Cuma, 20 Mart 2015 14:28

ÇANAKKALE’Yİ ANLAMAK

  Çanakkale. Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephesi. İnsanlık Tarihinin en büyük, en kanlı muharebelerinin geçtiği cephe. Düşünün yarım milyona yakın insan orada yatıyor. Yan yana yatırsanız tüm yarımada asker ölüleri ve şehidlerle dolardı değil mi?

    Son yıllarda moda bir laf gelişti. ÇANAKKALE RUHU!..

Genel anlamda Çanakkale’yi değerlendirenler iki gurup. Bir gurup Çanakkale’nin ruhsuz, sadece kuru kahramanlıkla kazanıldığı iddiasında. Diğer gurup ise, Çanakkale’nin sadece ruhla kazanıldığı iddiasında. Her ikisi de tek başına doğru değil. Çünkü Çanakkale’de ruh, iman ve şuurla, bedenler, zekâ, askeri bilgi ve kahramanlık bir araya gelmişti. Çanakkale’de İman ve aksiyon birleşmişti.

    Balkan Savaşlarından mağlup çıkış subayların gururunu kırmıştı. Bu Türk Ordusu için büyük bir ayıptı. Telafi edilmeliydi. Anadolu için ölüm kalım günleriydi. Devlet-i Aliye yıkılacaktı. Anadolu elden gidecekti.

İnsanımız kınaladı oğullarını gönderdi cepheye. Vatana kurban olsunlar diye.

    Üstlerinde üniformaları yoktu. Yiyecek kumanya da yoktu. Ama imanları vardı.

    Bu günlerde Çanakkale işleniyor filmlerde. Ama topraklarımızı işgale gelen Anzak ve İngilizler aklanıyor. Adeta Mehmetçiklerimizin Vatan ve İman savunmasına eş olarak sunuluyorlar. Bu böyle değil. İngiliz ve Fransızlar, Çanakkale’ye asker toplarken son Haçlı Seferine çıkılıyormuşçasına geldiler. Bunu milletimizden saklamak ahlaksızlıktır.

    Çanakkale’den alınacak çok dersler var. Yüzbinlerce şehidimizin hayatına mal olan ve “ve mili mücadelenin ruhunu oluşturduğu” Çanakkale muharebeleri bugün olduğu gibi, bundan sonrada milletimizin aziz hatıraları içinde anılacaktır.

Çanakkale Harbi; harpte talimname usullerinin yanı sıra insan zekâsının, muhakeme kabiliyetinin, fedakârlığının ve yokluk içinde fakat inanmış bir milletin evlatlarının başarı ile sevk ve idare edildiğinde neler yapabileceğini, Türk Milletinin kahramanlık ve asaletini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Muhterem Okuyucular; Geçilemeyen Çanakkale’den gemilerimiz her defasında gururla, albayrağımızı dalgalandırarak geçerken, bizler ebedi Türk yurdu olarak kalacak Çanakkale’deki şehitlikleri gezerken; Harbin mücahitleri olan dedelerimizi, personelinin tamamının istisnasız şehit olduğu kahraman ve şehit 57’nci Alayı, bir düşman zırhlı gemisini tek başına attığı top mermisi ile batıran Koca Seyit’i Nusret Mayın Gemisinin fedakâr personelini, hâsılı tüm şehitlerimizi, gazilerimizi şükran ve minnet hisleriyle anıyoruz.

Çanakkale’de sadece Anadolum’un Türkleri ve Kürtleri şehid ve gazi olmadı. Yanlarında, Araplar, Balkan Müslümanları, Kafkasya Müslümanları, İran, Afganistan ve Türkistan’ın değişik bölgelerinden gelen İslam Asker ve Gönüllüler de vardı.

Onlar İstanbul’lu şehirli, Kosova’lı Arnavut, Balıkesir’li Tahtacı Yörük, Bitlis’li Kürt, Tunceli’li Zaza, Mardin’li Arap Artvinli Laz’dılar. Ama dedelerini tanıyorlardı, aynı ninnilerle büyüdüklerini biliyorlardı, düşmanlarının kim olduğunun daima bilincindeydiler. Bunları okullarda da öğrenmediler. Onlar iman sahibi ve ferasetliydiler. Bakmayın “çarıklı erkân-ı harp” diye anıldıklarına. Çarıklı ve poturluydular ama şimdiki biz okullular gibi kafaları karışık, gönülleri bulanık, imanları mütereddit, vatana bağlılıkları menfaate dayalı değildi.

Ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Bize Allah Onların her halinden hisse kapmayı nasip etsin.

Bu gün geldiğimiz noktada kıstırılmış, aklı bulandırılmaya çalışılan gencimize diyeceğimiz şudur;

“Mehmed, diril!..

Diril artık tıpkı Çanakkale’deki deden,

Sakarya boğazındaki mermi taşıyan ninen gibi..

Ayağa kalk!...

Ateşte İbrahim,

Firavun sarayında Musa,

Kâbe önünde mahzun ama emin ol…

Bedir’deki gibi yiğit,

Malazgirt Ovasında kefen giydiğin gibi yürekli,

İstanbul Surlarındaki gibi sabırlı ve atılgan..

Allah seninle, güven ve sığın O’na.

Unutma! Karşılığı dünyada bekleyen,

Ebedîleşemez…

 

(E) Yb. Halil MERT
Strateji ve Yönetim Uzmanı

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...