Yerel Seçimler birçok anlamda dram, trajedi, komedi vb. şeklinde gelişir nedense. Çok girdisi vardır. Birçok STK ve dernek çıkar. Özellikle de hemşeri, köy, kasaba dernekleri. Birçoğunun yönetimdeki insanlara bile etkisi yoktur. Ama siyasîleri davet ederler ve binlerce oylarından söz ederler. Bunların basit menfaat peşinde olduklarını hemşehrileri de bilir, siyasîlerde. Ama her iki taraf içinde ümit ve bir araya gelebilme fırsatıdır. Karşılıklı çok inanmasalar da birbirlerine, yine de görüşülür, iltifatlar edilir.

        Bazı büyük aileler vardır. Bunlarında bir oğulları iktidar partisinde, diğeri, ana muhalefet, varsa bir diğeri başka bir partide. Kedi gibi dört ayaküstüne düşmeyi hedeflerler. Kim gelirse işleri yürüyecek.

        Siyasîler süreç boyunca not alırlar. Gördükleri herkesin şikâyetlerini, taleplerini. Seçilemeyenler için ne gam, ama seçilenler de aldığı notları unutur.

        Olayın bir de aday, teşkilât uyum ya da uyumsuzluğu boyutu vardır. Teşkilât Adayı benimsemez meselâ. Hatta bir gurup teşkilât mensubu kendi aday adayları aday yapılmadı diye ya da meclis üyeliklerinde istediği sıraya yazılmadı diye gider, muhalif adaylardan birinin yanında durur, ona destek olur.

        Hâsılı yerelde zordur siyaset. Ağası çoktur yerelin.

        Genel Merkezler açısından da yerel siyaseti takip etmek, teşkilâtları denetlemek, belediyeleri kontrol zordur. Eğer buradaki insanlar şımarık, bencil ve yalancı ise hepten zordur. Hele de bir yerin Teşkilât Başkanı ile Belediye Başkanı şebeke ise ve onları destekleyen paydaş milletvekilleri vs. varsa, vah! O Genel Başkana.

        Sorun nasıl çözülür? Gönüllü ve fedakâr, Genel Başkana ve ülkenin aydınlık geleceğine inanmış insanların olabildiğince aktif siyasetin içinde olması ya da siyasete destek ve yönlendirmesi ile kısmen çözülür. Teşkilât mensupları da riyakâr ve menfaatperest olmamalıdır. Yani yerelde YERİNDE DENETİM mekanizmaları oluşturamazsa siyasî partiler yerelden çökmeye başlarlar.

        Özellikle AKPARTİ Genel Siyaset ve Başbakanımızın şahsî emek ve fedakârlığı ile ipi göğüslemektedir. Dolayısı ile yerelde seçim hedefi verilirken,  o mahallin Genel Seçimlerde alınan oy oranları hedef gösterilmelidir. Yoksa yerelde verdiği mücadele ile İstanbul İl Başkanı iken tüm ülkenin tanıyıp sevdiği Başbakanımızı Yereldeki sorumsuzluklar ve bencilce davranışlar yıpratacaktır.

        Yerelde siyaset zordur. Ama heveslisi de çoktur. Asıl sorunlardan biri de Liyakat ve Ehliyetle yerelde seçilecek kişileri belirleyebilmedir. Maalesef sağduyulu birçok insan gerekli sorumluluğu almayarak burada oluşan aksaklığa, riyakârlığa dolaylı olarak destek olmaktadırlar. Esasında iş sonuçlandıktan sonra söylenen ve söylenecek her şey zamanında müdahil olunmadığı için dedikodu olacak ve mevcut yapıyı bir de öyle yıpratacaktır.

        Yerel Yönetimlere dönük çalışmalar halen devam etmekte olduğundan hala en doğru ve en iyi için katkı sağlanabilir. Sorumluluk alınmalıdır. Unutmayalım ki ülkemiz en çok bu dönemde huzur ve güvene ihtiyaç duymaktadır.