Çarşamba, 15 Ekim 2014 13:48

ASDER’İN AMACI VE YAPTIĞI ANA FAALİYETLER

Değerli Arkadaşlarım,

ASDER’in amacını sadece YAŞ mağdurlarının haklarını almak için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu dar kalıbına sokmak isteyen ve hatta ilerleyen zaman içinde bunun dışına çıkmasın diyen arkadaşlarımız bulunmaktadır.

ASDER bu dar düşünceden 10 yıl önce sıyrıldı.

Çünkü hangi seviyede olursa olsun insanlara mağduriyetler anlatıldığında, benzer haksızlıkların her gün olduğunu, serbest meslek erbabından ve sivil kamu görevlilerinden de insanlar her gün işlerini kaybettiklerini ve haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar, bunun için de Silahlı Kuvvetlerden çıkarılanları anlamaları mümkün olmuyordu.

Mesleklerinden çıkarılmaları pahasına inançlarından ve yaşam tarzlarından vazgeçmeyen arkadaşlarımız bir misyona sahip idiler.

Kendileri hukuksuz bir işleme muhatap olmuşlar ve haksızlığa uğramışlardı.

O zaman cephemizi genişletmek için şemsiyemizi daha büyük açarak, Ülkemizde ve Dünyada haksızlığa uğrayanları da bu şemsiyenin altına almalıydık.

İlk, orta ve Yüksek Öğrenimde, Kamuda, Yargıda, TBMM’de, siyasette ve hatta serbest sivil hayatta inancından dolayı sıkıntı çeken geniş bir kesim vardı. Davamızın kabulü, mağduriyetin giderilmesi, hak ve hukukun hâkim olması için onlara da sahip çıkılmalı idi.

Zararlı ideolojinin kadrolaştığı darbeci bir zihniyetin tasfiyesine maruz kalınmıştı. O zaman Milletin çoğunun değerlerine sahip milli iradenin devlete hâkim olması sorunların çoğunun çözümünün reçetesi idi. O halde Devletin bütün kurumlarının (Silahlı Kuvvetler dâhil) milletin iradesini temsil eden sivil otoritenin emrine girmesi hususu bütün platformlarda savunulmalıydı.

Silahlı Kuvvetler Personelinin milletin sahip olduğu manevî dokuya bürünmesi için askeri okullarda ve kışlalarda dini eğitim konusu ve önemi yüksek sesle ifade edilmeliydi.

Memleketin ana sorunu olan bölücü terör önlenmeden ülkenin rahata ermesi ve diğer sorunların öncelik alması mümkün görünmüyordu. Silahlı Kuvvetlerin içinde edindikleri tecrübelerle, bölücü terör sorununun çözümünde de söyleyecek sözleri vardı. Katkı sağlanmalıydı.

İslâm dünyasının her tarafında kanayan yaralara merhem olacak girişimlerde bulunmadan, onlarınkinin yanında  esamesi bile okunmayacak sorunlarımızın peşinde koşmak, hem hak-hukuk anlayışımıza uymazdı, hem de Rabbim rıza göstermezdi.

O halde ASDER çevresinden başlayarak İslâm Dünyasını kapsayacak şekilde sorunların çözümünde çaba harcamalıydı.

ASDER Tüzüğünü gözden geçirdi ve büyük hedeflerine doğru yürürken mensuplarının mağduriyetlerini de daha kolay çözebileceği düşüncesi ile Tüzüğüne yeni prensipler ekledi.

Bu yolda çalışmaya başladı. Bu çalışmalar ASDER ’e Sivil Toplum Kuruluşları arasında ve Siyasi kadrolar nezdinde saygınlık kazandırdı.

ASDER’in, askeri vesayetin kaldırılmasında, 27 Nisan 2007 e-muhtırasına Hükümetin dik duruşunda, Ergenekon yargılamalarının başlamasında, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğinin hazırlanması ve kabulünde, Yeni Anayasa çalışmalarında, 6191 sayılı yasanın çıkmasında, İç Hizmet Kanununun 35. Maddesinin değiştirilmesinde ve çözüm sürecinin başlamasında ASDER’in fikri, emeği, çalışması ve katkısı vardır.

