Perşembe, 10 Nisan 2008 16:38

Demokrasiyi kökleştirmenin yolu ittifaklardan geçer

Önceki gün 24 saatliğine Avrupa'nın başkenti Brüksel'e gittim. Vesile, İstanbul Belediyesi tarafından hizmete sokulan 'Brüksel'deki İstanbul Merkezi'nin açılışıydı. Merkez, hem 'Avrupa'nın Kültür Merkezi: İstanbul 2010' projesi kapsamında çalışmalar yürütecek, hem de Türkiye'nin özü de sayılabilecek İstanbul'u her alanda tanıtıcı etkinlikler düzenleyecek.

Merkez gönül açıcı ferahlıkta güzel bir yer; çalışanları ve yöneticileri gayretli insanlar. Ben de bu çalışmalara destek verenlerden biri olduğum için gurur duydum. 

 Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğü Avrupa Birliği (AB) ülkemizde olan-bitenleri yakından izliyor. Türkiye'nin çok uzun yıllardır içlerinde temsil edildiği Avrupalı diğer kurumlarla birlikte Avrupa Parlamentosu da öyle. Avrupalı değişik kurumların temsilcileri, demokratik gidişi sakatlayabileceği için, Ak Parti hakkındaki kapatma davasına açıkça karşı çıkmakta. Gün boyu dinlediğimiz ve sohbet etme fırsatı bulduğumuz Avrupalı politikacılar, Ak Parti'nin demokratik değerini yeniden keşfetmiş gibiydiler.

Ak Parti'nin kendini sınır ötesi müttefiklerine anlatmada bir sorun yaşamadığını Brüksel'de bir kez daha anladım. AB üyeliği yolunda bugüne kadar sarf ettiği mesai, yöneticilerinin kurduğu birebir ilişkiler, Ak Parti'yi Avrupa'da bilinen bir demokratik güç haline getirmiş. 'Gizli ajanda' gibi, ya da “Ülkeyi geri götürüyor, lâikliği zedeliyor” gibi geçmişte dinleyecek Avrupalı kulak bulan iddialar, ağzını açan her yabancı gözlemci tarafından güçlü bir biçimde reddediliyor.

Sorunu Ak Parti'nin yurt dışındaki müttefikleriyle değil; birlikte hareket edebilecekken çeşitli sebeplerle uzak durmayı yeğlemiş, Ak Parti'nin de yaklaşmayı fazla umursamadığı yurt içindeki demokratik güçlerle... Bir süre önce “Ak Parti-liberaller ittifakı çatladı” türü yayınlar ve yorumlar yapılmasına sebep olan zayıflamış ilişkiler iki tarafın da hayrına olmadı. 

 Siyaset ideolojilerin alanı olmaktan epeydir çıktı. Siyasette temsil esasına dayalı bir ilişkiler ağı egemen bugünün dünyasında. Bu ilişkiler ağı da ittifaklarla oluşuyor. Her görüşün, eğilimin, çıkar grubunun siyasi bir temsilcisi olması gerekmiyor; siyasette temsilcisi bulunan gruplar bile iktidara gelemeyecek bir azınlığa sahiplerse, çareyi daha güçlü partilerle ittifakta arıyorlar. Ana gövdeyi temsil eden, toplumun bütününe açık siyasi partiler de, pek çok alanda ittifaklara başvurarak güçlerini daha da yaygınlaştırıp artırmayı ihmal etmiyor.

Bu durum Ak Parti'de son zamanlara kadar çok daha belirgindi.

 İttifaklarda ebedilik ilkesi söz konusu değildir elbette; ittifaklar kurulur, ittifaklar yıkılır. Bu sebeple, Ak Parti'nin vaktiyle aleni veya zımni ittifak halinde olduğu veya bugüne kadar ittifak kurmayı düşünmediği gruplarla buluşma yolunu aramasının sanıldığı kadar bir zorluğu yoktur. Uzak duran liberallerden başlayarak en inatçı muarızlarına kadar her kesimle yakınlaşmanın yollarını aramalıdır Ak Parti.

Dışarıda kazandığı gönülleri içeride de kazanması gerekiyor.

Muhalefet partileriyle demokrasi zemininde bir araya gelme çabası yerinde, ama karşı karşıya kalınan sorunların çözümünde Meclis içi ittifak arayışı bir çıkış yolu olabilir mi? Hiç sanmam. Özellikle de CHP'nin kendini konuşlandırdığı yer dolayısıyla Meclis içi ittifak arayışından umutlu olmak için fazla bir sebep yok. Buna rağmen o kapı da sonuna kadar zorlanmalı.

Esas çıkış yolu, Meclis'te temsil edilen partileri de durumlarını yeniden gözden geçirmeye sevk edecek güçte geniş tabanlı toplumsal ittifaklar gerçekleştirmektir. Toplumsal tabanını kaybetmeyi hiçbir parti göze alamaz. CHP'yi hizaya getirmenin yolunun da CHP'li kitleleri ikna faaliyetinden geçtiğini unutmamalı Ak Parti. 

 Dava süreci demokrasinin iyice yerleşmesi için vesile olmalı. Olabilir de.

YENİ ŞAFAK

Fehmi Koru

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...