HABER CEDİD RÖPORTAJ:
İşte ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Tanrıverdi'nin gündeme dair çarpıcı açıklamaları:
Rusya bir aydır Türkmen Dağı’na hava saldırıları düzenliyor.Bu saldıralar son bir haftadır daha da şiddetlendi.Sizce Rusya neyi hedefliyor?
-Saldırıların esas hedefi,Türkiye’de hükümet kurulmadan önce muhtemelen Eylül ayının sonunda yapılan Birleşmiş Milletler Terör Zirvesi’nin sonunda ABD ve Rusya,ABD tarafından Suriye topraklarında belirlenen harita üzerinde anlaştılar.Üç bölünmüş bir Suriye, muhtemelen Hama-Humus-Şam-Lazkiye-Tartus Bölgesi'ni kapsayan bir Nusayri Bölgesi, Tartus Kuzeyi-İdlip- Cerablus'u içine alan bir Kürt Bölgesi, geri kalan bölgelere sıkıştırılan bir Sünni Bölgesi şeklide bir harita.Bu haritanın dünya kamuoyuna açıklanması için belirlenen grupların bir önce o haritanın sınırlarına ulaşması lazım.ABD DAEŞ’le mücadele etmek adına PYD’yi desteklerken Rusya’ya da Nusayri Bölgesi olarak seçtikleri yerin alınması için Rusya’yı da rejim kuvvetlerini desteklemek için buraya davet ettiler.Sonuç itibariyle Rusya henüz Türk hükümeti kurulmadan bu noktalara ulaşmak için havadan destekli İran ve rejimin güçleriyle kara harekatına girişti.
Aslında işin arkasına baktığımız zaman ,bugün dünyada kargaşa alanlarının her birinde oyunu kurucu ABD’dir.Ve tabi kurduğu oyunu gerçekleştirmek istiyorsa,Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyesi İngiltere,Fransa,Rusya ve Çin’e de bunu kabul ettirmesi lazım.Suriye ve Irak’taki meselelere de bu açıdan baktığımız zaman,İngiltere daima ABD’nin yanında olmuştur.
Mesela geçtiğimiz Ekim ayının sonunda Viyana’da Suriye toplantısı yapılırken aynı zamanda Paris’te de Fransa tarafından organize edilen bir Suriye toplantısı oldu.O sıralarda Kazakistan’da da Rusya tarafından organize edilen bir Suriye toplantısı yapılmaya çalışıldı.ABD tarafından Suriye'ye davet edilen Rusya, Suriye'ye geldikten sonra PYD ile görüşmeye ve İran ile farklı ilişkilere girişti. Yani Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyeleri ABD’nin kontrolü dışında hareket ediyor,tam ona uymuyor gibi bir durum çıktı Terör Zirvesi’nden sonra.Bunun üzerine mesela Rus uçağının düşürülmesi ABD’de tarafından Rusya’ya bir ikaz.Paris’teki patlama ve Mali’deki olaylar Fransa’ya bir ikaz.Bugün Fransa Başkanı ,ABD Başkanı’na bir ziyaret planladı ve DAEŞ’e karşı etkin bir koalisyona dahil olacağını ilan etti.Yani ABD’nin çizgisine geldi.
Dolayısıyla oyun kuran ABD, DAEŞ’i bahane ederek PYD üzerinden bir Kürt Bölgesi oluşturmak için gayret sarf ederken .Rusya,Nusayri Bölgesi olarak belirledikleri yere ulaşmak için Suriye rejim kuvvetleri ile birlikte operasyonlar icra ediyor.Sonunda muhtemelen,o hudutlara ulaşıldığında da bir ateşkes ilanı konusunda BM Güvenlik Konseyi Üyeleri olarak bir araya gelecekler.Dolayısıyla bu meseleyi daha geniş çerçevede değerlendirdiğimizde ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyeleri’ni Suriye’de istediği sonuca ulaşmasını sağlayacak bir güdüme sokmaya çalıştı,belki de soktu diyebiliriz.Şimdi bir Türkiye kaldı.Ankara’daki patlamanın da gerisinde ABD’nin olduğu kesin gibi.Bu patlamayı Kürt Bölgesi için PYD’yi destekleyen ABD’nin,Türkiye’nin kendisiyle birlikte hareket etmemesi ve güvenli bölge istemesinden dolayı Türkiye hükümetini istikrarsızlaştırıp zayıf bir duruma getirmek için Suriye’deki ABD oldu bittisini kabul ettirmek adına yapılmış bir eylemi olarak görmek lazım.
Dolayısıyla oyunu kuran ABD,Fransa ve Rusya da onun kontrolünde bölgedeki görevlerini yapıyor diyebiliriz.
Bugün SU-24 tipi bir Rus savaş uçağı sınırımızı ihlal etti ve angajman kuralları gereği düşürüldü. Bundan sonra Türk-Rus ilişkilerinde Suriye iç savaşını da göz önünde bulundurursak ne gibi gelişmeler yaşanabilir? Rusya Dışişleri Bakanı Türkiye ziyaretini iptal etti..
