Salı, 26 Şubat 2013 14:29

İTTİHATÇILIKTAN ERGENEKON’A

“Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.” diyor Karl Marx. Üzerine bir de Hz. Ömer’in “Peynirden put yapardık, acıkınca yerdik.” Devri cahiliyeyi anlatan cümlesini ekleyin.

Batıcı, kendi toplumuna yabancılaşmış ve düşmanlaşmış, şahsi menfaatleri için halkını satabilecek kadar ihanetin içine düşmüş insan azdır toplumumuzda. Ama bu hain kadrolar üç şeyi kullanmışlardır. Biri cehalet, diğeri de sundukları putlar. Maalesef bu put bazen Din olmuştur, bazen Vatan, bazen Millet, çoğunlukla da Devlet. Üzerine tatlandırıcı bir de korku ektiniz mi? Bölünüyoruz, irtica geliyor, ülke batıyor gibi. Gelsin her türlü provokasyon ardından..

Peki kimdir cehaleti kullanan, toplumu putları ile aldatan ve korku salarak uyutup, sürükleyen ve kendilerine bağımlı hale getirenler.. “İttifak-ı Hamiyet” adlı yasa dışı terör hareketi ile başlar. Sultan Abdülaziz'in katli bu örgütün işidir. Süreç ve ihanet Jön Türk Hareketi içine maalesef vatansever ama kör insanları da alarak ezeli düşmanlarımız Batının kucağında büyütülmüş sonrasında İttihat ve Terakki ile de yasal bir nitelik kazanmıştır. İttihatçılar içlerine Batıcıları, Milliyetçileri ve İslamcı Aydınların bir kısmını da alarak maalesef 2’nci Abdulhamid Han gibi bir deha padişahı önce azledip, akabinde de sürmüşlerdir. İlk irtica hortlağı 31 Mart Vakasında kullanılmıştır.

Bu kadro İstiklal Harbimizde ve ilk TBMM’inde yoktur. Ama sonraki süreçte kamu kurumlarının başına Mustafa Kemal’e rağmen gelmişlerdir. Cumhuriyet Türkiye’sinde bir de sol, sağ vb. siyasi duruşlar geliştirilmiştir dünyaya paralel olarak. Bu duruşların aşırı ve eylemci kanatları devletin içine sızmış darbeci kadrolar aracılığı ile Milletimizin başına bela edilmiştir.

12 Eylül Darbesinden bir gün sonra olayların durmasını neyle açıklarsınız? Öncesinde de sıkıyönetim vardı. Aynı komutanlar yönetiyordu zaten illeri. Ya 28 Şubat sürecindeki sol Kemalist gazeteci ve aydınlarla batıcı sermaye çevrelerinin işbirliğini.  Onlara malzeme olan sözde dinciler ve Cami önü şeriatçılarını.. Halen aynı hücrelerde Milletle mücadele eden KCK’lılarla Ulusalcıların işbirliğini. “-Balyoz yok, Ergenekon yok!” diyen İslamcı ağabeyleri..

Demek ki 2’nci Abdulhamid’in karşısında duran İttihatçılar geçmişte nasıl bir çıkar, kavga ve menfaat grubu ise bu gün de aynı. Yani Ergenekon denen ilişkiler ağı tam da ortaya çıkartılamamış suç şebekesinin içinde, solcu, sağcı, Kemalist, milliyetçi ve maalesef İslamcı diye kabaca ifadesini bulan kişiler ve oluşumlar var. Öyleyse bu Medeniyet Coğrafyasında bin yıllardır aynı değerlerle birlikte yaşama iradesini ortaya koyan halkımız kendisi ile kavgalı bu adamların karşısında tek yürek olmalı, onların peynirden putlarına aldanmamalıdırlar. Şunu görün o putları ile sizi aldatıp gerektiğinde kendileri onları yiyorlar ya da çöpe atıyorlar.

Uyanık olmak insani bir sorumluluk ve çocuklarımızdan ödünç alınmış bir borçtur.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...