Amacın genişlemesi Mağduriyetlerin bir kısmının giderilmesini engellememiştir. Bilakis çabuklaştırmıştır.

Eğer ASDER Ülkenin ve İslâm Âleminin sorunlarına sahip çıkmasaydı, ASDER hiçbir mağduriyeti gideremeden 10 yıl önce kendisini fesih ederdi. Bu gün de ne ASDER olurdu, ne de 6191 sayılı yasa olurdu.

Dernek Yönetimleri Tüzükleri ile sınırlıdır. Tüzükler, Derneklerin Genel kurulları tarafından değiştirilebilir. Uygun görülmeyen hususlar, olağan genel kurullarda teklif edilir ve uygun bulunur ise değiştirilir. Aciliyet olduğunda da olağanüstü genel kurul çağrısı yapılır, şartları oluşunca da genel kurul toplanır ve değişiklik önerileri karara bağlanır. Sonra da bütün üyelerin karara uymaları gerekir. Temcit pilavı gibi Tüzük esasları tenkit edilmemelidir.

 

ASDER’in amacı geniş olunca, fikir platformu olarak oluşturulan mail grubunda siyaset de konuşulur, inançla ilgili hususlar da gündeme getirilir. Kendi düşüncemizi kabul ettirmek için değil, birikimlerimizi ve incelemelerimizi paylaşmak için sosyal, siyasî, ekonomik, askeri ve dini konular paylaşılır. Kutuplaşıp birbirimizi kırmak, hakaret etmek için olmadığı sürece toplumu ilgilendiren bütün meseleler bu platformda yazılıp çizilebilmelidir. Farklı düşünenlerin fikirleri zenginlik olarak kabul edildiği sürece faydalı paylaşımların olabileceğine ve olması gerektiğine inanıyorum.

 

Diğer taraftan ASSAM ve YUSDER farklı tüzüğü olan, farklı üyeleri bulunan ASDER ’den farklı iki ayrı dernektir. Bazı ortak üyelerin dışında ASDER yönetimi ile alakası yoktur. SADAT A.Ş. de 60 civarındaki hissedarın katkıları ile oluşmuş, tescil edilmiş ticari sözleşmesi bulunan ASDER ’den farklı bir tüzel kişiliktir. ASSAM ve SADAT İslâm Dünyası çapındaki sorunların çözülmesinde söz sahibi olmayı amacına yerleştirmiş uluslararası iki önemli tüzel kişiliktir. Misyonunu paylaşan, kendisini ve birikimini İslâm Dünyasına aktarmayı vazife edinmiş hasbî olarak hizmet vermeye talip olan, daha doğrusu bu hizmetlerin uhrevî alemdeki getirisinden nasibi olan arkadaşların katkıları ile varlığını sürdüren oluşumlardır. ASSAM ve SADAT, ASDER mensuplarının mağduriyetlerinin giderilmesi ile ilgili çalışmaları engelleyen değil, belki de huzur-u İlâhide katkısı olan kuruluşlardır. Hakların verilmesinde ASSAM, YUSDER ve SADAT ’ı engel olarak gören arkadaşların haklı olduklarını düşünemiyorum.

 

Bir arkadaşımızın mailinde yer alan bir başka konu da ASDER Mensubu Millet Vekili Aday Adaylarının tarafımızdan desteklenmesi için yapılan talebin mağduriyetlerin giderilmesi için yapılan girişimlerin önüne geçirilmesi iddiasıdır. Gerçekler şöyledir:

