Cevap: Türkiye'deki bütün askeri darbeleri ABD yaptırmıştır. Çünkü halkın seçtiği sivil yöneticiler Türkiye’nin menfaatlerini ABD'nin çıkarlarından önde tutuyorlardı. ABD ise kendisine köle askerleri öne sürmüştür.

İkinci Soru: Türkiye de askeri darbe süreci bitmiş midir?

Cevap: 28 Şubat 1997 de zirve yapan faşist zihniyet 15 Temmuz'da halkımızdan darbe yemiştir. Fetocular temizlenmiş olsa da ABD güdümündeki askerler hala mevcuttur. CHP iktidarını dört gözle beklemektedirler. Gevşememek gerekir.

Üçüncü Soru: 28 Şubat döneminde ordudan atılan dindar askerlerin ve binlerce başı örtülü hanım kardeşimizin hakları verilmiştir midir?

Cevap: 28 Şubat 1997 askeri darbesi sürecinde inançlı 10 bin asker ve binlerce dindar hanım devlet memurluğundan atılmıştır. Hiçbir mağdura tazminat ödenmemiştir. Sadece 1200 civarındaki askere emeklilik ve bazı özlük hakları verilmiştir.

Ne ilginçtir ki; Ak Parti iktidarı 28 Şubat 1997 sürecinde dindar insanlara yapılan zulüm ve haksızlığa tepki sonucunda ortaya çıkmasına rağmen mağduriyetlerin giderilmesi noktasında yeterli bir çalışma yapılmamıştır.

Darbeci ve seküler bir kısım askerler Feto kumpasları sonucunda bir müddet hapse girmiş olsa da Ak Parti hükümeti döneminde bunların bütün mağduriyetleri giderilmiş tazminatları ödenmiştir.

Başörtüsü adı altında kamu kurumlarında yapılan zulüm 2007 yılına kadar devam etmiştir. Sonunda hükümet çirkin bir şekilde "ordudan ve kamu kurumlarından Başörtüsü nedeni ile atılan kimse kalmamıştır" diyebilmiştir.

Fakat kimse o dönemde "İyi de eşi başörtülü asker veya hanım kaldı mı?" diye soramamıştır.

Sonuç olarak 28 Şubat darbesinden tam 26 yıl geçmiş olmasına rağmen halen yaralar sarılmamıştır.

Binlerce mağdur asker "hiç olmaz ise emeklilik hakkımız verilsin" diye Ak Parti kapısında sürülmektedir.