Pazartesi, 30 Mart 2015 11:57

Ortadoğu Neden Kan Ağlar?

Ortadoğu’nun “makûs tarihi” diyorlar. Nereden çıktı bu? Neden hemen kabulleniyoruz son yüzyılın oldu-bittilerini ? Ortadoğu Allah Resulü (SAV)’den günümüze küçük kesintiler dışında hep İslam hükümranlıkları ile birlik içinde oldu. Bu birlikte Türk hanedanlıkların büyük emeği vardır.

Ortadoğu Müslüman Türk’le huzur bulmuştur.

Emevi ve Abbasi Ordularında asker ve komutandı Türkler.

Eyyübi Hanedanlığı Kürt idi. Orada da yine ırkçılık ve kavmiyetçilik yapılmadığı için birçok Türk yönetici ve Komutan vardı.

Memluklu ise, Çerkez ve Kıpçak’larca yönetildi. Anadolu’da Baybars ismi çok yoktur. Gidin Kazakistan ve Kırgızistan’a “Beybars” ismine çokça rastlarsınız.

Arap hanedanlıklar Arapçılığı ve mezhebi ayrışmayı körüklediler. Günümüzde maalesef Araplar ile ilgili söylenen “Araplar’ın hemfikir oldukları tek şey anlaşamamalarıdır.”

Ortadoğu, önce İngilizler’in soktuğu fitnelerle birbirine düştü. Bir yandan bölgeye Irkçılığı sokarken, diğer yandan mezhepçiliği ve İtikadi fitneleri körüklediler. Bu gün Vehhabilik ve Selefiliği dikkatle gözlemleyin. Ortadoğu’da geleneksel İslamcılığın öncülüğünü Türkiye’de Milli Görüş, Arap ülkelerinde İhvan temsil ediyor. Ancak, bakın Mısır’da İhvan’ı asıl durduranlar kim? Selefiler değil mi? Peki, Sisi darbesine en büyük desteği kim verdi? Suudiler.. Sisi’nin ilk icraatları ne oldu? Filistin’in can damarı yer altı tünellerini kapatmak, İsrail ile yakınlaşmak, Mübarek denen hain ve hırsızı affederken, İhvan’ın mazlumlarını mahkum etmek.. Bu arada Ezher’de bir sürü sözde ulema ama satılmış hainlerin de Sisi’yi Peygamber ilan etmedikleri kaldı. Selefilik Mısır’da o kadar aşırı kollara ayrılmış ki, bu gün namaz kılıp Peygamberimiz (SAV)’in nübüvvetini reddeden din adamları var. Tüm bunların arka planına iyi bakınız.

Osmanlı yıkılırken, Ortadoğu düşerken emperyalizm önce Arap Milliyetçiliğini kullandı. Öncülüğünü de Osmanlı Harbiyesi’nden mezun Arap subaylara yaptırıyorlardı. Tabii sadece Arap Irkçılığı değil, ondan önce İttihatçılar aracılığı ile Ordumuza siyaset ve Türk Irkçılığı sokulmuştu. Bu gün hürriyet gazetesinin sloganı olan “Türkiye Türkler’indir.” sloganı o zaman söyleniyordu. Oysa Osmanlı’nın en geniş toprakları Ortadoğu, Arap yarımadası ve Kuzey Afrika’daydı. Halkın çoğu da Arap’tı. Peki, İttihatçıların bahsettiği Türkiye neresiydi? Evet, Aziz Okuyucu, demek ki önce İttihatçılar Anadolu’ya hapsolmaya ikna edildiler. Yani Lozan, oldu-bitti değil, 1900’lerin başında bizim Mason ihanet şebekelerinin üzerinde anlaştığı bir sonuçtu. Emperyalizm, Cumhuriyetle Lozan dayatmasına imza attıracak zemine geldi anlaşılan. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren okutulan resmi tarihte hain yaftası vurulan Osmanlı’ya bunu kabul ettiremediler demek ki.

Evet, Ortadoğu’da akan kanda Jön Türkler’den itibaren İttihatçıların suçu vardır. 2. Abdulhamid Han’ın karşısına çıkan herkesin, buna Din Adamları da dâhil suçu vardır. Osmanlı’nın sözde aydınlarından başladı ihanet.

Yıkılışı önlemek için gösterilen çabalar ise, maalesef bütünü kucaklayacak nitelikte değildi. Osmanlıcılık, Ümmetçilik ve en son Turancılık ile ifadesini bulan gayretler bütünün parçalarıydı. Çözümün kendisi değil. Bu gün bile o ayrışma ve yarım çabalar üzerinden çözüm üretmeye çalışıyoruz.

Gelinen noktada, Birinci Dünya Savaşı ile sadece topraklarımız değil, beyinlerimiz ve geleceğimiz yağmalandı. Cetvelle çizdiler sınırlarımızı. Köylerimizi, ailelerimizi böldüler önce. Sonra yağmaladılar. Satılmış ve inkârcı yöneticilerle yabancılaştırdılar birbirimize. Sonra, kavga ettirdiler.

Şimdi, ırkçılık belasının yanına bir de mezhep fitnesini soktular. Suriye’de ve Yemen’de süren mezhep savaşıdır. Yemen’deki operasyona fiili destek veren ülkelere bakın. İngiliz Kontrolündeki ülkeler. Peki, Irak’ın işgalinde Şii bölgeleri ve Basra’yı kontrol eden İngilizler’e karşı Şii’lerin bir kalkışmasını duydunuz mu? Hayır! Basra Körfezinde İran’lı denizcilerle, İngiliz denizciler birlikte balık tuttular. Emperyalizm işte böyle oynar. Eğer biz akılsız ve ferasetsiz davranırsak, birbirimize düşmanlığa devam ederiz. Bu gün Apo’yu peygamber gibi sevenlere bakın! Görmüyorlar mı geçmişte Apo’ya kimlerin yular taktığını. Ne İngiliz’i kaldı, ne ABD’si, ne de Almanya ve Fransa’sı. İran ve Rusya’yı da ekleyin. İsrail mi? İsrail’i Aktütün baskınında bizzat görürsünüz. İsrail’li subayların baskını yönettiğini..

Geçmişten ders alıp geleceğe yönelmeliyiz.

Ortadoğu’yu Ehl-i Sünnet bir araya getirdi. İttihad-ı İslam’ı şu anda ne Şii’ler ne de Selefiler tarihsel süreçle algılıyorlar. Geçmişte Osmanlı Halifesi’nin İttihad-ı İslam Çağrısı’na icabet eden Şii ulema da kalmadı. İran son 12 yılda tereddütsüz yanında duran Türkiye’ye bile karşı durmaktan asla imtina etmedi.

Biz, Ülke olarak geleneksel mirasa bağlı ve hürmetkâr davranıp, bölge insanının desteğini almaya devam etmeliyiz. Ülkeleri yönetenler maalesef işbirlikçi. Türkiye için tek çare bölgenin İslam Halklarının desteğini almaya, sempatisini korumaya devam etmesidir.

 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...