-Ziyaretini iptal etti mi bilmiyorum,belki bir tepki olabilir.Ülkeler bu tür meselelerde gerçek güçten ve kararlılıktan anlarlar.Görüşmelerle bu tür ihtilaflar çözülemez.Türkiye defaatle Rus uçaklarının sınır ihlali yapmamasını,angajman kurallarını ihlal etmemesini G-20 dahil birçok toplantıda duyurdu.Ama Rusya dinlemedi.Bundan sonra göreceğiz ki Rus uçakları angajman kurallarına uyacaklar.Belki ilişkilerde soğuma olabilir. Sınırımızın içerisinde diyebileceğimiz bir bölgedeki soydaşlarımızın,Türkmenler’in gelip de Rusya tarafından bombalanması kadar Türkiye’ye ağır gelebilecek başka bir hareket olamaz.
Tahrik diyebilir miyiz buna ?
-Umursamama,tahrik demeyelim de umursamama diyelim.. Rusya “sen ne dersen de,ben planladım geldim burayı bombalarım,Esad’ı desteklerim” diyor.Sen ta Rusya'dan gelip onu desteklersin de , Türkiye burnunun dibindeki Türkmenler’in katledilmesine ve bombalanmasına rıza göstermesi mümkün olabilir mi Türkiye bu gün kararlılığını ortaya koydu.Bu fevkalade önemli.ABD için de Rusya için de diğer başka güçler için de önemli.. o bakımdan “biz bu olaylara duyarlıyız gerekirse kuvvet de kullanırız” mesajı vermiştir Türkiye.Bunun müsbet etkileri olarak.Belki Rusya’yla aramızdaki bazı meselelerde soğukluk olabilir.Siyaset Rusya’nın böyle davranmasını gerektirebilir.Ama esas olarak Türkiye’yle iyi geçinmesi gereken Rusya’dır.Dolayısıyla bu işi gönülden destekliyoruz ve bu bizi ferahlattı.O bölgede nasıl olur,sınırımızın dibinde o kadar bombalama olur da biz duyarsız kalabiliriz diye endişeliydik.Ama bugün elhamdülillah hükümetimizin meseleye sağır olmadığını gördük.Gayet aktif bir şekilde yaklaştı.Hem de güçlü bir şekilde yaklaştı,uluslar arası kurallara uygun olarak yaklaştı.İnşallah bundan sonra da uluslararası kurallara uyarak bu meselenin bizim için çok önemli olduğunu dünya kamuoyuna duyurur ve duyurmaya devam eder.
Bu son hadise NATO ve diğer dünya ülkeleri nezdinde nasıl değerlendirilir?
-Oyun kurucu ABD olduğuna göre NATO üyesi ve diğer Avrupa ülkeleri de onun kontrolü dışında hareket edemez.Çok bel bağlamamak lazım.Rusya’yla sıcak bir durum oluşmaz. Oluşursa o zaman NATO devreye girer diye düşünüyorum.Ama uluslararası terörizmi ve Suriye’deki durumu onların desteğiyle bizim lehimize çözebileceğimizi düşünürsek gaflet içinde oluruz.
Türkiye’nin Suudi Arabistan’la ve Katar’la birlikte hareket etmesi fevkalade önemli,güzel bir şey.Eğer böyle kararlı devam ederse muhtemelen daha etkili bir şekilde başka İslâm Ülkeleri de bu koalisyona katılabilir.Batı’nın dışında İslam ülkelerinden oluşan bir koalisyon,bu meselede daha adil bir çözüme sağlayabilir götürebilir.O yönde hareket etmesinde fayda var diye düşünüyorum.NATO’dan ziyade İslam ülkeleriyle birlikte olmak daha önemli bence.
Sizce Türkiye Suriye’ye müdahale eder mi ?
-Türkiye düzenli ordusunu içeriye sokarak uluslararası anlaşmaların aleyhine bir iş yapmaması gerekir diye düşünüyorum. Ama havadan veyahut da gayri nizami unsurlarıyla ve lojistik destek vererek Suriye muhalefetini desteklemesi gerekir diye düşünüyorum.Bir de bugün bir noksanlık var.Suriye’deki muhalefet bir hükümet kurup,orada sivil iradeyi yani hükümetini ilan etse BM nezdinde Türkiye daha aktif olarak Suriye meselesine katılma imkanı bulur.Beşar Esad’ın rejim hükümetinin karşısında bir hükümet olsa ve bu hükümeti biz tanıdığımızı açıklasak ve uluslararası olarak tanıyan ülkeler çoğalsa, o ülke bizden yardım istese yapacağımız hareketler uluslararası hukuka daha uygun olur.Bunu teşvik etmek lazım.Muhalefet orda bir sivil irade oluştursun,hükümeti olsun ve hakim olduğu bölgeler bulunsun,ilan etsin biz de bunu destekleyelim ve tanıyalım,başka İslam ülkelerine de bunu tavsiye edelim.Ondan sonra da bir talep olursa o zaman biz uluslararası hukuka göre oraya gitme,anlaşma yapma imkanına sahip oluruz diye düşünüyorum.
