Çarşamba, 25 Kasım 2015 11:23

Yine aylardan kasım

Yıl 2010 aylardan kasım. Muhammed Buazizi 26 yaşındaydı, üniversite diploması vardı ama işsizdi. Sekiz nüfuslu bir ailenin oğluydu. Babası o üç yaşındayken ölmüştü.

Sebze satarak evine ekmek götürüyordu. 
O günlerden birinde, polis, “ruhsatsız burada satış yapamazsın” dedi. Sebze sattığı arabasına defalarca el konulmuştu. O, bu kez direndi, sebzeleri tarttığı kantarı, ürünleri elinden alındı.

Sokak ortasında kendini yaktı Muhammed. Yanıklara iki hafta dayandı. 4 Ocak’ta hayatını kaybetti. 

Onun kendini yakmasıyla 100 küsur yıllık zulmün, çaresizliğin, baskının fitili ateşlenmiş oldu. Bu coğrafyanın kaderi hasta adam(!)dan beri diktatörlerin, despotların ve kukla yönetimlerin eline terk edilmişti.   

Protestolar dalga dalga yayıldı. Protestolar fakirlik, işsizlik ve siyasi baskının ölümcül bir kombinasyonu olduğundan diğer Arap ülkelerinin bundan nasibini almaması düşünülemezdi ve öyle de oldu.  

100 yıldan fazla bir süredir bu coğrafyada istediği gibi at koşuşturan batı emperyalizmi bu duruma elbette duyarsız/tarafsız kalamazdı. 

Mısır ve Suriye bunun en temel göstergesidir. 

Peki tek suçlu emperyalist Batı mıydı? 

Bir zamanlar bu kadim coğrafyada atalarımız medeniyetler inşa ederken, bugünün medeni batısı! mağaralarda maymun gibi yaşıyorlardı. Ne oldu da bizi maymun yerine koyup, adeta laboratuvar ortamında hayatlarımız üzerinde deney yapmaya başladılar…

Rahmet ve özlemle yâd ettiğimiz sanatçı Kayahan’nın bir şarkı sözünde dediği gibi;

 “Bir öfkeye mahkum ettik her şeyi, bir yemin ettik ki dönemem geri..”  

Birbirimize olan inancımızı kaybettik, birbirimizi çok fazlaca aldattık, atalarımızın medeniyet mirasına kabul etmedik ve/veya red-i mirasta bulunduk. Ve en nihayetinde kapitalizmin çıkarı her yolu mubah gören anlayışına teslim olduk. 

Sonuç yine Kayahan’ın deyimiyle; “Onlara sevdanın (paranın) yolları, bize kurşunlar…” uzun lafın kısası yüz yıl öncesine döndüğümüzde Ortadoğu halkları üzerine zulüm devamlılığını isteyenler, bugün Suriye’de bütün var güçleri ile aynı sahneyi sergilemek istemektedirler ancak unutulmaması gereken bir konu var Müslüman aynı yerden iki defa sokulamaz en azından  biz böyle bilir böyle yazarız. 

Konu itibari ile Ortadoğu zalimlere mezar olacak diyen devrimci sol cenah aslında bu coğrafyada emperyalist güçlere nasıl hizmet ettiklerini bile kavrayamazlar; onların üst aklı hep aynı nakaratlarla beyin zehirlenmesi veya morfin, alkol ve madde bağımlısı gibi beyinlerini yıkamakla, emperyalist güçlere hizmet etmektedirler bu böyle biline ve yine aylardan kasım mazlumların kurtuluş fitili Ortadoğu’nun kurtuluşu ve çırası Çanakkale’nin Suriye’de sınavı ve bu tarih, mazlumların tarihi, İslam’ın zaferi, ezilenlerin gücü taçlanacaktır umudu ve duasıyla umut ve mutlu yarınlara. 

Ülkemin evlatlarına selâm ve dua ile.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...