Perşembe, 12 Ocak 2012 08:25

Genel Kurmay Başkanı Terorist Olur mu?

Eski Genel Kurmay Başkanı tutuklandı. Soru şu; Hükümet aleyhine faaliyetlerde bulunan ve şu anda da terörist olarak yargılanan bir adamı kim Genel Kurmay Başkanı yaptı? Hatırlarsanız Afganistan’da ABD’nin başarılı bir Komutanı vardı. Adam Hükümetin politikaları ile örtüşmeyen bir ifade kullandı, hemen görevden alındı.

Ya da şöyle soralım? Başbakan kendisinin amiri olmasına rağmen, bir Genel Kurmay Başkanı, seçilmiş hükümet aleyhine neden faaliyet gösterir?
O internet sitelerinin yaygın olduğu dönemi hatırlayınız. Vatan, bayrak, Laiklik, Cumhuriyet, Atatürk vs. bunlar istismar edilenler.. peki hedefte ne vardı? Tabii önde hükümet görünüyor ama hükümete söverken asıl sövülenler milletimizin değerleriydi. O siteler vb. faaliyetlerle Milletin bir kısım masum evladı da içinde olmak üzere “ordu Göreve-Bayrak-” Mitingleri tertiplendi. İrtica kisvesi ile 28 Şubat Sürecinin İman Düşmanlığı başta olmak üzere, ezan, ecdat ve mukeddesat düşmanlığı yapıldı, aşırı milliyetçilik ve ırkçılık pompalandı. Özet, hedef “Milli Birliğimizin çimento değerlerini” tahribattan başka bir şey değildi.

Peki terörist kimdir?
Terörist; Bir siyasî davayı kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak, cana ve mala kıyacak davranışlarda bulunan kimse, yıldırmacı, tedhişçi.. Sözlükler böyle diyor. Yurttaş olarak eşime sordum terörist nedir diye. O’da; “Kendi halkına, milletine ihanet eden, devletine düşmanlık eden, kendi kardeşini dahi öldürecek kadar canileşen kişi.. vb.” dedi.

Bakıldığında sözlük anlamıyla, toplumun kafasındaki terörist tanımı kabaca örtüşüyor. Peki bu tanım TSK’nin en üstünde görev yapmış bir adama yakışıyor mu? Bunun cevabı “-Tabii ki hayır!” Kabul de iç karışıklık çıkartma adına Balyoz Planında camii bombalamayı göze alan adamla, bölücülüğü körüklemek adına Gazi Mahallesinde fiilen cemevini bombalatan PKK’lının farkı nerede?

12 Eylül öncesi ihtilal şartlarının olgunlaşmasını bekleyen generallerde akan kardeş kanının artmasını beklemiyorlar mıydı? Demek ki ortak duruş hakikaten “-Halk Düşmanlığı!..” Bu nasıl bir hezeyandır, tüyü bitmemiş yetimin hakkı ile devletin okullarında oku, subay ol, millet seni gözbebeği gibi sevsin.. Sonra sen O’nun iradesine müdahale et, saygılı olma, O’nu aşağıla.. Kimsin sen? Sana bu hakkı kim verdi?
Milli İradeden yana olan Menderes idam edildi, Özal katledildi, Erbakan Hükümetinin başına gelmedik kalmadı.. Sonra AKPARTİ…

İnsanlar diyorlar ki; “-Peki Hükümet neden bu adamları atadı?” doğru da demokrasimiz her gün olgunlaşmaya devam ediyor. Genel Kurmay Başkanının beyanı da önemli.. Bu işler benden önce başlamıştı. Doğru da siz o esnada neredeydiniz? Kara Kuvvetleri Komutanı.. Daha önce, Birinci Ordu Komutanı. Peki İstanbul’da iken düşünün bakalım Fenerbahçe (Orduevindeki) çete ile yakınlığınızı…

Burada güzel olan şu dur. 28 Şubatçı, Ergenekoncu, Balyozcu çete çözülme sürecine girmiştir. Şu anda herkes birbirini suçlamaktadır. Oysa çok değil beş yıl önce bu guruplar eskiden olduğu gibi faili meçhullerle bu ülkeyi yönetmeyi düşünüyorlardı. Danıştayın kurşanlanması bu mantığın sonucudur. Daha bekleyin Yazıcıoğlu cinayetinin altından çıkacak adamları… Görünen o ki, TSK’nın içinden birileri CIA ve MOSSAD’la bu cinayeti işledi.
Tabii burada Milletimize çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Başbakan Erdoğan’a birileri Menderes örneğini boşuna vermedi. Merhum Menderes 27 Mayıs darbesinden dört ay önce kalabalık halk yığınlarına şöyle seslenmişti. “-Sizlerin itimadı ve muhabbeti sayesindedir ki memlekete hizmet için hiçbir engelin bizi hedefimizden döndürmesine müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir kuvvet bizi size hizmet etmekten alıkoyamaz.” O’nu orada çılgınca ve muhabbetle alkışlayan insanlar maalesef idamı da atılan iftiraları da seyrettiler. Şöyle bir iftiraya bile inandırıldılar. “-Menderes Harp Okulu öğrencilerini öldürtüp, kıyma yaptırıyormuş…” Düşünebiliyor musunuz? Gelinen süreçte işte bu iftira kampanyalarının bu günkü mirasçıları şu anda yargılanan kadrolar ve zihniyetleridir.
Hep söylüyorum. “Ey Milletim, gözünü aç, dikkatli ol, kavgan devam ediyor. Bu adamlar fırsatını bulsun, seni de imanını da, değerlerini de bir kaşık suda boğarlar. Maalesef kime hizmet ettiği netleşmemiş kıble ehli birileri de diyorlar ya; “- Balyoz, Ergenekon vb. operasyonlarla ordudaki anti-emperyalist/ABD’ci direnç kırılıyor.” Be gafil 28 Şubatta senin tepene binen adamlar hem de ABD’nin senaryosu ile bunlar değil miydi? Dolayısı ile Milli hassasiyetiniz varsa ve kıbleye dönüyorsanız dikkatli davranmak zorundasınız. Siz daha çok mesulsünüz.

Yargı üzerine düşeni layığı ile dileriz yapar. Milletle kavgalı bu şer kadrolar çözülür. Yeni anayasa ile de dileriz Milletimiz her türlü vesayetten kurtulur.

Milletimiz şunu da asla unutmamalıdır. Şanlı Ordumuz bu birkaç adamdan ibaret değildir. Bakın şimdiki Genel Kurmay Başkanımız demokrasiye bağlılığını göstermiştir. Ayrıca güneydoğudaki sınır ötesi Özel Birlik Harekâtını da bizzat gidip yönetmiştir. Ayrıca ülkemin dağlarını bekleyen birlikler ve Kahraman ve fedakâr ve azimli ve cesur birlik komutanları üzülmemelidir. Ordu Peygamber Ocağıdır. Ordumuzdaki genç kadrolar hiç endişeniz olmasın ki bu şuurdadır. Düşünün bu kadar ihanet belgesini savcılarımız nereden çıkartabilirlerdi? O fedakârlar olmasaydı..

Ey Milletim, Orduna da, yurduna da, koyduğun iradene de sahip çık. Yoksa demokrasiye balans ayarı çektiğini söyleyecek kadar seni aşağılık gören bu kadrolar yeniden hortlarlar. Sen sen ol, yeni anayasada vesayetin hiçbir türünün olmaması için dik dur ve mücadele et.

Halil MERT http://www.facebook.com/81merthttp://twitter.com/#!/merthalil

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...