ı gösterip ne kadar masum olduklarını anlatmasınlar. Bu aldatmacalara karnımız tok. Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki duruşlarını korusalar Türkiye’de Ana muhalefet olurlardı. Ama HDP’nin asıl maksadı birlik olmak değil, ülkeyi bölmek. Dolayısı ile yakaladıkları bu sinerjiye bile arkalarını döndüler.

ABD, AB, İngiltere, Almanya, İsrail için PKK ve Kobani neden önemli? Malum İttihatçıları hepimiz biliyoruz. Irkçı, Batıcı, kendi yerli değerleri ile kavgalı, seküler… Bu kafa Osmanlı’yı paramparça etti, yetmedi, cumhuriyetle kadrolaştı ve ülkeyi yeni büyük bir bölünmenin başına getirdi. PKK ve HDP ise Kürt İttihatçı hareketidir. Türkiye’de de maalesef seküler Türkler’i Kobani’de dincilerle savaştıklarına inandırmışlardır. Aslında 12 Eylül Öncesi Solcu, sağcı diye basit ama büyük kamplaşmalar vardı ya, yine benzer kamplarda ülke. Solcu HDP ve CHP bir tarafta, sağcı AKPARTİ ve MHP diğer tarafta. Burada görülmesi gereken asıl nokta şu dur. Koalisyon güçleri neden Kobani’ye bu kadar destek oluyor? Cevabı aslında kilidi açıyor. Emperyalizm sadık bir uşak buldu yine PKK+PYD+HDP.. Uşağı bölgede var etmeli, yok olmasına izin vermemeli. Peki, CHP’liler ve sağduyulu Kürtler bunu neden görmez, göremez? Altan TAN acaba görmüyor mu? Ya da Sırrı Süreyya Önder.. Görüp göz yumanlar ciddi bir vebal altındalar.

Fransa’nın duruşu da önemli. Suriye’yi 1. Dünya Savaşı’ndan sonra onların işgaline terk etmiştik. İngiltere-ABD ekseni Fransa’yı bölgede dışlayınca Türkiye ile yakınlaştılar. Kanuni Süleyman gibi bu iyi değerlendirilmeli.

Ülkem ve Medeniyet Coğrafyamız zor günler geçiriyor. Dileriz halkımız Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimizin bu Milli duruş ve Mücadelesini görür ve hep arkalarında durur.