Konuya şöyle girilmeli? Ortadoğu’da ülkemizin gerçek sınırları nerelerden geçiyor? Öncelikle yasal sınırlarımız şu andaki haritalarda belirtildiği gibi. Bir de Psikolojik sınırlarımız var. Osmanlı’nın İslam olan tebaasından kalanların yaşadığı her yer Psikolojik sınırlarımız içinde. Bir de sosyal sınırlarımız var. Bu sınırlarda bizim değerlerimizle yaşayan toplulukların yaşadığı bölgeler gibi. Yani Osmanlı Topraklarına bir de Türk Dünyası ve Akraba Topluluklarının bölgelerini de ekleyin.

Neden böyle girdik? İktidar bölgede kimleri destekliyor? Suriye’de ÖSO, Mısır’da İhvan. Peki, CHP yani Ana Muhalefet? Onlar da Suriye’de Esad’ı, Mısır’da darbeci Sisi’yi destekliyorlar. Bölge tamamen iç mesele, gurup ve duruşlarımızın adeta uzanımı gibi. Şimdi bir de Paralel yapı yani PDY var. Onlar da İsrail, ABD ve İsrail’le yakın görünüyorlar. Hatta Cumhurbaşkanı’nı, MİT Müsteşarı’nı İran’cılıkla suçluyorlar.

Aslında her şey çok ayan beyan.

Son günlerde hatırlayınız, CHP sürekli olarak Süleyman Şah Türbesi’ni ve oradaki askerlerimizi polemik konusu yapıyor, hedef gösteriyor ve askerlerimizin tutsak olduğunu söylüyordu. Yani, seçimlere yaklaştığımız şu günlerde Süleyman Şah Türbesi işgal edilecek, askerlerimiz rehin (esir) alınacak ya da katledilecek. Böylece iktidarın Tam bağımsız ve Büyük Türkiye hedef ve söylemi toplum nezdinde, tıpkı başına çuval geçirilen askerlerimiz gibi kullanılarak seçime dönük olarak gündem oluşturulacaktı. Hükümet çok doğru zamanda davrandı.

Eğer askerlerimiz ve Türbemiz emniyetli bölgeye taşınmasaydı neler olurdu?

1. Kıbrıs Savaşından bu yana iç terör sebebi ile sınır ötesine çıkan Ordumuz ilk kez dış tehdit nedeni ile sınır ötesine çıktı. Askerlerimiz IŞİD teröristlerince katledilseydi, Ordumuz fiili olarak müdahale etmeliydi, etmese Türkiye, Ordusu ile dünya kamuoyunda gözden düşürülecekti.

2. Muhalefet ve dış bağlantıları birlikte hareket ettiklerinden, bu operasyon yapılmasaydı, onların planı uygulanacak, ülke seçimlere bu psikoloji ile girecekti. Güçlü bir yerli Liderliğe dayalı planlanan Başkanlık Sistemi’nin halk desteği azalacak ve R. Tayyip Erdoğan’a güven azalacaktı.

3. İçeride güven azalan hükümet ve TSK’nin dışarıdaki etkisi de azaltılacaktı.

Şah Fırat Operasyonu tam zamanında yapılmıştır.

Operasyon deyip geçmeyin sakın. Manevi değeri bizim için asla tartışılamayacak Büyük Atamız Osman Gazi’nin Kayı’yı Ortadoğu’ya getiren Stratejik Öngörü Sahibi dedesi yani dedemiz Süleyman Şah’ın mübarek naşı bir gece yerinden alındı, bayrağa sarıldı. Emanetleri ve askerlerimizi almaya bir birlik gönderildi.

Peki, sizce bu birliğin özellikleri nasıl olmalı? Öncelikle süratli olmalı. Bu nedenle Zırhlı ve mekanize Unsurlar hazırlandı. Ya baskın olursa? Bunun için birlik Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın timleri ile takviye edildi. Orada ters bir durum olur ve birlik askeri bir operasyona ve çatışmaya tutuşursa? Bölgeyi bilen MİT Unsurları ile birlik desteklendi.

Bu arada İHA ile sürekli görüntü gönderildi Başbakanımız ve Genel Kurmay Başkanımızın da başında bulunduğu Operasyon Karargâhı’na.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve diğer Kara Unsurları da tetikte beklediler. Sınır Ötesi askeri harekât ülke içindeki bir faaliyete benzemez. Her şeye hazır olmalısınız. Harekâta katılan personel, araç ve silah miktarı azımsanacak rakamlar da değil. 39 Tаnk, 57 zırhlı аrаç, 100 аrаç vе 572 реrѕоnеllе Suriyе’yе giriliyor.

Düşünün bakalım, Sizce Müttefiklerimize neden bilgi verilmedi? Hükümet söyleyemese de biz söyleyelim. Arkadan vurulmamak için. Bölgenin bizim için bataklığa dönüşmemesi için. Bir şeye daha değinmeden geçemeyeceğim. Peki, Harekât Planı yapan Karargâhta Paralel herhangi bir yapının ya da dış güçlerin kontrolünde subaylar olsaydı, sonuçlarını düşünebiliyor musunuz? Harekâtı kendi ağalarına ve efendilerine iletselerdi? Allah’ım sen koru.

Uluslar arası Hukuk ve Ülkemizdeki güvenin korunması adına da Dedemizin Türbesi yine Suriye Sınırı içinde bir yer olan Suriye Eşmesi’ne taşınacağından karşılık olarak bu bölge müsadere edildi ve bayrağımız buraya dikildikten sonra, türbedeki bayrak indirildi.

Operasyon ile Ülkem ve Hükümetimiz bir kez daha bölgedeki aktif ve kararlı duruşunu göstermiştir. Hiçbir güçle koordine etmeyerek gücünü ve varlığını ortaya koymuştur. Seçtiğimiz yeni türbe yeri PKK, PYD ve onları maşa yapanlara verilmiş güzel bir mesajdır. Seçim öncesi muhalefet de dersini almıştır. Bu arada koca operasyonu kutlayamayıp ta kaza ile kaybettiğimiz bir şehidimizi ana haber yapan vicdandan yoksun herkesi de ayıplıyorum.

Operasyonda emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, en alttaki rütbe erimize kadar herkesten Allah Razı Olsun.