  • Siyasi kademelerde Mağduriyetlerin giderilmesi ile ilgili çalışmaların yapıldığı yıllar 2007:2011 yasama dönemidir.
  • ASDER, 27 Şubat 2005 tarihinde “28 Şubat: Bir İmtihan Sürecinin Birey ve Toplum Üzerindeki Etkileri” panelini yaptı.
  • ASDER, 26 Şubat 2006 tarihinde “Darbelerin karanlığında Kaybolan Değerlerimiz” Paneli yaptı.
  • ASDER, 15 Nisan 2007 tarihinde “Milli İradeye Saygı” Panelini yaptı.
  • ASDER “Yüksek Askeri Şûra İle ilgili Mevzuatta Yapılması Teklif Edilen Değişiklikler” dokümanını 2007 yılında kitapçık haline getirdi.
  • ASDER, yasama organında temsilci bulunmasını sağlamak amacıyla,  23 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak Millet Vekili Genel Seçimlerinde aday olabilmesi için dört mensubu için Başbakana benim imzamla bir mektup göndermiştir. Bu talep mektupla yapılmıştır. TBMM’de temsilcimiz olsun istedik. Bu doğru bir davranıştır. Mağduriyetlerin giderilmesini engelleyen bir tarafı yoktur.
  • ASDER, 02 Mart 2008 tarihinde Asker ve Dini Değerler: Güncel ve Bilimsel Yaklaşımlar” Panelini yaptı.
  • ASDER, 08 Mart 2009 tarihinde “Tarihinden Bugüne Kürt Meselesi ve Çözüm Yolları” Panelini yaptı.
  • ASDER, Siyasi İrade tarafından başlatılan Anayasa Değişikliği çalışmasında dikkate alınmak üzere, 1982 Anayasasının inanç özgürlüğü, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Askeri İdare mahkemesi ve Yargıtay, YAŞ Kararlarını yargı denetimi Dışında bırakan 125. Maddesi, Genelkurmay Başkanlığı ’nın bağlantısı, Milli Güvenlik Kurulunun ve Yüksek Askeri Şuranın Teşekkülü, Hakim Savcılar Yüksek kurulunun yapısı hakkında Anayasada yapılması gereken değişiklikler hakkındaki görüş ve gerekçelerini ilgili birimlere ulaştırdı.
  • 12 Eylül 2010 tarihinde referandumla kabul edilen 26 maddelik Anayasa değişiklik tasarısının TBMM Anayasa Komisyonunda görüşülmeye başlandığı Nisan 2010 tarihinden itibaren ASDER, teklifin kabulünden sonra uyum yasalarının çıkarılacağını düşünerek, oluşturduğu hukuk çalışma kurulu vasıtası ile 6191 sayılı yasanın tasarısını hazırlamaya başlamıştır.
  • ASDER, 24 Nisan 2010 tarihinde “Askerî Vesayetten Normalleşmeye” Panelini yaptı.
  • ASDER, 12 Eylül 2010 Referandumunda Anayasa Değişikliği kabul olunduktan sonra bütün hakların verilmesini sağlayacak şekilde bir yasa teklifi hazırladı. Hazırlık 20 Ekim 2010 tarihinde bitti. Bu hazırlık sırasında kararname ile mağdur edilenlerin varlığı ortaya çıktı.
  • ASDER, 20 Ekim 2010 tarihinde hazırladığı teklifin kanunlaşmasını sağlayacak şekilde zamanın Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu talep etti.  
  • ASDER, 05 Aralık 2010 tarihinde “Uyum Yasaları Çerçevesinde Asker mağdurlar ve Çözüm Önerileri” Panelini yaptı. Bu Panelde ilk defa, o zaman EYLÜL-DER, bu gün ADAM-DER olan 12 Eylül 1980 mağduru askerlerle birlikte olundu.
  • ASDER, Aralık 2010 dan itibaren Yasa teklifini ilgili Bakanlıkların teknisyenleri seviyesinde takip etmeye başladı.
  • ASDER, geniş bir heyetle, 20 Şubat 2011 tarihinde TBMM’ne sevk edilmek üzere olan 6191 sayılı Kanun ile ilgili tekliflerini Dolmabahçe Sarayında, tahsis edilen geniş bir zaman dilimi içinde, zamanın Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a iletti. Başbakanla Görüşülen hususlara http://www.adnantanriverdi.com/index.php/askeri-konular/yuksek-askeri-sura-kararlari/yas-hukuku/287-asder-babakanla-tasary-goeruetue-21-ubat-2011.html
