Salı, 14 Kasım 2023 14:29

Gazze, insana ne olduğunu hatırlattı!

Gazze 2 milyon 300 bin nüfuslu bir açık hava hapishanesiydi. Özgür bir şehir değildi. Ama diriydi, dipdiri bir şehirdi. Hepimizi diriltip kendimize getirecek kadar dirençli ve inançlı bir Müslüman şehir.

Gazze, açık hava hapishanesinden özellikle bebeklerin, çocukların ve kadınların katledildiği açık hava mezbahanesine dönüştü. Dünyanın gözü önünde Netanyahu haydudunun askerleri, gözünü kırpmadan masum bebekleri, suçsuz çocukları, yüreği yangın yerine dönen, yaşadıkları cinayetler karşısında ölüp ölüp dirilen anneleri katlediyor, vicdansızca, umarsızca, ruhsuzca!

MASUMLARIN VE MAZLUMLARIN ÂHI! 

İsrail’in aşağılık askerleri, gözlerinin yaşlarına bakmadan savunmasız, ne olduğundan habersiz, hiçbir günah işlememiş tertemiz bebekleri, çocukları katlediyor!

Bu masum, suçsuz bebeklerin ve çocukların çığlıkları İsrail’i yerle yeksan etsin Allah’ım!

Bebeklerinin, çocuklarının ve eşlerinin gözlerinin önünde katledilişine şahit olan, ağlamaktan gözleri kan çanağına dönüşen annelerin âhı, İsrail’i boğsun Allah’ım!

Katledilenler sadece masum bebekler, suçsuz çocuklar ve mazlum anneler değil Gazze’de! Hastaneleri vuruyor aşağılık İsrail ordusu! Hastaneleri bombalıyor!

Gazze’ye yönelik saldırının başladığı günden bu yana -bir ay 6 gün içinde- 198 sağlık personeli şehit oldu, 53 ambulans imha edildi, 135 sağlık kurumu hedef alındı, 21 hastane ve 47 birinci basamak sağlık ocağı hizmet dışı kaldı.

Hastane bombalamak, ambulansları havaya uçurmak, sağlık personeline saldırmak nasıl aşağılık bir davranıştır öyle!

Hasta bunlar! Paranoyak alçaklar! Tımarhanelik bunaklar! 

TARİHİ KİTLELER YAPMAZ ASLINDA! 

Tarihi kitleler yapmaz aslında.

Öncü kuşaklar yapar. Fedakâr, cefakâr ve fedakâr öncü kuşaklar!

Ülkelerinin diriliş ve varoluş çilesini onlar doldururlar! Ülkelerinin ruhunu onlar ayağa kaldırırlar, şahlandırırlar ve önlerine arkalarına, sağlarına sollarına bakmadan hedefe yürürler dörtnala…

Son hızla…

Yılmadan, bıkmadan, usanmadan…

Yolun uzun, yolculuğun uzun soluklu, meşakkatli, çileli olduğunu iyi bilirler onlar…

Çilesiz yolculuğun meyvesiz olacağını, ruh sunamayacağını, diriliş nefesi üfleyemeyeceğini, varoluş iradesi geliştiremeyeceğini iyi bilirler onlar.

Hak, hukuk ve hakikat, hak edene lûtfedilir. Hak, hukuk ve hakikati hak etmek için çilesini çekmek ve bedelini ödemek gerektiğini iyi bilirler onlar.

Çilesiz, ucuz ve kolay elde edilen hak, hukuk ve hakikatin kolay elden gideceğini, hiçbir işe yaramayacağını, hiçbir yaraya merhem olamayacağını iyi bilirler...

KİTLELERİN İSYANI 

Tarih, zor zamanların çocuğudur. Zor zamanlarda tarih sahnesine çıkan, cesuryürek öncü insanlar ateşten gömlek giyerler ve tarihin akışını değiştirirler.

Tarihi çilekeş öncü kuşaklar yapar.

Tarih buna tanıktır.

Kitlelerin tarih yapması nadiren söz konusu olabilmiştir. Elbette, devrimlerde kitleler belirleyici rol oynarlar! Ama devrimci adamların, öncü kuşakların öncülüğünde.

Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde en zor zamanda ortaya çıktı ve mazlum Filistin halkının umudu oldu. Dünyada bebeklerin, çocukların ve kadınların dünyanın gözü önünde katledilmelerine isyan eden, caddeleri dolduran dünyanın dört bir tarafında bu katliamın durdurulması için haykıran kitlelerin kahramanı oldu.

Ebu Ubeyde, olmayan İslâm dünyasının liderlerinin dünyanın gözü önünde mezbahaneye çevrilen Gazze’deki vahşete hiçbir şey yapamayan bu liderlere ve rejimlerine başkaldırmaktan başka bir şey yapamayan Müslüman kitlelerin duası oldu. 

GAZZE İNSANLIĞIN BAŞINA NE GELDİĞİNİ HATIRLATTI 

Evet, tarih zor zamanların çocuğudur. Zor zamanlar, hem tarihî kırılma anlarıdır hem de tarihin yeniden kurulma zamanları.

Başta Londra, Paris, Madrid, New York gibi büyük Batılı kentler olmak üzere tarihin hiçbir döneminde kitleler bu kadar ayağa kalkmamışlar, haydutları ve zorbaları bu kadar lanetlememişlerdi.

Gazze, insana ne olduğunu hatırlattı, insanlığa insanlığını hatırlattı.

Gazze, sadece Gazzelilerin değil, sadede Müslümanların değil, bütün insanlığın onurunu, haysiyetini koruduğunu hatırlattı insanlığa.

Gazze, insanlığın nasıl bir bela ile karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Gazze, bir avuç Yahudi’nin ihtiraslarının dünyayı nasıl esir aldığını ve kölesi yaptığını ispatladı. O yüzden, insanlığın isyanı, başkaldırısı çok büyük oldu dünyada, özellikle de Batılı başkentlerde! Sözün özü, Gazze, insanlığa ne odluğunu, başına ne geldiğini, nereden geldiğini ve nasıl geldiğini ispat etti hem de hiçbir özel çaba göstermeden.

Gazze’nin sesini ve çığlığını duy ve ruhsuz İsrail haydutlarını kahreyle Ya Rab!

 

Yusuf KAPLAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...