Malumunuz Ortadoğu, Orta Asya ve Balkanlar’da sınırları olan stratejik bir ülkeyiz.
Coğrafyamızda yaşamanın bedelinin çok ağır olduğunu bilmekteyiz.
Can ve mal kayıpları ile birlikte ağır bedeller ödeyip, “acı” tanımını en derin manasıyla ile yaşamaktayız.
Unutulmamalı ki; bu milletin kardeşliği, Orta Asya’dan Anadolu’ya, bin yıllık geçmişi ile tarihi bir dik duruşa dayanır.
Güneşi batmayan imparatorluk olarak bahsedilen İngiltere’nin, bir çınar ağacı kadar ömrü olmayan ABD’nin, barbar Fransız giyotininin, vahşi ve acımasız olan Rus tarihinin, Nakkaş Tepe’deki çam fıstığı kadar ömrü olmayan Siyonist İsrail’in, her ne kadar eli kirli maşaları olsa da, bu halk bunların tamamını alt edecek.
Birlikteliğe ve kardeşliğe sahip olan coğrafyamızdaki zorlu yaşam mücadelesine rağmen mazlum halk, ilahi haktan başka hiçbir şeye boyun eğmeyerek, tarihi bir kez daha haklı kılacaktır.
Sur, Silopi, İdil ve Yüksekova’da yaşayan Kürt kardeşlerimizin, devleti ile bir bütün olduğu unutulmamalıdır.
Kürtler, örgütün bütün eylem faaliyetlerine rağmen devletine sahip çıkmış, devletin devamlılığı açısından örgütün bütün baskıcı tutumlarına rağmen devletten yana tavır alan asil bir millettir.
Bölgede oynanan büyük oyunun seküler, laik Kürt sınıfının oluşturulması, İslam’dan uzaklaştırılmış yeni Kürt sınıfının oluşturulması batının en büyük hedeflerinden biridir.
İran’ın mezhepsel tabular oluşturması, bölgemizdeki örgütlerin rahat alan bulmasına vesile teşekkül etmektedir.
Bölgedeki onlarca terör örgütü tek elden komuta edilircesine PKK şemsiyesi adı altında toplanan, ideolojik ve marjinal olan bu örgütlerin tek amaçları, bölgedeki Müslüman olan insanları dinden uzaklaştırmak, Sünni bloğun içerisinde yeni fitneleri yaygınlaştırmaktır.
Son olarak Ankara’daki bombalı terör eylemine baktığımızda, birilerinin yeni bir stratejik planlamayı yürürlüğe soktuğunu görüyoruz.
Bu; hassas ve bir o kadar derinlemesine incelenmesi gereken bir konudur. İçimizde eski derin devlet kalıntılarının olduğu açık seçik görülmektedir.
Ak Parti’nin tek başına güçlü bir iktidar oluşunu hâlâ hazmedemeyerek bu kirli oyunlara destek verenler; siyasete beceriksiz olup topluma fikir üretemeyen muhalefet partileri ve şahin politikacılar ile derin devlet kalıntıları olan Ergenekonculardır.
Birçok kirli yapının Doğu ve Güneydoğu’da cirit attığını, gerek içten gerekse dıştan var güçleri ile mücadele ettiklerini görmekteyiz. Unutmayın; bu toplumun sezgileri güçlüdür.
Ak Parti’nin terör eylemleri ile sinirleri gerginleştiriliyor ve baskı altındatutuluyor. Boşluğa düşürülmeye çalışılan bir Ak Parti’nin çok daha dikkatli olması gerektiği gibi gücü ve niteliği elde etmek için kirli siyasi ilişkiler içerisinde olan yapılardan ve faktörlerden uzak durmalıdır.
Bu o kadar tehlikeli bir hamledir ki; hükümet ve Ak Parti, paralel örgüt ile mücadele etme yetersizliğinden, Ergenekon gibi yapıları kendisine yakın görmek hissiyatını yaşayabilir.
Dolayısıyla Avrupa’nın Türkiye’yi kıskaca alması, stratejik olarakNATO’nun bize akıl danışmanlığı yapması, bölgedeki müttefiklerimizin şirin gözükme rolleri adı altında tehlikeli yapıları bize sevdirmesi… Bunların tamamı Ak Parti’yi bitirme ve kuyunun dibine indirme faaliyetleri için planlanmıştır.
Terörün meydana getirdiği toplumsal yozlaşma ve ayrışma, mikro milliyetçiliği tetikleyen en tehlikeli sebeplerden biridir.
Anadolu’da yaşamı devamlı kılmak için bu milletin harcını yoğuranTürk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in bir bütün olduğu unutulmamalıdır. Ayrışma ve mikro milliyetçiliğin bu milletin temellerini sarsacağı unutulmamalıdır. Çanakkale ruhu var olduğu sürece, hiçbir güç bu millettin birliğini bozamaz.
Ne kadar örgüt varsa, tamamı Ortadoğu’da, Türkiye’ye karşı birleşmiş olan bu örgütlerin tek amaç ve gayeleri, Türkiye’yi zayıflatmak ve yıpratmakiçin bu gibi eylemler yapılıyor.
Burada önemli olan bu milletin vakur duruşu ve Anadolu’da yaşamanın kalıcı yaşamsal bir hafızasıdır. Bu terör olaylarını destekleyen ve gerçekleştirenler hangi yapıda olursa olsun milletimiz adına lânetliyoruz.
Ülkemizin güzel insanlarına selâm olsun. Dua ile kalın.
