Perşembe, 15 Aralık 2011 21:04

Cüppeli Saldırı..!

Hem müslümanların ve İslamı haz edemeyenlerin nezdinde İsmailağa cemaatinin Türkiye’de

farklı bir konumu var.

Nakşibendi geleneğin devamını sağlayan önemli bir merkez.

İslam’ı hem zahiri hem de batıni yönde en azimetli şekilde yaşamaya gayret eden kişiler.

Erkeklerinin sakal,sarık,yakasız gömlek ve şalvar ,hanımlarının çarşaf giymesiyle maruf.

Her ne kadar mensubu olmasam da, Mahmut Efendi Hazretlerine,onun yetiştirdiği alimlere ve

cemaatine derin bir muhabbetim var.Zaman zaman ziyaret eder dualarını alırım.

Yıllar önce gençliğimde Mahmut Efendiyi ziyaretimizde bize ilk tavsiyesi sakal

bırakmamız olmuş,kendilerine subay olduğumuzu söyleyince gülümseyerek “sizin sakalınız

kalbinizde”demişti.Bu sözlerini hiç unutmuyorum.

Fatih,Çarşamba ve Yavuz Selim semtine farklı bir görünüm ve güzellik kazandıran bir

cemaat.

Bu yönüyle şer odaklarının her zaman hedefinde oldu.

İrtica haberleriyle halkı ve yöneticileri galeyana getirmek isteyen İslam düşmanlarının aradığı

görüntüler için uygun bir mekandı.

İslamı tavizsiz ve en uç noktalarda yaşamayı prensip edinmiş bir cemaatin,karanlık

şebekelerin ilgi alanı dışında olduğunu düşünmek saflık olur.

Bu cemaatle ilişkilendirilen ve yıllardır İBDA-C’nin liderliğini yaptığı savıyla haksız bir

şekilde cezaevinde tutulan Salih Mirzabeyoğlu’nun maruz kaldığı linç kampanyası,

İsmailağa cemaatinin önde gelen alimlerinden merhum Bayram Ali Öztürk hoca ile Mahmut

Efendinin damadı merhum Hızır Ali Muratoğlu hocanın,dergahın camisi içinde hunharca

katledilmeleri ve bugüne kadar cinayetlerin arka planının ortaya çıkarıl(a)mamış olması,

İsmailağa cemaati üzerinde bazı ameliyatların yapıldığını göstermektedir.

Cinayetleri cemaat içi hesaplaşma düzeyine indirgeme iddiaları,İslam’a ve İsmailağa

cemaatine hakaret amaçlı iftira olduğu gibi,tüm Müslümanları aptal yerine koymaktır.

Mahmut Efendi başta olmak üzere cemaatin önde gelen isimleri;kendi halinde,alimlere

yakışan bir vakarla,cemaatine önderlik eder.

 

Son günlerde basit,sıradan insanlar için bile dile gelmesi,onların aşağılık ahlaksız kişiler

olduğunu düşündürecek ithamlarla gündeme gelen İsmailağa cemaati hocalarından Cüppeli

ismiyle maruf Ahmet Ünlü Hoca’nın durumu hepimizi üzdüğü gibi kafalarımızı da karıştırdı.

Kişinin makamı,mevkisi ve ilmi seviyesi ne olursa olsun,nefis ve şeytan boş durmuyor.

Tam tersine,makam ve mevkiler yükseldikçe tehlike daha da büyüyor.

Birde şeytanın paralı ve gönüllü askerlerinin gayretleri devreye girince olacakları hayal etmek

bile zor..!

Yıllar önce Cüppeli Ahmet Hocanın bir-iki sohbetine gitmiştim.

Güncel olaylarla ilgili yorumları ve konuşma tarzına gönlüm pek ısınmamıştı.

Özellikle medya ile ilgisini,omuzladığı görevle bağdaştıramıyordum.

Tabiî ki bunlar tamamıyla bana ait düşünceler,Cüppeli Ahmet Hoca da kendisini beğendirmek

zorunda değil.

Fakat topluma önderlik eden,farklı bir misyon üstlenmiş kişilerin konuşmalarına,

davranışlarına , ilişkilerine ve çevresindeki insanlara çok dikkat etmesi gerekir.

Devlet içinde bile yuvalanabilmiş şer odaklarının her zaman için ilgi alanında olması

muhtemel bir cemaat içinde ve önde gelenlerden birisiyseniz her an müteyakkız olmanız

kaçınılmazdır.

