Kazakistan…
Atayurdumuz..
Medeniyetimizin maddeye şekil verdiği büyük izler orada. İşte Altın Adam.. İslam’la şereflenen Büyük Türk Milleti’ni ocağında terbiyeleyip, o zamanın Diyar-ı Rum’una yani Anadolu’dan taaa Viyana Kapılarına kadar gönderen Atamız Hoca Ahmed Yesevi’nin Medeniyet Mektebi de orada.. Kazakistan’da…
SSCB dağıldıktan sonra Türk Dünyası’nın da içinde olduğu topraklarda ciddi bir boşluk oluştu. Bu boşluk emperyalist güçlerin ağzını sulandırıyordu. Bir yanında Batı, ABD, İngiltere ve AB., Kuzeyde Rusya, Doğuda yükselen Çin. Bu güç merkezlerinin bölgede beslediği kaos, kriz ve terör odaklarını da düşünürseniz işimiz çok zor.
Türk Dünyası iki coğrafi bölüm. Hazar Denizi’nin Batısı ve Doğusunda olmak üzere ikiye bölünmüş topraklarımız. Bu gün Hazar’ın Batısında yükselen değer Türkiye’miz, Hazar’ın Doğusunda ise gerek topraklarının büyüklüğü ve konumu, gerek Çin ve Rusya ile komşuluğu nedeni ile Kazakistan çok değerli ve önemlidir.
Kazakistan, Bağımsızlığından bu yana, İç huzuru, ekonomik gelişmişliği, denge politikaları, Türk Dünyası’nın kendi içindeki yakınlaşması ve entegrasyonu, öncülük ettiği barış projeleri ve aldığı sorumluluklarla değerli bir ülkedir.
Nur Aga ise, Türk Dünyası’nın gerçek aksakalı sorumluluğunu almış, bu duruşu ile Kazakistan’ımızın Güç Merkezi olmasına da katkı sağlamış bir Türk Büyüğü’dür.
Biz Türkiye Türkleri, Kazak Türkeli’nde yaşayan kardeşlerimizden seçimler ve sonrasında ne ister ve bekleriz?
Kazakistan’daki istikrar ve huzur ortamının büyüyerek devam etmesini..
Türk Dünyası’na ve Bölgesel güvene verdiği desteğin devamını…
Türkiye, Kazakistan İlişkilerinin karşılıklı ekonomik bağımlılıklar ve ortaklıklar oluşturularak devamını. Azerbaycan’a kadar gelen enerji, iletişim ve ulaşım ağlarının Kazakistan ile entegrasyonunun tamamlanmasını.. Bu üç tarafın yani Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’ın kararlılığı ile gerçekleşecektir.
Bölge barışına dönük olarak en az Kolordu seviyesinde Ortak bir Ani Müdahale Gücü’nün oluşturulması…
Bağımsız Kazakistan’ımızın kurucusu Nursultan NAZARBAYEV’in kendisinden sonraki demokrasiye geçiş, yeni cumhurbaşkanının kendi sağlığında toplumda karşılık bulması ve doğru işler yapmasının sağlanması.
Yeni döneme geçişin, dış güçlerin ve satılmış ihanet çevrelerinin provokasyonlarına fırsat vermeden huzur ve Milli Birlik içinde sağlanması.
Kazakistan Halkı, seçime girildiği şu dönemde özellikle Milli Birlik ve Beraberliğini her zamankinden daha çok korumalıdır. Unutulmamalıdır ki, seçim süreçlerinde toplum hassaslaşır. Bu dönemde kötü niyetli, dış güçlerle işbirliği yapan çevrelere karşı dikkatli olunmalıdır.
Seçime girecek Cumhurbaşkanı adaylarından beklentimiz, Nur Aga’nın duruş ve yürüyüşünü sürdürmeleri, Nur Aga gibi, ülkelerimizi, Türk Dünyası’nı birbirine yaklaştırıp, şahsi davranış ve duruşları ile de örnek insan, örnek lider imajını korumalarını bekleriz.
Kazakistan’ımızın, Türkiye’mizin yaşadığı sosyal süreç ve tecrübelerden yararlanmaya devam etmesini, terör örgütlerine karşı birlikte verilen mücadelenin aynı hassasiyetle devam etmesini umarız. Unutmayalım ki, Türkiye’ye düşman olanlar, Kazakistan’a da düşmandır. Kazakistan’a karşı düşmanlık yapan ülke ve unsurlar Türkiye’nin de düşmanıdır.
Kazakistan, biz Türkiye Halkı’nın da yurdudur. İyi ve güçlü olursa seviniriz. Kötü ve sıkıntılı şeyler yaşarsa üzülürüz. Güçlü ve birlik beraberlik içindeki Kazakistan, Türkiye’yi de güçlü yapar.
Kazakeli’nde yaşayan kardeşlerimiz özgürlüğün, var olmanın bedelini ödemiştir. Geleceğe umutla yürümektedir. Seçimlerden daha güçlü çıkmalıdır. Tüm Kazak kardeşlerimizin bu sorumlulukla seçim sandığına gitmesini arzu ederiz.
Seçimlerin, Güçlü ve Büyük Kazakistan’a katkı sağlaması umudu ile hayırlı geçmesini Allah’tan dileriz.
