Çarşamba, 20 Temmuz 2011 13:37

Gizli YAŞ kararları Türkiye’yi mahkûm ettiriyor

Sıralı sicil yoluyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen personel, ihracının hukuki olmadığı gerekçesiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) başvurabiliyor. AYİM askeri, yargının ilk ve son derece karar mercii, kararları kesin ve kararlarına karşı gidilecek başka hukuki merci yok.

Oysa sivil idare mahkemelerinin kararları Danıştay’a götürülebiliyor. AYİM, idare tarafından mağdur edilenlerin müracaatını yetki, şekil, sebep, konu ve maksat açısından inceleyebilmekte, yerindelik denetimi yapamamakta.

İşlemin hukuka uygun olup olmadığını incelemekte. Yani idarenin kararının yerine geçecek tarzda karar veremiyor. Yürütmenin verdiği ihraç kararını düzeltir anlamda değil ihracın hukuka uygun olup olmadığını inceliyor.

AKSOY: 14 DAVADAN BİRİ OLUMLU SONUÇLANDI


Emekli bir astsubay olan Fevzi Aksoy, çalışma hayatını avukat olarak sürdürüyor. Aksoy’un AYİM’de devam eden 100’ün üzerinde davası bulunuyor. Aksoy, AYİM’deki hukuksuzluğa dikkat çekerken AYİM’in yapısıyla ilgili şu bilgileri verdi: “AYİM’de davalara 5 hâkim bakmakta ve 5 hâkimden 2’si yürütme tarafından seçilen ve hukukçu kimliği olmayan Kurmay Albaylardan oluşuyor. Kalan 3 hâkim ise hukukçu kimliği bulunan hâkimler.” Yürütme tarafından seçilen hâkimlerle ilgili Aksoy, “Yürütme tarafından seçilen 2 hâkim yüzde 90-95 oranında yürütmenin verdiği karar doğrultusunda karar veriyor. Daha baştan 2-0 yenik başlıyorsunuz. Geriye kalan 3 hâkimden 1’i de iki hâkim gibi karar verirse davayı kaybediyorsunuz zaten. Çok iyi bir savunma yaparsanız belki 3-2 kaybedersiniz” dedi.

AYİM KANUNU: YÜRÜTME DÜZELTİLEMEZ

Ayırma davalarında olumlu sonuçlanan çok az örneğin olmasını Aksoy AYİM kanununa bağlıyor. AYİM kanununa göre, “İdari yargı yetkisi idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Yerindelik denetimi yapılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak tarzda kullanılamaz ve idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez”. Yürütmenin verdiği ihraç kararını mahkeme yalnızca idari yönden inceleyebiliyorken yürütmenin verdiği kararı düzeltir bir şekilde karar vermiyor. Sivil idare mahkemelerinde kararlar Danıştay’a götürülebilirken ve Danıştay tarafından düzeltilebilirken; askeri mahkeme olan AYİM’de kararlar kesin ve özellikle ayırma davalarında yürütmenin verdiği kararı düzeltme yönünde karar bildiremiyor.

GİZLİ İBARELİ BELGE KARŞI TARAFA VERİLMİYOR

AYİM’de pek çok davaya giren Fevzi Aksoy hukuksuzlukla ilgili başka konuya dikkat çekti. Aksoy ayırma davalarında savunma amacıyla davalı personelin ‘personel özlük dosyasını’ istediklerini, ana savunma dayanağı olarak bunu göz önünde bulundurduklarını aktardı. Aksoy, “İstediğimiz personel özlük dosyası yürütme tarafından ‘gizli’ ibareli gönderilmiş ise biz dosyayı göremiyoruz. Göremediğimiz dosya üzerinden savunma yapmaya çalışıyoruz ve suçlamaları bilmeden yapıyoruz. Bu da adil yargılanmayı ihlal anlamına geliyor. Bizler AYİM’in bu tür uygulamaları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmak zorunda kalıyoruz. Emsal teşkil eden davalarda AİHM Türkiye’yi her defasında tazminata mahkûm etmişti” diye konuştu.

AİHM’DEN TÜRKİYE’YE ADİL YARGILAMAMA CEZASI: 116 BİN 160 EURO

AİHM geçtiğimiz yıllarda 29 eski subay ve subay adayının açtığı davada Türkiye’yi haksız bulmuş ve tazminata mahkum etmişti. 2009 yılında sonuçlanan dava 29 subay tarafından açılmış ve adil yargılanmanın ihlal edildiği belirtilmişti. Davada subaylar kendilerine ait olan ve gizli ibareli dosyalarını incelemelerine izin verilmediği gerekçesiyle AİHM’e başvurmuştu. Davaya bakan AİHM,  davacı subayları haklı bularak Türkiye’yi toplamda 116 bin 160 Euro tazminat ödemeye mahkûm etti.

Son Düzenlenme Çarşamba, 20 Temmuz 2011 13:39
Yeni Akit Gazetesi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

3 yorum

  • Yorum Linki MUSTAFA DEMİROK Cuma, 12 Ekim 2012 16:05 yazan MUSTAFA DEMİROK

    NERDE O CESARETLİ KİŞİ,BİR YIL ÖNCE 98 OLAN SİCİLİM BİR YIL SONRA TSK,DA KALMASI UYGUN DEYİL NİYE,DİSİPLİNSİZ ,,,,98 İ VERENDE SENSİN NE OLDUDA BİR YILDA TSK,DAN KOVDUN ,J,GNL,K,LIKDA BASAR ONAYI,AGZINLA KUŞ TUTSAN OLMAZ AYİM FALAN HİKAYE,UMARIM BANA EDENLER EVLATLARININ CANINDAN BULURLAR,DEMİROK 0555 850 9864

    Raporla
  • Yorum Linki ali olgun Pazar, 31 Temmuz 2011 22:29 yazan ali olgun

    neden hala kararaname mağdurları için çalışma başlatılmadı binlerce insanın gözü kulağı sizde

    Raporla
  • Yorum Linki mete Perşembe, 21 Temmuz 2011 16:30 yazan mete

    Sudan bahanelerle sicilleri bozularak ayırdedilen arkadaşlarımızın YAŞ mağdurlarından hiçbir farkları yok. Bu arkadaşlarımızın geçici 32. md. kapsamı dışında tutulmamaları gerekir. Yasaya eklenecek küçük bir paragraflık ekleme sorunu çözecektir. BU KONUNUN ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURULMALIDIR.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...