AKPARTİ Kongresi adeta bir devrin sonu, yeni bir devrin başlangıcı gibiydi.
Statuko farklı şeyler hatırlatıyor ama asıl 200 yıldır adeta çözümsüzlükle yönetilen ülkemizin korkak, içine kapanmış acze düşmüş, yönetici kadrolarını akla getiriyor özünde. Bu meyanda merhum Menderes’le başlayan mücadele, merhum Erbakan Hocam ve Özal’la devam etmiş, en son AKPARTİ Hükümetleri ve Erdoğan’la önce stratejik denge sağlanmış, müteakiben yurdumda antidemokratik-Faşist-Statukocu unsurlarla mücadeleye başlanmış, en nihayetinde yeni, sivil bir anayasa yapma sürecine de girilmiştir.
İç politikamızdaki bu değişim, ekonomik büyüme, uluslararası güç odakları ile oturup pazarlık yapma gücümüz sonucunda Medeniyet Coğrafyamızın diğer ülkelerine de sirayet etmiştir. Arap baharı esasında böyle bir gelişmenin doğrudan sonucudur. Libya sancılı bir geçiş yaşamış, ama yeni Libya’nın kurulması için yeni düzen oturtulamamaktadır. Suriye’de maalesef durum daha kötüdür. İran ve Rusya ciddi destek vermektedir. Burada İran aslında Dışişlerimizi ve hükümeti şaşırtmıştır. İran’dan beklenmeyen bir şeydi. Daha ziyade Ahmedinecad ve Mollalardan. Maalesef onlarda şahlık, Perslik, Safavi Şiası gibi geleneksel davranmışlardır.
Yeni dönem, Yeniden Güçlü Türkiye’nin inşası dönemi olmalıdır. Bu manada YENİ, SİVİL, DEMOKRATİK, YERLİ VE BİZİM KADİM MEDENİYETİMİZİ MODELLEYEN MİLLİ BİR ANAYASA yapılmalıdır. Başkanlık düşünülmeli yanında ABD tarzı fereral yapı düşünülmemelidir. Bence bir mahzuru yok, ama ülkede BÖLÜNÜRÜZ PARANOYASI’nı büyütüp Ergenekonvari tahribat yapacak sinsi güçler pusudadır. Maalesef bu unsurlar çıngıraklı yılanlar gibi pusudadır. Şehid cenazelerinde timsah gözyaşı döktüklerine bakmayın. Onlar eski orak çekiçli bayraklar yerine şimdi Türk bayrakları ile Anıtkabir yolundadırlar. Mao, Lenin, Stalin resimleri yerine Atatürk posterleri taşımakta, faşist Ordu dedikleri TSK’ndeki müzahir unsurlarına da güvenerek Ordumuzu kışkırtmaya çalışmakta, Gn. Kur. Başkanımızın şahsında da bir yandan aşağılama ve karalama kampanyaları yürütmektedirler. Tabii tüm bunları yaparken Necip ve Müslüman Milletimizin Türk’üyle, Kürd’üyle, Sünnisi, Alevisi ile artık oyuna gelmiyeceğinin hala bilincine varamamışlardır. Milletimizin durduğu yeri fark eden namussuz ve hainler ise, milletimizi cehaletle aşağılamaktadırlar.
Artık, TAM UYANIŞ/YENİDEN YAPILANMA zamanıdır. Zaman lehimize gibi görünüyor ama sayın Başbakanımız Anadolu’ya, Ortadoğuya döndükçe başta ABD olmak üzere Vahşi Batı tarafından yalnız bırakılmaktayız. Suriye’de sıkıştırılıyoruz. Türkiye’ye gelen mülteci sayısı 120 binleri buldu. Evlatlarımızdırlar, bize yük değil. Ama önümüz kış ve bu insanlar evsiz, çadırlarda yaşamaktadırlar. Yüzün üzerinde Suriye’li general ülkemize sığındı. Dolayısı ile özellikle yabancı güç odakları ve onların sağdaki, soldaki maşalarına karşı Başbakanımızın yanında durulmalı ve omuz verilmelidir. Sağlığı için dua ediyoruz. Zaman O’nu daha iyi anlamamızı sağlamıştır. Farkında olmadan Ergenekoncu yapıların dümen suyuna gidenler bile artık, Başbakanımızın İşbirlikçilere karşı mücadele ettiğinin farkındalar.
Yerli, Milli ve Güçlü bir yönetim yapısı oluşturulması elzemdir. Bu gayretler daha müspete gitmesi noktasında yönlendirilmeli ve desteklenmelidir. STK bu manada çok önemlidir. ASDER (Adaleti savunanlar Derneği)’ni anmadan geçemeyeceğim. Strateji oluşturmada, taslak Anayasa oluşturmada ciddi çalışmalar ortaya koymuştur. Kutluyoruz.
Yeni 2071 vizyonu tüm Milletimizce canlı tutulmalıdır. 1071 Ortadoğu, Anadolu ve Balkanların irşat kapısının, İslamlaşma ve Medenileşmesinin adıdır. Anahtardır. Dolayısı ile hedef doğrudur. Tanım güncelleştirilmeli ve genişletilmelidir.
Şükürler olsun ki ülkemizde korku mağlup olmuştur. Şimdi haramileri çiğnemeyi halkımıza öğretme zamanıdır. Sincan’da tank gezdirme döneminin bittiğini göstermeliyiz. Şu unutulmamalıdır. Halkımıza sokağa çıkacak tankın üzerine korkusuzca çıkıp “-Dur!” diyecek iradeyi yerleştirmektir ülkenin geleceğinin sigortası.. Sıra bilinçli topluma gelmiştir hasılı.. 
