Pazartesi, 04 Mayıs 2015 17:47

Gelecek Mülahazamıza Yön Verecek İzler

Ülkemiz ve bölgemiz sürekli çatışma ve iç kavga alanı haline getirilmeye çalışılıyor. 12 Eylül 1980 öncesi kavganın sebebi ideolojik ve ekonomik sebepler gibi görünüyordu. Ancak Dünyanın da tek kutuplu olmasından sonra sebebin sosyal ya da ekonomik olmadığı anlaşıldı.

Birinci Dünya Savaşı devam ediyor. Çünkü Emperyalizm henüz istediği sonucu alamadı. Biz barış olduğuna inandırıldık. Oysa içimizde sürdürdüğümüz kavga ve çatışmaların gerçek tarafı Biz ve Onlar’dı.

Onlar Kim mi? En başta İngiltere vardı. Sonra mihverinde, ABD, Fransa ve İsrail. Almanya İngiltere ile kol kola olmamakla beraber, topraklarımızda karşımızdaydı hep. Lozan’ı imzalattılar. Sözde HÜR olduk. Ama koca devletimiz yıkılmış ve Anadolu’ya hapsolmuştuk. Bıraktığımız topraklarda milyonlarca şehidimiz, parçalanmış ve yıkılmış aileler vardı. Şehirlerimizin, köylerimizin tamamı harabeye çevrilmişti.

Sonra yurtlarımızda CHP ve paralelinde Arap Ülkelerinde de BAAS’çılar iktidar oldu. Görünürde sosyalist, Batı düşmanı ve anti emperyalist idiler. Ama akıl hocaları İngiltere ve Lozan’da Murahhas üyemiz Haim Nahum’du. Haim Nahum Anadolu’yu yani Türkiye’yi hallettikten sonra Mısır’a gitmişti. Yine çok anılmayan bir isim, İttihatçı Aziz Ali el-Mısri Paşa’yı da hatırlatacağım size. İttihatçı, Harekât Ordusu’nda Bölük Komutanı. Sonra Mısır’da Nasır’ın Sedat’ın akıl hocası. Nasıl?

Yakın tarihi doğru anlayamazsak ve anlatamazsak Birlik ve beraberliği nasıl sağlayacağız?

Anadolu’daki yakın süreç çatışmalarını ve darbeleri düşünün!

Cumhuriyet ve devrimleri sonuçları ile değerlendirin. İstiklal Mahkemelerini ve faili meçhul cinayetleri. Tasfiye edilen yerli ve Milli kadroları.

Şeyh Sait İsyanı, Dersim İsyanı diye işlenen cinayetleri ve Anadolu’da ekilen kin ve düşmanlık tohumlarını düşünün.

Atatürk’ün dahi daha sonra tasfiyesi ve öldürülmesini.

1960 Askeri Darbesini. Darbenin getirdikleri ve götürdüklerini.

1980 sürecinde Siyasi çatışma diye işlenen cinayetleri, ülkenin bölünme sürecini. Yine Anadolu’da kalan düşmanlık ve husumeti düşünün. Bitti mi? Asla bitmez. Çünkü savaş devam ediyor. Sırada PKK var. 12 Eylül Öncesinin sol örgütleri Ermeni Taşnak ve Hınçak partilerinin dölü ASALA ile birleşip bölücü terörü başlatmadılar mı?

Anlattıklarım sadece ülkemizde yaşananlar. Kavganın tarafları kim? Dost taraf da biziz, düşman taraf da değil mi? PKK Militanı diye öldürülenler de bu ülkenin çocukları, 1980 Öncesi birbirini vuranlar da. Birbirimize attığımız mermiler milletimizin öz parası ile alınmadı mı? Şehitlerimiz, yanan köyler, şehirler… Yaşanan göçler…

Bir de medeniyetimizin yok edilmesi süreci var. Fiziki terörle öldürülenler ve kaybettiklerimizin sayısının yanında beyni narkozlananların sayısı çok daha fazla. Seküler kimlik oluşturma adına toplum Kutlu mazisine, İman ve terbiyesine yabancılaştırılmadı mı? Bu yönü ile tahribat çok daha büyük.

Görünen ve göremeyip hala bilemediğimiz bu kötülükleri bize kim yaptı? Son süreçte İslam ve İman diyen kesimlerimiz Allah ile aldatılıyor. Türklük diyenlerimiz ise şimdi solun kıskacında. Eskiden faşist diye vurdukları Türk Milliyetçileri’nin tepesine binme derdinde solcular. Sol da sağ da, VATAN, MİLLET, DİN, DEVLET deyip yine kafa bulandırmaya devam ediyorlar. İşte paralel diyoruz, DAEŞ diyoruz, El-Kaide diyoruz, Nur Partisi diyoruz.

Dün birbirine karşı gibi görünüp enerjimizi çalanlar ve bizi aldatanlar bugün birlikte Müslüman Milletimize yeni tuzaklar kurabiliyorlar. Düşünün hükümeti basın yayın organlarında PKK ve bölücülüğe çanak tutmakla suçlamaya devam ederken kendileri terör örgütü ve bölücü siyaseti ile işbirliği yapıp onları dahi yeniden dizayn etmeye yelteniyorlar.

Siyasetin kibarca ÜST AKIL dediği şey emperyalizmin ta kendisidir. Bu arada CHP alenen ABD’li danışmanlarla çalışmaya başlıyor, bunu da gizlemiyor.

Ey Halkım. 1500 yıllık savaş devam ediyor. Özelde ise, Birinci Dünya Savaşı’nın cepheleri devam ediyor. Osmanlı Topraklarında yaşananlara bakın. Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkasya..

Haziran 2015 Genel Seçimleri neden çok önemli? Başkanlık Sistemi için mi? Hayır! 300 yıldır azgın bir şekilde bizi yok etmeye çalışan savaş için. Bu savaşın daha fazla mağduru olmamak için. Mazlum ve yetim bırakılan nesillerimiz, yurtlarımız için. Gelecekte yok olmamak için.

Şimdi Bedir Zamanı’dır. Zannetmeyin ki durum Gülümüz (SAV)’in Bedir Savaşı’ndan çok farklı. Artık kıyamete kadar tüm günlerimiz Bedir gibi geçecektir. Bunun için Bedir’deki sahabelerin şuuru ile hareket etmekten başka çaremiz yoktur.

 

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...