Diyarbakır Nevruz Mitingi.. Yine Sarı, yeşil, kırmızı renkler, bayraklar, geleneksel sol söylem içeren dövizler.. Ve bildiri okundu. İslam Kardeşliğine vurgu, Misak-ı Milli sınırlarına birlikte dönüş, emperyalizme dur demek gereği, Ortaasya Halklarının ifade edilmesi ki bu coğrafya Türk Devlet ve Topluluklarından oluşuyor. Bir anda bu kadar olumlu bir Apo Mesajı insanlarımızı ve siyasileri rahatlattı. Aslında Milletimizin topyekûn Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i vb. ile algısı bozulduğu için çözüm öneren bu mantıklı değişime şaşırdık.
Çözüm 1000 yıldır ortaya konan ortak iradede saklıydı. İman Kardeşliğinde. Bu kardeşliğin getirdiği büyük güçte saklıydı. Biz son 30 yıla gelene kadar, Alparslan Türk’mü, Kürt’mü, Selahaddin Türk’mü, Kürt’mü merak bile etmemiştik. Onlar Türküyle, Kürtüyle, Arabıyla ecdatdılar.
BDP’liler bayrakla ilgili “-Biri bayrağı çiğnese ne yapardık?” nevinden açıklamalar yaptılar. Haklılar. Ülkede iki grup gergin. Birinci gurup muhalefet. İktidarın başarısını hazmedemeyen ve kandan medet uman muhalefet. Diğeri ise, BDP ve PKK. Yıllarca toplumun kafasını karıştırdılar, şimdi bayrak bile kriz halini aldı.
Albayrağımız tüm İslamlara mal olmuş bir bayraktır. İslam dünyasında bayrakların en az yarısında ay ve yıldız vardır. Çoğunda kırmızı ve yeşil renkler vardır. Kürt bu bayrak için en az bin yıldır mücadele etmiştir. Çünkü o bayrağın neyi temsil ettiğini bilir. Çünkü Kürt dindardır.
Apo’nun bildirisinden sonra Türk Milliyetçiliği iddiasında bulunan siyasiler O bayrağın altında toplanan Kürt’e hangi söylemle ulaşacağının hesabını yapmalıdır. Böyle davranmaya devam ederlerse Türkiye’nin tamamını kucaklayan birer parti olamayacaklardır.
Bu arada DHKP-C, Dev-Sol, Dev-Yol, TİKKO vb. terör guruplarına dikkat çekiyorum. Bunlarla beraber Alevilerin istismar edilebileceği terör vb. eylemlere. Daha önce Alevilerin evlerini işaretleyen kapılarına “-Alevilere Ölüm” yazan şahıs bir Cem Evinde görev yapan DHKP-C üyesi çıktı.[1] Özellikle DHKP-C ile Ergenekon ilişkisi iyi araştırılmalıdır. Birçok faili meçhul suikastta Hablemitoğlu, Sabancı, Mumcu vb. cinayetlerinin altında bu şebeke çıkacaktır. Özet; Alevi yurttaşlar uyanık olmalıdır. Altın madenine karşı direnen köylülere Almanya’dan gelen paraların dekontlarını hatırlatacağım sadece.
İsrail’in özür dilemesi henüz sonuçları itibari ile tam okunamamıştır. İsrail bu coğrafyada tutunabilmek için Türkiye ile dost olmak zorundadır. Zorbalıklarından vaz geçmek zorundadır. İsrail bir din devletidir. Ancak içinde derin mezhep ve tarikat farklılıkları vardır. İlave vatandaşlarının içindeki Müslüman nüfus oranı da hızla artmaktadır.
Özetle; İnanıyorum bundan sonraki Nevruz’larda her yer Alsancağımızla donatılacaktır. O bayrakta sadece Türklerin değil, Kürtlerinde kanı vardır. Ümmetin yetimlerinin kanı vardır. Sudan’lı Zenci Musa’nın canı, Trablus’lu Şeyh Sunusi’nin İstiklal Harbi Gaziliği..
Hâsılı tüm Müslümanların gözü O alsancaktadır. Kulağı artık Türkiye’dedir. Büyük Türkiye Medeniyet Coğrafyasını geçmişte olduğu gibi İstanbul eksenli bir araya getirecektir.