  • ASDER, 24 Şubat 2011 tarihinde, TBMM’de temsilcisi bulunmasını sağlamak amacıyla, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak Genel Seçimlerde dört üyesinin aday olarak belirlenmesi için, benim imzam ile Başbakana ikinci mektubunu göndermiştir. Bu talep de mektupla yapılmıştır. Sn. başbakanla görüşme sırasında mevzu edildiğini hatırlamıyorum. Mevzu edilmiş ve soğuk cevap alınmış olsaydı, görüşmeden sonra bir daha mektup yazma nezaketsizliğini göstermezdik her halde.
  • 6191 sayılı kanun 10 Mart 2011 tarihinde TBMM’den geçmiş ve 22 Mart 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • ASDER, 10 kişilik bir heyetle 19:24 Aralık 2011 tarihinde Ankara’da, TBMM’i ve Komisyon Başkanları ile Hükümet Üyelerini ziyaret etti. Ziyaretin ayrıntısına,http://www.adnantanriverdi.com/index.php/askeri-konular/yuksek-askeri-sura-kararlari/yas-hukuku/305-asder-in-ankara-temaslar-24-aralk-2011.htmllinkinden ulaşmak mümkündür.
  • ASDER, Yeni Anayasa çalışması kapsamında, hazırladığı özgün “Yeni Anayasa Çalışmasını” 30 Aralık 2011 tarihinde, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyon Başkanlığına gönderdi. Yeni Anayasa çalışmasına http://www.adnantanriverdi.com/index.php/yeni-anayasamiz-hayirli-olsun-30-aralik-2011.html
  • ASDER, 9 kişilik bir heyet ile 18 Ocak 2012 tarihinde davet üzerine, Başbakan Yardımcısı Sn. Bülent Arınç’ı makamında ziyaret etti. Görüşmenin ayrıntısına http://www.adnantanriverdi.com/index.php/askeri-konular/yuksek-askeri-sura-kararlari/yas-hukuku/310-ankara-ziyareti-ve-magdurlar-icin-yeni-yol-haritasi-21-ocak-2012.html“  linkinden ulaşılabilir.
  • ASDER Üyeleri, 28 Şubat 2012 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak tescil edilen “SADAT Uluslar arası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini” kurdu. Ayrıntılı bilgiye, http://www.sadat.com.tr/en/ linkinden ulaşılabilir.
  • ASDER Üyeleri, Aralık 2012 tarihinde YUSDER “Yunus Uluslararası Doğa Sporları Derneğini” kurdu. Ayrıntılı bilgiye, http://www.yunusdogasporlari.org.tr/ linkinden ulaşılabilir.
  • ASDER, 11 kişilik bir heyetle 25:28 Şubat 2013 tarihlerinde Ankara’da TBMM ve Devlet Ricaline ziyaretler yaptı. Ziyaret ile ilgili ayrıntıya, http://www.adnantanriverdi.com/index.php/askeri-konular/yuksek-askeri-sura-kararlari/yas-hukuku/380-asder-in-2013-y-l-ankara-ziyareti-25-28-subat-2013.html linkinden ulaşılabilir.
  • ASDER Üyeleri Mayıs 2013 tarihinde ASSAM “Adaleti savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneğini” kurdu. Ayrıntılı bilgiye, http://www.assam.org.tr/tr/ linkinden ulaşılabilir.
  • ASDER, 08 Nisan 2014 ve 24 Haziran 2014 tarihlerinde Sayın Başbakanımıza randevu talep mektupları gönderdi. Mahalli seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yoğun çalışma temposundan olsa gerek, ziyaret gerçekleşmedi.
  • ASDER, Cumhurbaşkanı seçimlerinin ertesinde 6191 sayılı yasanın Eksiklerinin giderilmesi için hazırladığı yasa teklifini görüşmek üzere 25 Eylül 2014 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sn. Başbakanımızdan randevu talep mektubu gönderdi.. Davet beklemektedir.

