Çarşamba, 23 Temmuz 2008 03:13

Yekta Güngör Özden demiş ki...

Anayasa Mahkemesi, kapatma davasında karar görüşmesinin başlangıcı olarak, 28 Temmuz-Pazartesi gününü işaret etti...
Karar o gün mü çıkar?.. Galiba hayır...
Bu tür kararların ilanı için genellikle piyasaların kapanması bekleniyor... Cuma akşamı yani...
Neyse... üç günün hesabını yapmayalım da... Gelelim, bugünkü konumuza...
Hayli zamandır karşımıza çıkıp durmakla birlikte... Her seferinde, bir kolayını bularak “kaçtığımız” soru ile yüzleşelim...
AK Parti kapatılacak mı?..
Efendim; ne olursunuz benden tahmin istemeyin... Sevmem...
Bu alanda başarılı da sayılmam...
Bir seferinde bağlantılarıma dayanarak, “dolar patlayacak” diye yazdım... Bir hafta geçmedi, fena patladı...
Bana itimat edip, dolarda kalan ya da dolarla borçlanmaktan vazgeçen kurtardı. “Boş versene” diyen ise yandı!..
Bir keresinde de, “nasılsa tutuyor” hissiyatıyla... “Dolar iki milyona gider” diye yazdım... Mel’ûn para birimi yere çakıldı, bu kez de “liradan çıkıp dolara geçen” yandı!..
Vesile olmamdan dolayı “paçayı kurtaranlardan” biri çıkıp da, “Allah senden razı olsun” demedi ama benim yüzümden “dolarda” kalıp da zarar edenlerden bolca sitem işittim...
Kavanoz dipli dünya...
Duydum ki; sülalemi de karıştırmışlar bu sitem işine!..
Onun için, tövbe etmiş durumda değilsem de... Bu tahmin işini haylice seyrelttim...
Kapatma davasında da böyle...
Kusura bakmayın; gezip dolaştığımı, oturup konuştuğumu aktarır... çekilirim aradan!..
öncelikle... Anayasa Mahkemesi çevrelerine bakacak olursak...
Kesinlikle; “Kapatılacak” havası hâkim...
Allah nasip etti işte; Anayasa Mahkemesi’nin Yekta Güngör özden ruhlu üyelerini, yakından tanıyan “arkadaşlarımız” oldu...
Bazen; “çocuklarının” ya da “torunlarının” kendi aralarında neler konuştuklarını bile öğrenebiliyoruz!..
Bir Anayasa Mahkemesi üyesi;
-Hayır; ilave unvanını verip de kimliğini açık etmeyeceğim-
Açıkça; “Türbanı iptal kararımızla kapatma davasına ilişkin kararımız uyumlu olacak” demiş...
“Yani?” diye sorulduğunda ise...
“ ‘Yani’si mi var?!..” karşılığını vermiş...
Bu diyalogu bana aktaran “arkadaşım”a, çıkarttığı mesajı sordum...
“Bence” dedi:
“Demek istiyor ki: Sadece şekil bakımından inceleme imkanına sahip olduğu bir değişikliği esasa girerek iptal etmişiz... Burada mı ‘esasa’ giremeyeceğiz!..’ ”
Yaaa, böyle bir durum işte...
Bakın aklıma şimdi geldi... Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde misafiri olan Merhum Erzurumlu Naim Hoca’ya “Refah’ı kapatmakla dine de millete de en büyük hizmeti yapmış olacağız” demişti Yekta Güngör özden...
Muhterem özden, bugün de... Yazmama kızmaz herhalde,
Bir ortak arkadaşımıza; “Kesinlikle kapatılır!..” demiş...
Gerekçesini de; “Abdurrahman Bey (Başsavcı Yalçınkaya) önünü görmeseydi davayı açmazdı” cümlesiyle ifade etmiş...
Efendim; önceki akşam bir dost davetinde bir araya geldiğimiz on kadar AK Partili vekil ise; ağız birliği etmişçesine “Hazine yardımından kesinti söz konusu olabilir... Ama parti kesinlikle kapatılmayacak” görüşünü savundular...
Hazine yardımından mahrumiyeti “sevinilecek bir şeymiş gibi” görmeleri problemli bir durum da... Partilerinin “kapatılmayacağına” yönelik kanaatleri nereden kaynaklanıyor ki?..
öyle ya; hukukçu yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlu’nun ifade ettiği gibi; son derece sıkıntılı bir üye tablosu var...
-Sol partide siyaset yapanı mı istersin,
-Eski generalleri mi,
-Yurda giriş yaptığı an Ergenekon’dan gözaltına alınacak olan esrarengiz politikacıyla gece gündüz bir araya gelip, “kapatma davasıyla alakasız konuları” (!) görüşeni mi...
Ve tabii;
-Hangi yönde karar vereceğini muhtelif zamanlarda yaptığı konuşmalarla üç aşağı beş yukarı belli etmiş olanlar da var; hem yukarıdaki listenin içinde hem de dışında...
Hal böyle iken... “Kapatılmayacak” diyen AK Parti vekillerinin dayanağı ne?
Sorduk... “Dünyanın tavrından” bahsettiler...
“Ekonomideki hassas dengeler”den...
“Bilhassa inşaat sektörünün bu davadan çıkacak sonucu beklediğinden...”
Ve dahası: “AK Parti’nin yerine koyabilecekleri bir siyasi akım yok!..
Bunlar ekonomiyi yönetemezler!..
Türkiye’nin problemleriyle baş edemezler!..
Bize mecburlar!..”
Bunları dinledik...
Tahmin edersiniz ki... Dinlediklerimizi isabetli bulduğumuz söylenemez...
Zira; Anayasa Mahkemesi üyelerinin “meselesi” değil ki bunları düşünmek!
Onlar; dünyadaki gelişmeleri takip mi ediyorlar?..
Cumhuriyet ve Aydınlık’tan başka mevkute mi okuyorlar?..
Ticaret mi yapıyorlar?..
AK Parti’nin kapatılmasıyla ekonomi çökecek olursa... İşsiz kalacak evlatları mı var?..
İnşaat sektöründen onlara ne; biz yamuluruz ancak...
öyle ya; lojmanımız mı var!..
-
Bakın tahmin filan değil... Sadece; bir değerlendirme...
“Kapatılacak” ya da “kapatılmaktan beter edilecek” diyenlerin izahları, diğerlerininkinden daha aydınlatıcıymış gibi geliyor bana...
öyle geliyor, o kadar!..
Hesabınızı bana göre yapmayın!..
Serdar Arseven

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...