Salı, 27 Eylül 2022 12:07

Bermuda şeytan üçgeninde bulunan Türkiye..

Türkiye, Körfez ülkeleri, İsrail ve Suriye ile ilişkilerini geliştirme arayışı içinde. İran, Batı ile yeni bir nükleer anlaşma arefesinde. Kafkasya’da durum değişiyor. İran’ın ABD ve Batılı emperyalistlerin ekonomik yaptırımları (ambargo) ile karşı karşıya olması ve yine ABD, İsrail ve körfezdeki Arap rejimlerinin hedefinde olması nedeniyle molla rejimi, ülke içinde halktan yükselen her demokratik talep ve tepkiyi “dış güçlerin oyunu/kışkırtması” olarak kodlayıp hedefe koyuyor.

Son 10 yıldır her protestoda İran rejimini beka korkusu sarıyor. Başörtüsü kuralları nedeniyle bir kadının öldürülmesiyle başlayan, ardından yaşam tarzına müdahaleye yapılan itiraz ilk kez kitlesel protestoya dönüştü. İlk kez kadınların öncülüğünde bu kadar geniş gösteriler gerçekleşiyor. Protestoların gelecek için umut barındıran bir harekete dönüşmesi şu aşamada mümkün değil. Buna rağmen 40’dan fazla kişi öldü. 

Protestolar büyük oranda İran’ın “Güney Azerbaycan” diye ifade edilen Kuzey Batı şehirleri ve Tahran ile Hazar çevresindeki şehirlerde gerçekleşiyor. Amini’nin öldürülmesi sonrasında kadınların öncülük ettiği eylemlere Kürt, Fars, Azeri farklı milliyetlerden ve mezheplerden halk kesimlerinin katılması ve bu eylemlerin işçi sendikaları tarafından da desteklenmesi, İran’ın yeni bir yola girdiğinin işaretleri olarak okunabilir.

Başkent Tahran’daki seküler semtler ile Azeri ve Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde ciddi bir öfke var. Türkiyenin dış politikada gelişim elde etmesi ve Türk ve Kürt nüfusuna cazibe merkezi olarak görünmesi, İran halkları açısından önemli bir yaşam tarzı olarak örnek gösteriliyor. Farisi geleneğinin baskıcı yapısı ve bölgede yayılmacı bir pozisyonda bulunması, rejimin bölgeden ihraç edilmesine yönelik hamleleri artırıyor. Hilal kısmında egemen olmaya çalışan İran, birçok ülkeyi rahatsız ediyor. Bu ülkelerin başında Türkiye, Suudi Arabistan, İsrail, Irak, Azerbaycan ve Mısır yer alıyor.

Protestoların özellikle Azerbaycan-Ermenistan çatışmasına denk gelmesi manidar. Ermenistan’ın provokasyonları sürerken Pelosi’nin Ermenistan ziyaretinin anlamı ne? ABD’nin Pelosi ile Güney Kafkasya’ya dokunduğu bu anı şu an işaret etmemiz gerekiyor ki bundan sonra ABD heyetlerinin gelmesi muhtemel. 

Birkaç heyet geldikten sonra bir plan işleyeceğini öngörmemiz gerekiyor. Burada Ermenistan’a ne tür destek verilecek? Politik manada uluslararası medyada yapılacak destek, savunma ihtiyaçları bunların amacı… Türkiye’nin sinirlerine dokunmak bakımından soykırım anıtı ziyareti var. Kafkasya bağlantılarını koparmak için yeni birtakım savaş koridoru bakımından Türkiye’yi doğrudan hedefe koydular.

 

Öte yandan, gösterilerin sürdüğü güzergahı mercek altına almak lazım. Çin Demir Yolu projesinin İran ayağı gösterilerin yapıldığı şehirlerden geçiyor. Elbette etnik açıdan İran’ın fay hatları olan şehirler ve Afganistan’dan gelen eroinin Batı’ya ulaşan güzergâhı da burası. Ancak bu durum İran’ın reel sosyolojisinin mollalardan bıktığı görüntüsünü değiştirmez. Zira hiçbir dış müdahale içerde oluşmuş haklı bir nedenden daha önemli değildir.

Tam bu sırada Yunanistan’ın uluslararası hukuku hiçe sayarak Ege’deki Gayri Askeri Statüdeki Adalar’a zırhlı araç sevk ettiği anları Türk İHA’ları görüntüledi. Çıkarma gemilerinin Midilli ve Sisam’a özellikle ABD tarafından hibe edilen askeri araçları sevk ettiği tespit edildi. Anadolu’yu denizden kuşatmış olan Yunanistan’ın 12 Ada’ya egemen olmasına Türkiye’nin tahammül etmesi mümkün değil.

Özetle ABD Türkiye’yi çevreliyor. Türk iç siyasetindeki bakanlarda değişiklik yapılmasına ilişkin haberler de gösteriyor ki, ABD ve İngilizler Türkiye üzerinden kapışıyor. Bölgedeki değişiklikler ve Türkiye’deki iç ve dış gündem ülkemizin zor günlerden geçeğini ve bir tarafı seçmek zorunda kalacağımızı gösteriyor.

Irak’ın kuzeyinde bir cephe kurulması, peşinden Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli terör yapılanmasının devlete dönüştürülmesi, çok yönlü bir kuşatama olarak okunabilir. Yunanistan üzerinden Türkiye’yi kuşatan yaklaşım Pentagon tarafından önceden hazırlanan planlı bir savaş sahası olarak zihnimizde yerini almıştır.

 

Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cephe kurulması, Mavi Vatan özelinde Türkiye’nin izole edilmesi, Batı tarafından esnek pazarlık sahası olarak test edilmektedir. ABD’nin Rumlara karşı silah ambargosunu kaldırması, Türkiye’nin doğrudan tehdit edildiğini gösteriyor. Burada anlaşılması gereken müttefiklik değil düşman politikası… Ege, Rum kesimi ve Yunanistan’da cephe kuruluyor olması, stratejik bir ABD hamlesi. 

Türk-Rus ilişkilerinde yeni dönemde Türkiye açısından diplomatik olarak sürdürülen pozitif ilişkiler gelecek açısından önemlidir. Kafkaslar’daki istikrarın sürdürebilir olması ve Türk-Rus ilişkilerinde çözüm ortaklığı önemlidir. Amerikan karşıtı planlı ve engelleyici hamleler, ortak menfaatler kısmında bölgesel teminatlar bağlamında ciddi iş birliğine ihtiyaç duyacak. Rusya, ABD karşıtlığı noktasında ve çıkar ilişkileri kapsamında acil olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı…

Gerekirse stratejik ortaklık konsepti yeniden uyarlanıp ABD’nin yayılmacı ve kuşatmacı planları bertaraf edilmeli. Rusya’nın Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıması en az 50 ülkenin Kıbrıs Türklerini tanıması anlamına geliyor. Bu hamle geleceğimiz açısından dönüm noktası. İran’da defakto bir durum ve değişim doğrudan bölünmeye yol açacak ve Türkiye’ye çok ağır sonuçlar doğacak. Bu sonuçlara karşı alınmayan her tedbir, tamir edilemez bir fatura olarak görülmeli…

Vesselam…

 

 

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/sabri-balaman/bermuda-seytan-ucgeninde-bulunan-turkiye-40237.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

 

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...