Pazar, 04 Nisan 2010 15:26

TSK, iç çamaşırı parasını ister ise

TSK, iç çamaşırı parasını ister ise

Balyoz ve Ergenekon operasyonu nedeniyle muvazzaf ve emekli çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri  (TSK) personeli göz önünde... Şüpheli biçimde tahliye edilen TSK mensupları iki gün sonra tekrar tutuklanma kararı ile şok yaşadı.  

Diğer taraftan Kara Harp Okulu’nda Dumlupınar isimli yasadışı yapılanma ile ilgili soruşturma dikkati çekti. Soruşturma sonunda, ajandada ismi geçtiği için disiplinsizlik gerekçesiyle okuldan atılan bir askeri öğrenci dava açtı. Davayla birlikte, Kara Harp Okulu’ndaki “yasadışı yapılanma” iddiasını içeren soruşturma da ortaya çıktı

Sivil yargıda süren soruşturmaların yanı sıra askeri savcılıklar da ayrıca soruşturma yapıyor. STAR internet sayfası ve HABER TÜRK’e ulaşan bir dava dosyası, Kara Harp Okulu’nda da “yasadışı yapılanma” iddiasıyla bir soruşturma yapıldığını ortaya çıkardı. Soruşturma geçiren 4. sınıf askeri öğrencilerden biri, disiplinsizlik nedeniyle okuldan atılınca, çarpıcı iddialarda bulunarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne dava açtı.

Askeri öğrenci, geçen Ağustos ayında mahkemeye verdiği dilekçesinde, eğitimini sayısız takdirle sürdürürken, anlam veremediği ve kayıtlara geçmemiş olduğunu tahmin ettiği disiplin cezaları almaya başladığını, verilen disiplin cezalarının, gerçekte “yasadışı yapılanma” soruşturmasıyla ilgili olduğunu öne sürdü. Öğrenci, kendisiyle birlikte S.E adlı öğrencinin de okuldan atıldığını, M.Ç. adlı öğrencinin ise ayrılmak zorunda kaldığını belirtti. Öğrenci dilekçesinde şunları anlattı.

 “Odamda arama yapıldı. Daha sonra komutanım odasına çağırıp, Malazgirt Taburu’ndaki arkadaşımı sordu. En yakın arkadaşımın ismini verdim. Komutanım başka birisini kastettiğini belirtti. Birkaç ismi daha saydıktan sonra bir başka arkadaşım olan S.E.’nin ismini söyledi. Bunun üzerine komutanım, ‘Bu çocuk kötü bir çocukmuş sen de bununla arkadaş olduysan seni bozuyor, gözümden düşüyorsun en sonunda Alay Komutanımızın ve Kurul’un karşısına çıkıp okuldan mı gitmek istiyorsun’ dedi.

S.E.’yi Kuleli Askeri Lisesi’nden bu yana tanırım. Son derece disiplinli olarak bilinen bir Harbiyeli’dir. Hiçbir şekilde üzerimde olumsuz bir etki yapmadı. Verilen disiplin cezaları ile benimle yapılan bu konuşma arasında bağlantı kuramadım.”

19 Şubat 2009 gecesi, Bölük Komutanı Yzb. H.T.K. ve Tabur İstihbarat Subayı Yzb. S.Ç.’nin de katıldığı bir sorguya tabi tutulduğunu belirten askeri öğrenci, 24 saat içinde Alay Karargâhı’na götürüldüğünü ve burada Yzb. S.Ç. ile birlikte Alay İstihbarat Subayı AlbayM.K. tarafından yeniden sorguya çekildiğini aktardı.”

Harbiyelilerden İç çamaşırların ve yediği yemeklerin parasını istediler

 28 Şubat sürecinde sayısını bilemediğimiz belki binin üzerinde öğrenci aynı yöntemle TSK’dan uzaklaştırıldı ve üstelik onlardan  verdikleri iç çamaşırlarının ve yedikleri yemeklerin parası bile talep edildi. Çoğu anne baba veya kefil olanlar bir şeylerini satmak zorunda kaldı.

Bir bahçede faydalı bitkileri uzaklaştırırsanız ayrık otların işgal etmesi gibi harp okulunda darbeciliğe soğuk duran öğrencileri atarsanız Dumlupınarcı genç Harbiyeliler Jön Türklüğe özenirler.

Genç Harbiyelilere demokrasi vurgusu yapan dersler vermezseniz onlar darbeciliğe özenirler,

Genç Harbiyelilerin beynini “Askerlik bir yaşam tarzıdır” saçmalığı ile yıkarsanız onlarda kendisi gibi yaşamayanları düşman olarak görmeye başlar.

Genç Harbiyeliye devletin uygun gördüğü yaşam tarzını dayatırsan oda “yaşam tarzı ırkçılığı” yapar.

Genç Harbiyelilere “Kanla irfanla kurduk bu Cumhuriyeti” marşını darbe gerekçesi olarak okutursanız onlarda Jön Türklüğe özenirler.

Genç Harbiyelilere üniformalı demokrasi çarpıklığını öğretirseniz onlarda “Şartlar hazır olduğunda ihtilal meşrudur” derler.

Genç Harbiyelilere “Değerlilik ölçüsü” olarak insan olmayı değil Türk olmayı öğretirsen onlarda Türkün Türkten başka dostu yoktur diyerek etnik kibirle Jön Türk olmayı hakkı görürler.

Ergenekon sanıklarını Harp Okulu’ndaki törende protokol koltuklarına oturtursan onlarda Dumlupınar darbeci kadrolaşmasını yaparlar.

Genç Harbiyelileri, Cumhuriyetin ilk yıllarında oy verme hakkı verilmeyen subay olarak yetiştiren eğitim yerine darbeci subay olarak eğitirsen daha çok Dumlupınar yapılanmaları görürsün.

Genç Harbiyeli, “Değişim talebini tehdit olarak algılayan, siyasetin merkezini toplumda değil askerlikte gören” komutanını görürse generallerin iradesini halkın iradesinden üstün görür.

Herşey mümkündü ama emir komuta zinciri dışında darbeci kadrolaşmanın harbiye seviyesinde bu derece olması çok zordu. Bu çok korkunç bir durumdur.

Genelkurmay ne ekerse onu biçiyor. Fırtına Balyoz ekti Jön Türk anarşizmini biçiyor.

Harp Okulları eğitim sistemini evrensel değerler ve Batı devletlerinin harp okulları zihin yapısındaki gibi düzeltmekten başka çare yoktur.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 05 Nisan 2010 15:27
Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « AÇILIM YAP TANRIYI OYNAYANLAR »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...