Değerli arkadaşlarım,

Görüldüğü gibi, ASDER mağduriyetlerin giderilmesi ve eksik bırakılan hakların verilmesi için gayretlerini fasılasız olarak sürdürmektedir.

Bu çalışmalarını, 6191 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 22 Mart 2011 tarihine kadar, bütün YAŞ mağdurlarının yaşadığı sıkıntıları yaşayan, fakrı zaruret içindeki bir avuç arkadaş ile gerçekleştirmiştir.

ASDER’in kuruluşundan itibaren 11 sene sonra yasanın çıkarılması sağlanmasına rağmen, en sıkıntılı geçen bu dönemde bir gün dahi ASDER yöneticilerine asli görevden uzaklaştınız suçlamasını yapmamıştır.

6191 sayılı Yasanın çıkmasından sonra ise, dernek ile hiç ilişkisi olmayan veya bu yasa çıktıktan sonra ASDER ile irtibat kuran, ender de olsa bazı arkadaşlar, ASDER ’i yavaş davranmakla, YAŞ zedelerin eksik haklarının peşinde koşmamakla, amaç dışı faaliyetlerde bulunmakla itham etmektedirler.

Bu suçlama ve serzenişler, en riskli dönemlerde, ASDER ’e sahip çıkmış, TSK’nin hedefi haline gelme pahasına, TSK’nin yanlışlarını her platformda söylemekten çekinmemiş fedakâr arkadaşları derinden incitmektedir.

6191 sayılı yasadan 12 Eylül 1980 mağdurlarından 260 kişi de yararlanmıştır. Mağduriyetlerinin üzerinden 31 sene geçtikten sonra bir kısım haklarına kavuşabilmiştir. ASDER Mensuplarının ilk mağdurları ise 15. senede  bu yasaya ulaşabilmişlerdir. Eksik Yasanın üzerinde henüz üç yıl geçti. ASDER, düzeltici yasa teklifini üç defa ilgililerin huzuruna götürmüştür. Sabırsız arkadaşları anlamak mümkün değildir.

Şahsen ben, hiç bir şey beklemeden sıkıntıda olan insanlara yardım edildiğinde, Rabbimizin başkalarına yardımcı olana kişinin sıkıntısını geçireceğine samimi olarak inanırım. Ama yine az da olsa bazı arkadaşlar illa da bizim derdimizle ilgilenilsin diye yırtınıyor. Böyle olanların da sıkıntılarının artacağına inancım tamdır. Sabır sıkıntıların çoğunun ilacıdır.

Arkadaşlarıma sabır diliyorum. Hasbi olarak vaktini Dernek işlerine hasreden ASDER Yönetimindeki arkadaşlarımızı incitecek davranışlardan kaçınmalarını, fikri çalışmalara katılmalarını, en az kendilerinin çıkarları kadar başkalarının çıkarlarını da düşünmelerini, fikirlerini kişileri hedef alarak değil de meseleleri ve olayları konu ederek dillendirmelerini tavsiye ediyorum.

Herkese sağlık mutluluk ve başarılar diliyorum.

 

Adnan TANRIVERDİ

Emekli General

ASSAM Yönetim Kurulu Başkanı

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

www.adnantanriverdi.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki Uğur ŞAHİN Pazartesi, 16 Şubat 2015 13:32 yazan Uğur ŞAHİN

    üzerime suç isnat edilerek sözde mahkeme edilmek suretiyle ben de cezalandırılarak resen emekliliğe sevk edildim ve emeklide olamadım çok perişan bir haldeyim inşallah bu dünyada olmadı ama öbür dünyada haklarımı alacağım bu devlete hakkımı helal etmiyorum İşsizim perişanım ama Cenabı Allah'tan ümidimi kesmedim.

    Raporla
  • Yorum Linki Abdullah AYDIN Perşembe, 16 Ekim 2014 19:02 yazan Abdullah AYDIN

    Sayın büyüğümüz başta şahsınız olmak üzere ,derneğin kuruluşundan bugüne kadarki yukarıda yayınlamış olduğunuz metinde zikredilen;düşünce,söylem ve faaliyetlerden dolayı emeği geçen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunarım.Rabbim,bundan sonraki aynı gayretlerimizde bizleri muvaffak kılsın,sıhhat ve afiyetler versin.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...