Nedir Asder davasındaki kardeşlik? Derin derin hiç düşündünüz mü? Manasını hissederek yaşadınız mı? İhlasla yoğrulmuş bir muhabbet, riyasız ve karşılıksız bir muavenet, aynı göz ile görebilmek, aynı kulak ile işitebilmek, bir kalp ile hissedebilmek, bir ruh olabilmek…
Asder buluşmaları kapsamında Kayseri proğramını 02-03 Mayıs 2015 tarihlerinde icra ederken, bu kardeşlik buluşmasına 6(altı ay) önce duyuru yapıldığı halde, sağlık mazereti hariç katkı vermeyen, katılmayan, katılamayan, kardeşlerimin durumunu ifade etmekte kelimeler kifayetsiz kalıyorsa elbette eksik yaşanır kardeşlik! Bu hazzı bütün mazeretlerini bir tarafa bırakarak (başta Nevzat hocam ve Adnan paşam..) olmak üzere katılan diğer kardeşlerle yaşamaktaysanız bu ulvî hisleri elbette söze ne hacet….!
O mükemmel konferansları, sunumları, toplantıları, ihlas kokan sohbetleri, gezileri, Kayseri havasını, tarihi eserleri, Kemal Mete abi ve arkadaşlarının tatlı koşuşturmalarını,hanım kardeşlerin muhabbetlerinin dışa vuran tezahürlerini ve sevinçlerini, bir dahaki buluşmalar için ayrılırken o ulvi vedalaşmaları yaşamak gerek…Bu duygulara, katılamayan kardeşlerim ve aileleri yaşayamadı ya….inanın çok şey kaçırdılar…..!
Her münasebetin dünyevi menfaatlere dayandığı günümüzde; zevc-zevce, evlat-ebeveyn arasında dahi bir karşılık gözlenmekte. İslâm davasındaki kardeşlikte ise asla menfaat söz konusu değildir, olamaz olmamalı..! Önceliklerimizi tekrara gözden geçirmeliyiz diye düşünüyorum.
Manevi bir ortaklıktır bu Asder kardeşliği, Mutlulukta, kederde, endişelerde, zulümlerde, baskılarda, maddi manevi sıkıntı ve umutlarda beraberliktir. “Kalbten kalbe yol vardır” kaidesince kardeşlik bir gönül iletişimidir. Hissedebilme, anlayabilme sanatıdır. Sormadan cevap almaktır. İnanmaktır, güvenmektir, dualarda buluşmak, belki de hiç ayrı olmamaktır, hiç yalnız kalmamaktır Asder kardeşliği. Aşktır, şefkattir, sabırdır, metanettir. Engelleri aşmada ise mücadele ruhudur bu davadaki kardeşlik.
Bir olan inancın ardından birlikte koşmak, birlikte yorulmak, birlikte “haydi kardeşim” demektir. Öyle ki, sadece dünya saadetine vesile olmaz, ahirette Rabbimizin lutfuyla cennete visal sebebidir Asder kardeşliği.
Kusurları örtmektir, hakiki kardeşliktir. Meziyetleri, kabiliyetleri meydana çıkarmada ise gündüz gibi, güzellikleri yansıtmada da ayna gibi olmaktır.
Bizdeki Asder kardeşliği davasını tam hissedebilirsek aslında İslâm davasındaki hislerimizle tıpa tıp örtüştüğünü göreceksiniz. Bu sebeple tekrar ve tekrar bu yazıyı okuyan kardeşim okumayana duyurarak akşam evinde eşi ve çocukları ile birlikte 20 dakika İslam kardeşliği ve Asder ailesinin bir ferdi olmanın önemini tekrar değerlendirmeye alsak…! Ne dersiniz? Allah’tan samimane bir şekilde kardeşliği talep etmek..
Şahsiyetlere takılmaktan hasıl olan kırgınlık ve dargınlıkları son bulduracak hakiki bir kardeşliği ahdetmeye ne dersiniz? Bu kutsi hasletin temin edilmesi uğrunda Bediüzzaman Hazretleri’nin ifade ettiği şu cümleler kulaklarımızda çınlamalı. “Kardeşlerimden rica ediyorum ki, sıkıntıdan veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefs ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan, arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözlerle birbirinize küsmeyiniz. Ve haysiyetime dokundu demeyiniz. Ben o fena sözleri kendime alıyorum, damarınıza dokunmasın. Bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbet ve samimiyete feda ederim.” (Lem’alar)
Azmetmeden, zorlanmadan, çile çekmeden olmuyor, toprak gibi kendini çiğneyenlere gül vermeden olmuyor…..
Koza içinde sıkışmadan, mücadele etmeden kelebek olup uçulmuyor, özlenen bahara kanat açılmıyor. Sahâbe misali bir kardeşlikle özlenen, beklenen bahar için bir katre yağmur da siz olmaya ne dersiniz?
İslâm kardeşliğinde, Asder dava şuuruyla bir başka Asder kardeşlik buluşmasında görüşmek temennisiyle…….
MEHMET KANMAZ