Pazartesi, 22 Nisan 2019 14:17

Budizm, Çin ve Küresel Terörün Hedefleri

Asya’da, SSCB ve Çin’den kaynaklanan güçlü Marksist yapılanmalar ve sosyal baskı grupları vardı. Komünizmin yıkılması ile bölgede ciddi bir alan boşalması oldu. Bu alanı Budistler ve Hindular doldurmaya çalışıyorlar.

Budizm, Hindistan’da doğdu. Mevcut Tibet’li Dalay Lama, Hindistan’da sürgünde. Ancak, en büyük Budist nüfus Çin’de. Malum Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han da, 1260’larda, Çin’i birleştirip, Budizm’i kabul etti.

Hindistan, Myanmar, Tayland, Sri Lanka gibi ülkelere bakın. Hep azınlık Müslümanlar var. Tüm bu ülkelerde Müslümanlar ciddi baskı altındalar.

Bu gün Sri Lanka’da patlamalar oldu. Müslümanlar hemen üzerlerine atılır endişesi ile hareket ettiler. Özellikle Müslüman Devletlerin yöneticileri. Oysa burada Budistlerin ciddi baskı ve zulümleri söz konusu. Buna karşılık Hindu Tamillerin ciddi mücadelesi var. Son dönemde Budist Rahiplerin öncülük ettiği eylemler ve baskılar var. Özellikle de Hristiyan azınlığa karşı. Öncesinde Tamil Halkına karşı katliama varan Baskılar vardı. Müslümanlar da Tamil Halkı’na akrabalar. Dilleri Tamil ve Arapça karışımı.

Şimdi…

Budizm, Konfüçyanizm gibi Çin’de yaygın dinlerin kurucuları insanlar ve bir yaratıcıya inanmıyorlar. Yani tanrısız dinler. Bu Marksist Çin’in çok da işine geliyor. Bu arada Tibet’in işgalini tamamladı. Muhtemelen mevcut Dalay Lama son olacak. Dolayısı ile Budizm tamamen Çin’in kontrolü altındadır.

Çin, Budizm ile Moğolistan’ı işgal etmeye devam etmektedir.

Çin, Budizm ile Tuva, Hakas, Yakutistan ve Buryat’ları kontrol altına almaktadır. Rusya için şu anda bu Milli Güvenlik sorunudur. Türk Milleti için Milli Birlik sorunudur. Kubilay Han, Budizm’i kabul ederek işgal ettiği Çin’de asimile olup, yok olmuştur.

Çin, Budizm ile Hindistan’ı tehdit etmektedir.

Çin, Budizm ile tüm Uzakdoğu ülkelerini etki altına alacak durumdadır.

Çin, Budizm ile tüm Türk Dünyası’nı tehdit etmektedir.

Çin, Budizm ile azınlık Müslümanlar başta olmak üzere, İslam Dünyası’nı tehdit etmektedir. Özellikle ülkelerinde azınlık durumunda olan Müslümanlar Myanmar’da olduğu gibi katliam tehdidi altındadır.

Bölgede şiddet sarmalında olan birçok Müslüman azınlık var. Bazıları isyanı kendi başlatmış bazıları ise savunma pozisyonun da. Keşmir (Hindistan), Doğu Türkistan (Çin), Moro (Filipinler), Patani (Tayland), Arakan (Myanmar) ve Sri Lanka, Kamboçya gibi.

Tam tersi Brunei, Malezya ve Endonezya gibi Müslüman çoğunluğun Budist azınlıklarla çatışma halinde olduğu ülkelere de mevcut.

Tüm bu muhtemel Müslüman, Budist Çatışma alanlarına bakın. Çin’in doğrudan ya da dolaylı müdahil olabileceği alanlar ve ülkeler…

 

Şimdi geliyoruz Küresel teröre!

Sözde İslamcı görünümlü, IŞİD, Boko Haram, Taliban, FETÖ dâhil, küresel terörün birinci hedefinde Müslümanlar var.

Neden mi?

Dünya Haritasına bakın.

Dünya Tarihine bakın!..

Ne görüyorsunuz?

Dünyanın, eski kıtaların merkezinde, enerji kaynaklarının üzerinde, tüm lojistik yollarının merkezinde bir coğrafya…

Budizm, Hinduizm, Hıristiyanlık, Yahudilik gibi kendinden önceki dinleri inanç sistemi, insana vaad ettiği ebedi mutluluk, tevhid itikadındaki tereddütsüzlük ile 1400 yıldır yenmiş, tüm kuşatılmışlığına rağmen yayılıp, büyümeye devam eden İslam Dini, küresel terörün hedefindedir.

