Cuma, 03 Ocak 2014 16:47

KAMUSAL HAK “ÜMMET HAKKI!”

Çocuktuk. Babaannem İmam-ı Azam’ı, Bediüzzaman’ı duymuş, şöyle derdi. “Yavrum büyük insanlar ve nesiller kul hakkından korkarak büyütülür. Bakın bu insanların ana babaları komşuların bahçesine kafasını uzatır diye hayvanlarının ağızlarına kafes takarlarmış.” Anlayabiliyor musunuz hassasiyeti!

         Türkiye’de kaos çıktı. Baktığınızda; bir belediyede imar olayı, TOKİ’de benzeri, Halkbankasında benzer. Ama hedef Halkbankası. Halkbankası’nı toplumun gözünden düşürmek, hükümeti yıpratmak gibi görünen olayın arkasında Halkbankasını ABD ve uluslararası sermayeye en üst seviyede ispiyon var. Sonuç? Yatak odamıza giren ABD, Halkbankasını kendi insanımıza ifşa ettirdi ve artık para hareketlerimizi takip için adamların eline malzeme verdik. Daha da kötüsü paralar ABD bankalarına komisyon ödeyerek ve onlar üzerinden transfer edilecek.

         Yapılana bakın. Tepe yöneticilerden, koordine edilecek güvenlik birimlerden saklanan operasyon bilgileri medyaya sunuluyor. Ses gelsin. Geldi. Kayıp 10 günde 120 milyar dolar. ABD, İsrail, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere Türkiye ve Başbakan aleyhtarı bombardıman başladı. Tüm bunlar oluyorken halk üzgün tedirgin iken.. Hükümet ve cemaat yandaşı olma adına sağduyulu insanlar yerine basit menfaatlerin zebunu olmuş birileri esti gürledi. Fitneye ve fitneciye lanet eden bir Peygamberin (SAV) izindeyiz iddiasında olan birileriydi bunlar ayrıca. Tamda bu noktada olayların durmasını ümitle bekleyen halkımıza inat Hatay’da bir kamyon durduruldu. Suriye’ye yardım götüren bir kamyon. Anında haber. “MİT, İHH ile Suriye’ye silah gönderiyor. Kamyon yakalandı.” Ardından Twit, mivit, tozduman yine ortalık. Kamyon kime şikâyet ediliyor? ABD ve İsrail’e.

         Ne için?

         Şimdi! Hükümete taraf birileri yolsuzluk yapıyor madem, kabul de neden operasyonlar davulla zurna ile yapılır? Hani ayıpları açmak ve ifşa etmek haramdı. Sonra Halkbankasının uluslararası gücünü ve işlerini ifşa etmenin sebebi nedir? Apaçık ihanet.

         Diğer yandan çok sevdiğim Sayın Arınç diyor ki; “İçişleri Bakanının oğlunun alındığını medyadan öğrenmesi ne acı!” Yahu sayın büyüğüm bununla övün. De ki: “İşte bizim demokraside geldiğimiz nokta. Zirvedir bu!” Doğrusu bu. Bakan oğlunun ne ayrıcalığı var? Ülkenin generalleri kimseye haber verilmeden toplandı gece yarıları. Bakan oğlunun sıfatı ne? Suçlu ise Bakan olsa ne yazar! Şehircilik Bakanının giderken Sayın Başbabakan’a dönük ithamlarına ne buyuracaksınız? Kimleri taşımışsınız kimleri?

           Evlerde ayakkabı kutularında paralar, ev parası, yardım parası vs. bunları medyaya servis etmek ahlaksızlık, bu işlere kolkanat germekte en az o kadar…

         En son bardağı taşıran İHH’ya atılan iftira oldu. Muhataplarına yazıklar olsun. Kim planlıyor, taşeronluk yapıyorsa Allah tez zamanda hesabını sorsun. İHH tüm dünyada cansiperane ümmet adına koşturmuyor mu? İslam Dünyasına yardımlaşmayı öğretmedi mi?

          Kul hakkı deyince kimse mangalda kül bırakmıyor. Ama artık kamuda yüzdesiz iş yapan birim mi var? Ne zaman doyacağız? Ne zaman “dur!” denilecek? Acaba cemaatin işadamları da hükümet çevresinde değil mi? Onlar CHP’li belediyelerle mi çalışıyorlar, çalıştılar? Araştırılsa neler çıkar değil mi? İslami sıfatlı yardım kuruluşlarının hangisi acaba AKPARTİ’li belediyelerden yararlanmıyor, istifade etmiyor, bazen de istismar etmiyor? Gazeteleri alanların en az %80’i AKPARTİ seçmeni değil mi? Dershane müşterilerinin de çoğu aynı şekilde.

Bir rüyayı bitirdiniz. Artık camide yan yana durduğumuz insanlara bile kuşku ile bakacağız sayenizde. “Kardeşim” derken endişe edeceğiz. Sizin yüzünüzden. Defalarca söyledik. Herkes İmam Ali (KV) olduğu iddiasında ama birileri Muaviye olacak. Herkes İmam Hüseyin olduğu iddiasında ama kısa süre sonra birileri Yezid Aleyhillane gibi anılacak.

Şimdi ERGENEKON yeniden yargılansın deniliyor. Soruyorum “Ne oluyor?” Sizin hepinizi bir kaşık suda boğmaya azmetmiş ve yeminli 28 Şubat kadrolarına mı sığınıyorsunuz? Doğrudur bir kısmının haksız yattığı. Ama bunu cephe mücadelesine döndürmek..

Görünen o ki hatalar hataları doğuruyor. Hatalardan doğru çıkmıyor. Ben sonuç olarak yine itidal diyeceğim. Yine Milletin bir ferdi olarak kamusal anlamda hakkım olan kimseye hakkımı helal etmediğimi ifade etmekle yetineceğim.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...