Cuma, 01 Şubat 2013 11:02

Re'sen emekli mağdur askerler

Bu köşede zaman zaman re'sen emekli edilmiş askerlerin sorunlarını yazıyorum...
Fakat hala bir gelişme yok... 
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a burdan yine sesleniyorum... 
Şu re'sen emekli edilmiş, mağdur ve mazlum durumda olan askerlerimizin sorunlarını çözün artık sayın bakan...
Şimdi sözü mağdurlara bırakıyorum...
"Ayırma" işlemi, 926 sayılı TSK Personel Kanununda subay ve astsubayların istekleri dışında, bulundukları statü dışına çıkarılmaları (statülerine son verilmeleri) sonucu doğuran, tek taraflı bir idari tasarruf (işlem) anlamında kullanılmış ve ana esasları düzenlenmiştir.
İdarenin, sahip olduğu takdir yetkisine dayanarak tesis edilebileceği "ayırma" işlemleri ise 926 sayılı TSK Personel Kanununun 50/c maddesinde subaylar yönünden; 94/b maddesinde de astsubaylar bakımından sayılmış bulunmaktadır.
Bu ayırma şekilleri 926 sayılı TSK Personel Kanunu 50/c ve 94/b maddelerine göre şu şekilde açıklanmıştır.
Disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle Silahlı Kuvvetlerde kalmaları uygun görülmeyen subay ve astsubayların hizmet sürelerine bakılmaksızın haklarında T.C. Emekli Sandığı kanunu hükümleri uygulanır.
Bu sebeplerin neler olduğu ve bunlar hakkındaki sicil belgelerinin nasıl ve ne zaman tanzim edileceği, nerelere gönderileceği, inceleme ve sonuçlandırma ile gerekli diğer işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı subay ve Astsubay Sicil Yönetmeliğinde gösterilir.
Şimdi bu sebeplerin neler olduğuna detaylıca bakmak lazım:
926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun 50/c ve 94/b maddesinin "disiplinsizlik veya ahlaki durum sebebiyle ayırma" hükmü ile bu Kanun'a istinaden 27 Aralık 1998 tarihli 23566 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Subay Sicil Yönetmeliği'nin 91. maddesi ile 28 Aralık 1998 tarihli 23567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60. maddesinin ;
a) Disiplin bozucu hareketlerde bulunması, ikaz veya cezalara rağmen ıslah olmaması, 
b) Hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketlerini ikazlara rağmen düzenleyememesi, 
c) (Değişik bend: 13/06/2003 - 25137 S.
R.G. Yön./1. md.) Aşırı derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olması, 
d) (Ek bend: 13/06/2003 - 25137 S. R.G.
Yön./1. md.) Nafaka, trafik kazası, doğal afet, personelin öngöremeyeceği şekilde ülke genelinde yaşanan olağanüstü ekonomik dalgalanmalar, ani devalüasyonlar, sağlık ve tedavi giderleri ile kefillik ve benzeri zorunluluk halleri hariç olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını zedeleyecek şekilde aşırı derecede borçlanmaya düşkün olması ve bu borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirmesi, 
e) Silahlı Kuvvetlerin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunması, 
f) Tutum ve davranışları ile yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü, irticai ve ideolojik görüşleri benimsediği, bu gibi faaliyetlerde bulunduğu veya karıştığı anlaşılanlar. hükümlerine istinaden, sicil raporları söz konusu "sübjektif ölçütlere" dayalı olarak, menfi şekilde düzenlenen çok sayıda subay ve astsubay mağdur edilmişlerdir.
Ancak, halen yürürlükte olan Türk Ceza Kanununda (TCK), sicil yönetmeliğinin 91 ve 60.maddelerinin a,b,c,d,e ve f bentlerinde belirtildiği gibi bir "SUÇ " tanımı yapılmamış olmasına rağmen, söz konusu yönetmelikler yoluyla asker personel için yeni bir suç tanımı yapıldığı ve suç kavramının yasalara aykırı şekilde genişletildiği görülmektedir.

Rasim Ozan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki Fatih Pazartesi, 10 Haziran 2013 13:39 yazan Fatih

    Merhabalar hocam.
    Çabalarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunuyor, inşaallah zamanı gelince bu konuda bvir şeyler elde etmenizi temenni ediyorum.
    Allha yar ve yardımcınız olsun.
    Bu olumlu ve doğru düşünceleriniz dilerim fayda sağlar.
    Bu esnada yapılan çalışmalarınızda, yine sicil yoluyla ilişiği kesilen, Disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle Silahlı Kuvvetlerde kalmaları uygun görülmeyen uzman jandarmaları da dikkate almanızı talep ediyorum. bunların da rütbeleri dışında astsubay ve subaylardan hiç bir farkları yok. bunlar da her ne kadar AYİM'e dava açsalar da zamanında, malum sebeplerle netice alamamış ve aileleri kısmen dağılmış ve bazıları canlarına kıymışlardır.
    Başarılar dileriz...

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...