Cüppeli Ahmet Hoca’nın “yardımcımın yaptıklarını bana mal ettiler”dediği doğruysa,ancak

özrü kabahatinden büyük denilebilir.Böyle bir kişiden değil bir hoca efendiye,hiç kimseye

 

yardımcı olmaz.

“Kurak mevsimde köpekle dostluk edenin,yağmurda her yanı çamur olur..!”

O kişi ve varsa benzerleri acaba kendiliğinden mi cemaat içine girdi veya yerleştirildi ?

Nasıl oluyor da İsmailağa Cami içinde pervasızca cinayetler işlenebiliyor ?

Hep hırsızı suçlamamak,eğri oturup doğru düşünmek ve nerelerde hata yaptığımızın

muhasebesini çıkarmak zorundayız.

Reyting için yüze gülüp,farklı hesaplarla diyaloğa girenlerin bir anda satışa geçebileceklerini

akıldan çıkarmamak gerekir.

Allah,Cüppeli Ahmet Hoca’ya yardımcı olsun.Çok ağır bir sınavdan geçiyor.

Onunla birlikte bizlerde sınavdayız.

Gözümüzle görmediğimiz,gözümüzle görmüşüz gibi ispatlanmayan bir şeyin arkasında

hep şüphe aramamız gerekir.Damdan düşenler olarak,hele hele kurtların sevdiği dumanlı

havalarda…

Maalesef İslami kesim geçmişte bu gibi vakalarda iyi bir sınav veremedi.

Bunu en iyi 28 Şubat sürecinde yaşadık.

Ahlaki zaviyeden gelen darbeler bizim yumuşak karnımız.

Kim olursa olsun,hedefte olan kişilerle derhal ilişkiyi kesip,gönül bağlarımızı kopardık.

Olayın iç yüzünü,arka planlarını bile cesaretle değerlendirip üzerine gitmekten kaçındık ve

muarızların hedefini kolayca parçalamasına seyirci kaldık.

Halbuki bu saldırılar ilk olmadığı gibi sonda olmayacak,bir gün sıra bize de gelecek..!

Ben,Cüppeli Ahmet Hoca’nın isnat edilen fiilleri işlemiş olabileceğine ihtimal vermiyorum.

Sadece fırsatçılara, aradıkları fırsatı verme gafletinde bulunduğu için hayıflanıyorum.

Zinanın suç bile kabul edilmediği halkı Müslüman bir ülkede,sayfalarında ve ekranlarında

her an zinayı teşvik edenlerin Cüppeli Ahmet Hoca’ya bu cepheden saldırmalarını da çok iyi

düşünmemiz gerektiğini söylüyorum.

Adaleti Savunanlar olmanın hassasiyetiyle,“Ey iman edenler ! Zannın çoğundan

sakının…”ayetinin ışığında olaya yaklaşmamız ve gerçek ortaya çıkıncaya kadar hüsn-ü

zanla değerlendirip,inancımıza ve kardeşlerimize düşmanca saldıranlara malzeme olmamamız

gerektiğini önemsiyorum.

Hiç olmazsa,malum çevrelerin binlerce sayfa delille yargılanan Ergenekon ve Balyoz

sanıklarına sahiplenmekte gösterdiği gayretin bir parçasını ortaya koymak din kardeşliği

hukukunun bir gereğidir.

 

Vesselam…

Mustafa Hacımustafaoğulları

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

3 yorum

  • Yorum Linki Tayyip Erkam Pazartesi, 19 Aralık 2011 13:36 yazan Tayyip Erkam

    Çok güzel değerlendirmeniz için teşekkür ederiz. "Bakış açımız işte böyle olmalı" detirten bir yazı.

    Raporla
  • Yorum Linki Halim yıldız Pazartesi, 19 Aralık 2011 13:10 yazan Halim yıldız

    Eline ve gönlüne sağlık çok doğru tespitler yapmışsınız. Allah sizin gibi İnsanların sayısını arttırsın.

    Raporla
  • Yorum Linki muhsin polat Cuma, 16 Aralık 2011 14:51 yazan muhsin polat

    Mustafa abi yazdıklarının altına bende gönül rahatlığıyla imzamı atarım. çok güzel tespitlerde bulunmuşsun. ağzına ve kalemine sağlık.l

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...