Salı, 03 Mayıs 2016 12:01

İNANMAK

Her zaman bir çözüm olduğuna, çarelerin tükenmeyeceğine, bitti denilen yerde yeniden bir başlangıç olacağına inanmak. Herkesin ümidini kaybettiği anda güzel şeylerin olacağına, her bitişin yeni bir doğumu müjdelediğine kanaat getirmek. Nefes alıp verdiğimiz sürece hayatın devam edeceğine, hatta nefesi bitene yeniden nefes olacağımıza inanmak. Tüm toplum olarak silkinip kalkınacağımıza, tarihte yaşanmış bütün güzel örnekleri yeniden yaşayacağımıza ve yaşatacağımıza inanmak. İnanmak ve inanmış olmanın gücünü yüreğimizde ve damarlarımızda hissetmek. İnanarak bir sabaha uyanmak. İnanarak işimize başlamak. İnanarak birbirimizi sevip, saymak.

            Eğer inanıyorsak güçlüyüz, eğer inanıyorsak üstünüz, eğer inanıyorsak gelecek bizim. Ben şahsen içinde yaşadığım toplumun olumlu yönde değişeceğine inanıyorum. Birbirimizi anlayacağımıza, sevip sayacağımıza, komşumuz açken tok yatmayacağımıza, büyüklerimizi sayıp, kendimizden küçükleri seveceğimize ve onları koruyacağımıza inanıyorum. Şanlı bir geçmişin mirasçısı olarak kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze sahip çıkacağımıza olan inancım tamdır. Karşımızdaki bütün kötü örnekler bizi iyiye sahip çıkmaya çağırıyor. Gelin hep beraber bu çağrıya olumlu karşılık verelim. Hani hatırlayın, yakın tarihimizde yurdumuzu işgal eden güçlere karşı milli bir mücadele vermiştik. Hani hatırlayın Mustafa Kemal Atatürk bir tanemizi dünyaya bedel ilan etmişti. Hepimize zeki, çalışkan ve cesur demişti. O kendine inanmıştı. Milletimize de yürekten güvenmişti. Gerçeğe inandığı gibi dinimize, milli ve manevi değerlerimize inandığını söylemişti.Biz milletçe onun bu inancını boşa çıkarmamıştık. Çünkü biz de onun gibi inanmıştık. Tekrar yapabiliriz. Daha iyiye, daha güzele birlik ve beraberlik içinde yürüyebiliriz. Kendimiz gibi olabiliriz. Hiç ayırım yapmadan bu ülkeye en küçük bir iyiliği dokunanı ayakta alkışlayabiliriz. Siyasi gözlüklerimizi çıkarıp atabiliriz. Kötüyü tarif etmek için harcayacağımız zamanı iyi olanı anlatarak ve öğreterek değerledirebiliriz. Kötü çok cesur ve kendini bangır bangır haykırıyor. İyi çok ürkek “ya başıma bir şey gelirse” sendromu yaşıyor. Gelin hep beraber iyiye cesaret verelim. Kötünün cesaretini kıralım. Eğer bunu başarabilirsek talihimizin paslı kilidini açıp yeni bir hayata merhaba diyebiliriz.

Herkesi iyiye sahip çıkmaya, kötü olanın cesaretini kırmaya çağırıyorum. Artık konuşmalarımız kahve kültürünün ötesine geçip kıraathane (Okuma evi) kültürüne dönüşsün. Televizyon ekranları bir saatliğine kapansın, yarım saatliğine kitap kapakları, diğer yarım saatliğine de konuşma konuları açılsın.İnanıyorsak başarırız. İnanıyorsak biz en güzelini yaparız.

Haydi öyleyse inanmaya ve inandığımız gibi yaşamaya. Gerçekten istiyorsak ve inanıyorsak yaparız. Bunu biz daha önce de başarmıştık. Şimdi yine başarabiliriz. Yeter ki inanalım. Yeter ki isteyelim.

Kendimiz gibi olacağımız, milli, manevi ve ahlaki değerlere tüm yüreğimizle sahip çıkacağımız, ve bu sahip çıkışa evimizdeki çocuklarımızdan başlayacağımız o mutlu ve güzel günlere beraberce el ele.

Fahri Şahin

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: Fahri Şahin

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...