Yakın tarihimiz bize göstermiştir ki, TÜRKİYE ne zaman bağımsız politikalar izlemeye, tarihi misyonuna dönmeye ve dünya üzerinde yapılan adaletsizliklere, sömürülere müdahele etmeye, mazlumun yanında, zalimin karşısında duruş göstermeye başlasa, küresel şer odakları dolaylı veya doğrudan ülkemize karşı harekete geçmişlerdir.
Geçmiş yıllarda halkın iradesi ile iktidara gelen Menderes, Özal ve Erbakan’a yapılan ve hedeflerine ulaşan operasyonlar gibi, Gezi Olayları, 17-25 Aralık adli kumpası ve nihayetinde 15 Temmuz’da milletin silahları ile millete ve onun seçtiği idarecilere ve özellikle de Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’a yapılan eylemler başarısız kalınca küresel güçler ABD'yi kullanarak Türkiye üzerinde yaptırım zırvası ile ekonomik baskı uygulamaya başladılar.
Bununla hedefleri ekonomimizin olumsuz etkilenmesi, Türkiye’nin kendi istediği politikalara dönmesi, onlara boyun eğecek yöneticiler seçmesidir.
Özellikle de Ortadoğu’da planladıkları bölünmüş Suriye ve Irak, kukla devletçikler ve bunlar üzerinden büyük İsrail’i kurma hayalleri olduğu aşikardır. Bu süreç içinde Türkiye’nin zayıf, güçsüz, iç sorunları ile meşgul bir devlet olmasını, güçlü liderlikten mahrum kalmasını hedefliyorlar.
Fakat milletimiz onların ortaya koydukları senaryolara göre hareket etmiyor. Yaşanan süreçler bize şuurlu olmayı, yalan politikalara ve sahte senaryolara aldanmamayı öğretti.
Biz geçmiş zulüm dönemlerinin mağdurlarının kurduğu ASDER (ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ) ve Sultanhamam esnafı olarak Türkiye’ye karşı uygulanan ekonomik savaşın en bariz silahı olan döviz kurlarının planlı olarak yükseltilmesine bir karşı duruş olarak, elimizdeki dolarları bozdurarak ülkemize tuzak kuranların tuzağını boşa çıkarma yolunda bir adım atıyoruz. Bu hareketin büyüyeceğine inanıyoruz. Bize silah olarak kullanılan doların bizim gözümüzde bir değeri olmadığını bütün dünyaya göstereceğiz.
Bu mücadelenin bir ayağı döviz bozdurma seferberliği olduğu gibi diğer yandan dış ticarette doları terk edip ticaret yaptığımız ülkelerle milli para birimleri üzerinden ödeme yapmaya başlayacağız.
Bütün bunlar da yetmez dış ticaret açığını azaltmak için az ithalat çok ihracat yapacağız. Vatandaş olarak ithal malları tüketmeyi en aza indireceğiz.
Çok çalışıp çok üreteceğiz. Dışa bağlı olmayan üretimi, özellikle tarım ve hayvancılığı canlandırıp bu ürünleri ihraç eder hale geleceğiz. Sanayi alanında da kaybettiğimiz yılların zararını kapatacak tedbirler alıp uyguyacağız.
Türk milleti karakter olarak zoru görünce ataletten kurtulup harekete geçen bir yapıya sahiptir.
Korkak ve pısırık olmayan, cesur ve kararlı liderlerin arkasında kenetlenip hedefe kilitlenen bir yapısı var.
Şimdi de inşallah bu gerçekleşiyor. Üzerimizdeki tembellik dağılacak, Türkiye üreten ve dışarıya bağlı olmayan bir ülke haline gelecek.
Çağımızın en büyük güç yarıştırma alanı olan ekonomi sahasında büyük ilerlemeler kaydedeceğiz.
Küresel güçlerin karargahı durumundaki ABD'nin ekonomik hegomanyasına, doların uluslarası kullanım alanını daraltarak büyük bir darbe vuracağız.
Bu gelişmeler mazlum dünya devletlerine cesaret verecek. Batının sömürgeci ve baskı uygulayan hegomanyasına karşı ortak hareket etme cesaretine yol açacak. Bize bu tuzakları kuranlar yaptıklarına pişman olacak ve tekrar bizim kapımıza gelecekler.
Hiç bir zafer zorlukları yaşamadan kazanılmıyor.
Gevşemeyelim, üzülmeyelim, birlik olalım. Dirençli olalım. İzzet ve zaferi elinde tutan Rabbimiz böyle bir duruşa zafer vadediyor. Kazanan yine biz olacağız inşallah.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
İrfan ÇALIŞKAN
Asder üyesi
