Çarşamba, 15 Mart 2023 12:23

DIŞ GÜÇLER VE İÇ GÜÇLER

Önce bize hikmet dolu dersler bırakan Nasreddin Hoca'dan bir fıkrayla başlayalım.

 
Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi:
- Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki?
Bir başkası:
- Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
- Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış:
- Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?
 
İstenmeyen bir durumla karşılaşınca hem kendimizin hem de etrafımızdakilerin farklı yorumları olur. Herkesin bakış açısına göre değişen yorumlardır bunlar. 
"Başıma gelen olayların esas oyuncusu kimdir?" sorusuna ne cevap verilebilir? 
Bu sorunun makul, mantıklı ve tutarlı cevabı "ben" olmalıdır.
Hemen itiraz edecekler vardır bu önermeye elbette. Hem de bir çok örnekle birlikte. Onlara da bir diyeceğim olamaz. Öyle ya, dünyanın bin türlü hali var.
 
Özgür irade dediğimiz şey insanın eylem serbestiyetidir. Karşılaşacaklarının hiç bir zaman ve hiç bir yerde bir garantisi olmamasına rağmen insan ileri doğru adım atmaya devam eder. Hür ve reşit bir insan olarak attığı her adımın da sorumlusu kendisinden başkası değildir.
Dolayısıyla başına gelenlerin esas oyuncusu ve de birinci dereceden müsebbibi çoğunlukla kendisidir.
Bunları ifade edince hemen herkesin aklına mağdur olduğu senaryolar gelir ve "ama nasıl olur, ben yolda yürürken karşıma kötü insan çıktı ve benim cüzdanımı gasp etti, ben uyurken evime giren cani beni yaraladı, trafikte kurallara uygun araç sürerken alkollü bir sürücü bana arkadan çarptı, sadece evden dışarı çıkmıştım ve maske de takmıştım ama o esnada virüslü bir komşumdan hastalık bulaştı vb.. daha pek çok durum sıralanır.
Biz olayların o anda gördüğümüz ve bizi etkileyen manzarasına bakarak çıkarım yaparız. Bu durumun önceden yaşadığımız bazı olaylarla ilişkisini, aldığımız eğitimin/eğitimsizliğin, hatalı/yanlış bilgi ve/veya yönlendirmenin, olayın diğer taraflarının geri planlarındaki gelişmelerin etkisini etraflıca değerlendiremeyiz, fark edemeyiz veya hissedemeyiz. Bir de bu olayın neticelerinin gelecekte kimlere, nelere ve nasıl sebep olacağını bilemediğimiz için yorumlar bugün makul gözükse de aynı olayla ilgili yarın çok farklı çıkarımlar yapılabilir.
 
Bireysel olarak içinde olduğumuz bir durumla ilgili en iyi yorumları ve çıkarımları iç sesimiz, yani vicdanımız bize söyler. Nefsimiz, yani egomuz ise dış ses olarak dış güçleri işaret eder daima. Nefsimizi bencillik, cimrilik, cahillik, yobazlık, kıskançlık, kibir, yalan, tembellik, haset, riya, hıyanet, korkaklık, iki yüzlülük, sinsilik, aşırı şehvet ve haz düşkünü olmak gibi kötülüklerden arındırmadığımızda nefsimiz her olayda önüne ve ardına bakmadan dış güçleri işaret edecektir.
 
Dış güçlerin suçu, kabahati veya kastı yok mudur peki?
Olmaz olur mu hiç, elbette vardır. Lakin bizim çok daha kolay uzanıp yetişebileceğimiz, düzeltebileceğimiz kendi kontrolümüz altında olan, olması gereken içimizdeki şeyler varken neden daha zor ve hatta çoğu kere imkansız olan dış etkenler, dış güçlerle uğraşalım ki?
 

Evet, hırsız suçludur ama biz yine de tüm kapıları kilitli tutalım.

Sağlıcakla kalın..

Peyami Bayram

15 Mart 2023

Arnavutköy, İstanbul

 

Peyami Bayram

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...