Bir yanda, PKK terör örgütünün eski generali (!) Şemdin Sakık,
Diğer yanda, ERGENEKON terör örgütünün eski generalleri..!
Geçmişte bu milletin kanı üzerinde iş-eylem birliği yapanlar, bugün karşı karşıya.
Ama aralarında bir fark var; PKK’nın eski teröristi yakalanmış veya teslim olmuş, yaptıklarından pişman olmuş, bazı iç ve dış mihraklar tarafından kullanıldığını idrak etmiş, işlediği suçlardan dolayı yargılanmış 15 yıldır cezaevinde.
Özellikle TSK değil, ERGENEKON Generalleri dediklerim ise; TSK’da görev başında iken işledikleri iddia edilen suçları, terör eylemleri , geçmişte bütün milletin şahit olduğu devlet adamlığına ve memurluğa yakışmayan düşünce ve tavırlarında ısrarcı.
Milleti de saf yerine koyup, eski teröristin TSK’yı yıprattığından dem vuruyorlar.
Sakık’ın iddialarının muhatabı kurum olarak TSK değil, TSK içinde illegal yuvalanmış ve maalesef üst komuta kademelerine kadar ordu yönetiminde etkin olmuş şebekelerdir.
Yasaların uygulayıcısı ve adaletin teminatı olan devlet ve kurumları illegal işlerle iştigal etmez, ederse devlet olmaz.
Ancak, geçmişte Türkiye’de yaşananlar, devlet içinde devlet olan illegal kişiler ve onların oluşturdukları resmi çetelerin marifetleridir.
İçinden bu illegal unsurları temizledikçe gerçek konum ve kimliğine yaklaşan Silahlı Kuvvetlerin, Millet nazarında güçlenen imajı arkasına saklanmak isteyen ETÖ generalleri, Sakık’ın itiraflarından duydukları telaş ile TSK’yı devreye sokma uyanıklığını sergiliyorlar.
Artık bırakın bu ucuz uyanıklık numaralarını. Millet bunları yutmuyor.
Devlet gücünü kullanarak, parmaklarınızı gözlerine sokarcasına tehdit edebildiğiniz, sindirilmiş ve korkutulmuş insan tipi yok karşınızda.
Sizleri görev başında iken de ikaz etmiştik, ama hırsınızın gerisinde kalmış aklınız idrakinize engel olmuştu.
Bu önemli davaları sulandırma gayretlerini beyhude sürdürenlerin gazından kendinizi bir an önce kurtarın.
Öncelikle siz, yaptıklarınızın yanlış olduğunu vicdanınızda kabul edin.
Millet’ten, TSK’dan ve mağduriyetlerine sebep olduklarınızdan özür dileyin.
O zaman sözlerinizin bir anlamı ve önemi olacaktır, iyi bilin..!
Ama heyhat..!
Sizler hala kendinizi general üniformaları içinde görüyorsunuz.
Hala, yaptıklarınızın bir suç değil görev olduğunu iddia ediyorsunuz.
Silivri’de bütün milletin gözü önünde Mehmetçiğe ayakkabılarını sildiren Çetin Doğan’ın ve görev hassasiyetiyle kendisini uyarmaya çalışan subayı parçalarcasına fırçalayan(!) Hasan Iğsız’ın tavırları içinde bulunduğunuz psikolojinin en çirkin örnekleridir.
Sizinle silah arkadaşı olma bahtsızlığını yaşayan bizler sizi çok, hem de çok iyi tanıyoruz.
Dün kimseye anlatamadığımız, anlatsak anlaşılamadığımız marifetlerinizi tek tek anlattık savcılara ve anlatmaya devam edeceğiz. Bıkmadan, usanmadan..!
Sizlerin brifing tezgahlarından geçen yargıçlar devri de kapandı.
“Emir ve talimatlarınızı bekleriz, Paşam..!” nidalarını artık duyamayacaksınız.
Bundan böyle sık sık duyacağınız ses, “Gereği düşünüldü, Türk Milleti namına…” olacak, emin olun.
Bu gerçeği görün ve hiç olmazsa ahir ömrünüzde akıllı olun..!
Vesselam.