Pazar, 16 Mayıs 2010 13:36

Türkiye'den son jakobenlik örnekleri

Türkiye'den son jakobenlik örnekleri

SON JAKOBENLER

Fransa ihtilalinden sonra devrimi pekiştirmek için kendileri gibi düşünmeyen çok kişiye hayat hakkı tanımayan zorba, müstebit ama iyi niyetli gaddarların son neslinin örneklerini Türkiye gösteriyor. Rusya bile terketti ama Türkiyemizde maalesef rağbet görmeye devam ediyorlar.

Deniz Baykal örneği:

Evli bir kadınla karısını aldattığına dair kuvvetli deliller var, kendisi olayı inkar etmedi sadece komplo kurulduğunu söylemekle yetindi. Kendisi ile beraber olduğu iddia edilen Nesrin hanıma “O kadın” diye hitap etmesi çok incitici idi. Kadın onurunu yok sayan bu tavıra parti içinden bayan milletvekillerinin ve eşi Olcay hanımın tepkisiz kalması “Baskıcı ve tekelci” yani Jakoben yaklaşımının saldığı korku ile açıklanabilir.

Diğer taraftan din adamlarının siyasetin “s”si ile bile ilgilenmemesi kuralının ihlalini gördük. Ayrıca siyaset adamının iyi niyeti ihlal etmesinin örneğini de gördük. “Philadelphia beni teselli etti” sözü aslında çok gerekli olmayan, iki saygın din adamının, komplo bile olsa ‘Zina yapana’ geçmiş olsun mesajı göndermeleri üzerine söylendi.

Mesajın aklanma amacı için kullanılması siyasetçi fırsatçılığı idi. Kendisini eleştiren ve istifa et diyenlere “Size ne oluyor koskoca hocalar bile beni mağdur ve mazlum gördüler” demiş olundu. Siyasetin gücü çıkarına kullanma kuralının aklanma amacı için tatbik edildiğinin örneğini gördük. Jakoben ve tekelciliğin başka bir örneğini yaşadık. “Amaç için her şey meşrudur” diyen adil ve hakkaniyetli olma kaygısı taşımayan Jakoben algı budur.

Onur Öymen örneği:

Dersim de 1920’li yıllarda Hardal Gazı kimyasalı ile zehirlenen insanların öldürülmesini doğal kabul eden anlayış jakoben zihniyet değil mi?

Önder Sav örneği;

Kırıkkale de bir partili köylünün Hacca gitme talebini alaya alan ve bu nedenle özür dilemeyen düşünce yapısı elitist, ayrımcı aşağılayıcı Jakoben özelliklerdir.

E.Koramiral Atılla Kıyat örneği;

Vatan Gazetesinin 16 Mayıs 2010 tarihli haberine göre, Sayın Atilla Kıyat’ın yeni yazdığı kitapda 12 Eylül 1980 ihtilalı olduğunda “Eğer ihtilalı Ülkücüler yapsaydı Savorana yatı ile İtalya’ya sığınacaktım” sözü darbeci, tekelci ve baskıcı düşünce sisteminin bir itirafı idi. Ülkücüler yaparsa suç, Kemalist darbeciler yaparsa suç değil. Ne kadar bölücü ayırımcı ve kategorize edici bir zihin yapısı siz tasvir ediniz. Ülkücü vatanseverlerin kullanılıp harcanmasının düşünce arka planını gösteren Jakobenliğin bir örneğini görmüş olduk.

Bu örnekler çoğaltılabilir.

Çözüm sorunun içindedir. Herkes Kadınları sömüren işi bitince “o kadın” diyen, ayrımcılık yapan, ortalama Anadolu insanını küçük gören, her şeyi siyasi malzeme yapmaktan rahatsız olamayan despot tekelci ve acımasız Jakobenizm Türkiye’nin önünden çekilmesini istemeli.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 17 Mayıs 2010 13:36
Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...