Salı, 22 Mart 2016 09:32

SORGU

Soruyu doğru sormak, sorulan soruya doğru cevap vermekten daha önemlidir. Kendimizi ya da karşımızdakini düşündürmenin en etkin yoludur doğru soruyu sormak. Bir kez düşünmeye başladığımızda da değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır artık.

Dünyanın hangi tarafına gittiğinizde insana insan gibi değer veriliyor?  En çok canlı bombalar dünyanın ne tarafında patlıyor?  En çok bilimsel buluşlar nerelerde yapılıyor? En fazla bilimsel makaleler hangi ülkelerde yayınlanıyor? Hangi ülkeler eğitimi daha çok ciddiye alıyor? En çok insan hakları nerelerde çiğneniyor? Hangi ülkelerin insanları konuşurken yumruklaşmaya  başlıyor? Çocuk işçi sayısı hangi ülkelerde daha fazla? Hangi ülkelerde yaşamak tesadüflere bağlı? Kaçışlar ve göçler ne tarafa doğru oluyor? En çok nerelerde insanlar kitap okuyor? En fazla hangi ülkelerde insanlar kadınlarını dövüyor? En çok hangi ülke insanları içinde bulundukları durumdan başkalarını sorumlu tutuyor? En çok hangi ülkelerde adam kayırmacılık yapılıyor? Rüşvet hangi ülkelerde daha yaygın? Hangi ülkelerin insanları kavga etmekten karar almaya vakit bulamıyor? Hangi ülkelerin binaları en küçük bir depremde yerle bir oluyor? En çok hangi ülkelerde insanlar belediye çukurlarına ya da foseptik çukurlarına düşüp ölüyor ya da yaralanıyor? En çok nerelerde yüksek gerilim hatları kafanıza düşer? En çok hangi ülkelerin sokaklarında gezerken başıboş köpekler sizi ısırmaz, ya da kafanıza bir saksı düşmez?  En çok hangi  ülkelerde alış veriş yaparken kendinizi yolunacak bir kaz gibi hissetmezsiniz? En çok hangi ülkelerin sokakları engelli vatandaşlar için bir engel teşkil etmez? En çok hangi ülkelerde önemsiz konular önemli gündem maddelerine dönüşür?

Sarsa sarsa düşündüren sorular. Artık biri bizi gözetlemiyor. Bugünkü iletişim çağında herkes birbirini gözetliyor. Yaptığımız iyi ya da kötü hiçbir şey gizli kalmıyor. Daha da ciddi olanı yapılanlar sadece yapanı değil, ailesini, akrabalarını, hemşehrilerini, milletini, dinini de olumlu ya da olumsuz yönde etkiliyor.

Üzülerek ifade ediyorum ki içinde bulunduğumuz İslam coğrafyası zan altındadır. Bir zamanlar yeniliklerin, buluşların, ilmin doğduğu yerler canlı bombalarla sarsılıyor. İmajımız yerle bir oluyor. Bu coğrafyada yaşayan bizler hangi hakikatleri tüm insanlığa mesaj olarak vereceğiz?

O bombaları patlatanlar, patlatılmasına göz yumanlar ya da arka çıkanlar kendilerinin, ailelerinin, akrabalarının hemşehrilerinin, milletlerinin alınlarına çıkaramayacakları lekeler sürüyorlar. Hiçbir gerekçe yolunda giden veya durağında arabasını bekleyen masum bir insanın hayatından daha önemli olamaz. Bunu yapanlar ebedi lanetten kurtulamazlar. Bunların gücü ancak eli silahsız masum sivillere yetiyor. Onlar kendileri için atomu parçalamaktan daha zor olan yeni önyargılar oluşturuyorlar.

Bomba, ölüm, yıkım, cehalet, zulümle anılmak ne kötü bir kader! İnsanın kendi eliyle bu kaderini hazırlaması ne kötü bir keder!

Evet şimdi sorgu zamanı. Dürüstçe, topu taca atmadan, dış güçler söylemine sığınmadan, kimseyi suçlamadan hesap verme zamanı. Kavgayı vurmak değil, sarılmak bitirir. Yangını ateş değil su söndürür. Anlaşmayı bağırmak değil, sakince anlatmak getirir.

En hakikat güneşinin doğduğu toprakların insanları! Sayısız sahabenin, erenlerin, evliyaların yattığı toprakların şimdiki sakinlari! Tüm dünyaya, sevmek, yaşatmak, öğrenmek, adalet mesajları verelim. Hasta olanlara şifa buluşları çıksın bu topraklardan. İnsanlık yararına yapılacak tüm çalışmaların merkezi olsun bu coğrafya. Birbirine son derece güvenen, mutlu insanların diyarı olsun bu iller. Ruhlarımızı her ne esir aldıysa bundan kurtulalım. Bir Bismillah çekip yerimizden doğrulalım. Elimizi yüzümüzü yıkayıp yönümüzü hakikate çevirelim.

            Bize vermek yakışır. Bize yaşatmak, affetmek, kardeşçe bir arada olmak yakışır. Bu dünya bizden öncekilerinin değildi. Bizim de olmayacak. Hangimizin önce ayrılacağı belli olmayan şu bekleme salonunu gülümseyen yüzlerle, kucak dolusu kırmızı güllerle dolduralım.

            Şu hayat vazifesini dürüstçe yapan bireyler olacağımız o mutlu ve güzel günlere beraberce el ele.

Fahri Şahin

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: Fahri Şahin

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...