Sri Lanka’daki kavgadan maalesef Müslümanlar da etkileneceklerdir.

Müslümanların yaşadığı bir yerde terör olayı olunca maalesef İslam Dünyası hemen savunmaya geçmektedir. Neden? Bunun yerine IŞİD, FETÖ gibi terör guruplarının Batı ve emperyalist Dünya ile ilişkilerini neden deşifre etmiyoruz? Bunları sürekli neden dile getirmiyoruz?

Unutmayalım ki; en iyi savunma taarruzdur. Özellikle de, diplomaside. Düşünün Fransızların 100 yıldır işkence ve katliam yaptığı topraklardan devşirilen bir Arap asıllı Fransa Milletvekili gelmiş bizim ülkemizde bizi terör ve Ermeni Katliamı yapmakla suçlayabiliyor. Neden mi? Çünkü Milli Birliğimizi tam tesis edemiyoruz. Milli Menfaatleri politik söylemlere, şahsi, siyasi menfaatlere boğuyoruz.

Maalesef, okullarımızla, siyasi hareketlerimizle, düşünce dünyamızla, STK, cemaat, tarikat yapılarımızla ülkemizin düşünce, ideal, Milli Mefkure ve hedeflerimizi getirdiğimiz noktaya bakın.. İçinize siniyor mu?

Aziz Milletim…

Binbir düşman, binbir oyun, tezgâh ve aldatmaca ile Medeniyet Dünyamızı, inanç sistemimizi, tanımlarımızı allak bullak ederek bizi bir araya gelemez, birbirimizle anlaşamaz duruma getiriyor. Milli eğitimimizin geldiği noktaya bakın. Ordumuzu, emniyetimizi, adliyemizi sadece FETÖ ne hale getirdi? Biz toparlanamazsak, iç karışıklık ve husumetin sonu, bunca çıkartılan polemik ve yersiz gündemlerin sonu nereye gider?

Toplum demir gibi kızmaz, demir gibi de soğumaz. Seçim polemik ve hesaplarını yaparken, Milli Birlik ve Beraberlik gözetilmelidir. Kürt Seçmen tabiri!.. Kullanan herkesi ayıplıyorum. En çok “Kürtüm” diyen insanımız rencide oluyor. Maalesef bununla bile bölücülüğe katkı sağlıyoruz.

İnsanları seçim sürecinde terörle itham ettik. Karşımızdakiler hiçbir polemiğe girmediler, hatta Çözüm Süreci’nde yapılan büyük hataları bile anmadılar. İlgililerin dikkatine.

Aziz Milletim.

Emperyalizm, Batıdan Haçlı ve Siyonizm ile doğudan Budizm ile kuşatmaya devam ediyor. Çözüm üretmeliyiz. Dostluklar geliştirmeliyiz. Batı, topraklarımızda kaostan besleniyor. Mevcut kaosu da büyütüyor. Bu büyük tehdidi görüp, politikaları da ona göre geliştirmek gerek. Başta Suriye ve Irak olmak üzere istikrar için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

İç politikada, Türk, Kürt, Sünni, Alevi vb. diye sürekli ayrıştırmak yerine birleştirecek, ortak değerleri işleyecek sosyal dokuya ait yargıları öne çıkartmalıyız. Geleneğin birçok değerine çağdaşlık adına birileri feodalizm ve gericilik derken, başka birileri de “Kızıl Elma” kavramına bile, ölünün ardından okuttuğumuz mevlide bile küfür diyor. Adet olmuş, töre olmuş, itikadımıza halel getirmeyen toplum adetleri neden küfür olsun? Hele de İ’lay-ı Kelimetullah ile taçlanmış Kızıl Elma!..

Hâsılı, Küresel Güçler yani ezeli düşmanlarımız bizi yok etmek için envai çeşit tedbirler alıyorken biz ne yapacağımıza karar verip, aynı sinsilik, dikkat ve özenle çalışmalı ve tedbirlerimizi almalıyız. Bu tedbirler sınırlarımızın çok ötesinden ve Medeniyet Coğrafyamızı da birleştirecek şekilde planlanmalıdır.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...