Bu hafta köşemizde doğu ve güneydoğudaki hendek zulmünü, sağlık çalışanlarının acılarını ve çıkmazlarını siz duyarlı okuyucularımıza aktarmak istiyorum. İnsanoğlunun en temel hakkı olan yaşam mücadelesi sağlıktan geçer ve ne yazık ki ülkemizde hak ve temel hürriyetleri hiç’e sayan terör örgütleri işte tamda burada acımasız yüzlerini göstermektedir.Sağlık Bakanı Sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu her gün sağduyu çağrılarında bulunmasına rağmen terör örgütü kirli yöntemler kullanarak halkı hiç’e sayan, yaşam dinamiklerini ihlal eden bir vahşet ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bebekleri, yaşlıları ve yardıma muhtaç insanları acımasızca katledip, kendi çıkarlarına göre kullanarak vicdandan yoksun eylem biçimi ile kendilerini ifşa etmişlerdir.
Bölgede hendek zulmü yol kesme
Bir düşünün; doğuma yetişmesi gereken kadını ve o doğumu büyük bir müjdeyle bekleyen aile bireylerini, hastayı kurtarmak için canla başla çabalayan- çalışan sağlık çalışanlarını ve benim görevim kutsal deyip, kendisinin vesile olacağı güzel sonucu görebilmek için göreve giderken yazık ki yazık acımasızca ambulansın taranması sonucu o sağlık çalışanının öldürülmesini… Kahrolmamak elde değil. Sağlık ekibi yetişmediğinden dolayı ölen bebek, büyük acıyla yürekleri parçalanan aileler. Tarifsiz acıdır, terörün en acımasız kahpe yüzü budur ve hiçbir haklı savunması yapılamaz.
Kalp krizi geçiren bir hasta veya bütün hayatı diyaliz cihazına bağlı olan başka bir hasta ve daha birçoklarını sıralayabiliriz. Şunu unutmayın ilk yardım ve sağlık çalışanları devletler savaşında bile dokunulmazdır. Sizlerde biliyorsunuz ki, terörle mücadelede bile örgütün yaralıları insanlık adına her türlü sağlık yardımını alır. Her koşulda devlet bütün olanakları kullanarak terör örgütünün yaralılarını teminat altına alıp onları korumakla insanlığın en temel değerini korumaktadır aslında.
İnsanlıktan nasibini alamamış terör, bütün değerleri çiğnemede maalesef sınır tanımıyor. Acımasızca Şırnak’ta öldürülen sağlık çalışanı Eyüp Ergen’den tutun da Diyarbakır’da öldürülen Dr. Abdullah Biroğul, sadece siyaset yapıyor diye hunharca öldürülen Eczacı Yunus Koca ve bütün amacı, bir canı nasıl kurtarabilirim diye çabalamak olan ambulans şoförü Şehymus Durmuş ve daha niceleri… Eli kanlı terör örgütü bu davranışıyla bütün insanlığı öldürmüş demektir. Burada katledilen insanlık onurudur. Mazlum insanların laneti bu olayları yapanların üstünedir böyle biline. Acı ve feryatlar bu ailelerde hiç ama hiç dinmeyecektir.
Kaçırılan sağlık çalışanı, şiddete maruz kalan sağlık personeli, görevi sırasında tehdit edilerek ateşli silahlarla yaralanan doktor ve hemşireler, roketle vurulan ambulanslar, ateşe verilen hastaneler, uzun namlulu silahlarla, doçkayla ve makineli tüfeklerle taranan sağlık merkezleri, molotoflarla ateşe verilen mahalle sağlık ocakları ve daha ne olaylar… Bu mudur insan için istediğiniz huzur ve sükûnet, bu mudur sizin savunduğunuz temel hak ve hürriyetler, yazıklar olsun size ve yerin dibine batsın böyle bir hürriyet anlayışı.
Unutmayalım biz biriz, biz Âdem ve Havva’danız. Biz et ile tırnak gibiyiz. Biz bir binanın tuğlaları gibiyiz. Bizim harcımız birlikte karıldı. Hak ve özgürlükler adına bizi bölmek isteyenlere Kürt – Türk kardeşliğinin parçalanmasına asla müsaade etmemeliyiz. Biz şehirlisiyle, köylüsüyle, işçisiyle, çiftçisiyle, amiriyle, memuruyla, askeriyle, polisiyle, doktoruyla, hastasıyla, öğretmeniyle, talebesiyle, hepimiz kardeşiz. Rabbim kardeşliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin.
Yazımıza son verirken.. Hasan Karakaya Üstadıma Allah’tan rahmet; ailesi ve geride kalanlara baş sağlığı dilerim, hepimizin ve sevenlerinin başı sağ olsun. Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun. Dua ile kalın.
