Demokrasi zırhını giyip, kılıç sallamak ne âlâ... Utanmazların ve soysuzların sınırsız ifade özgürlüğü bu olsa gerek. Bir milletin devlet bilgilerini ifşa edecek, gazetecilik maskesini kullanarak, bununla kendinize başarı sağlayacaksınız. 

Yetmezmiş gibi bir de hayâsızca, batılı veya içimizdeki BND’cilere mesaj olarak göndereceksiniz. Bu ülkede pişkin olmak siz ve sizin gibilerin görünen PİCture anlayışına yeni bir boyut kazandırdı. Size de yakışan bu sanırım.

Meşhur bir gazetecimiz, aklını kaybetmiş bir iktidardan bahsediyor ve sıralamış: 

“Bana Türkiye’de olan iyi bir şey anlatın” demiş.

Peki. Anlatalım, ancak hafızanız yeter mi tereddüt içerisindeyim. Ey kendini beğenmiş sünepeler! Bu batının kalemi size ne kadar rahat yerleşmiş.

“Özgürlük yok!” diyorsunuz.  Bu ülkenin başbakanına ve cumhurbaşkanına“diktatör” diyorsunuz. Özgürlüğün âlâsını yaşıyorsunuz. 

Bakınız: Devlet kurumlarını hiçe sayan, devletin içine dinamit yerleştiren, devleti ele geçirmeye çalışan, paraleli, KCK’sı, PKK’sı, meydanlarda cirit atıp toplu yürüyüş yapmıyorlar mı? Peki ya kamu mallarını yakıp yağmalamalarına ne demeli? Bu başlı başına bir özgürlük değil mi?

“Asayiş yok!” diyorsunuz. Devletin kolluk kuvvetleri asayiş tedbirlerini aldığı zaman da: 

“Başımıza darbeciler mi gelecek?” diyorsunuz. 

“Devleti, polis devleti yaptınız, nefes alamıyoruz. Faşist iktidar!” diyorsunuz. 

“Ekonomi çöktü!” diyorsunuz. Peki ya, dünya krizdeyken ayakta kalmayı başarmış, 14 yıldır ekonomisini büyüten, dünya ekonomilerine referansolan bu ülke için ne diyeceksiniz? 

Bu devlet; daha önceki iktidarların, IMF ve çetelerin yaptığı borçlanmayı temizlemiş bre vicdansız kalemşorlar! 

“Beceriksiz diplomasi” diyorsunuz. Oysa biz; dünyaya diplomasi dersi veriyoruz. Dünyadaki mazlumların sesi olmuşuz, umutları olmuşuz, en zor zamanda yanlarında olmuşuz. Varsın beşli çete bizden memnun olmasın.

“Barış yok!” diyorsunuz. Barışın en kralını sunmadık mı zerresini hak etmeyenlere? 

KİTABINI YAZDIK KARDEŞLİĞİN! 

Ancak ve ancak siz ve sizin gibiler bu millettin aklını çelip; kiminiideolojik, kimini Marksist, kimini ateist diye ayırdınız. Kimilerinin de sırtlarını sıvazlayıp, şehirlerde silahlandırdınız! 

Kimilerine saz çaldırdınız. Terörü şehre indirdiniz! Barış denen bu mühim sözcüğün içini boşaltmaya çalışmak hainlik ve ihanet değil midir?

“Din ahlak yok mu?” diyorsunuz. İşte burada duracaksınız sünepeler! 80 yılda bu millete dinsizliği aşıladınız. Ahlakını ve vicdanını ellerinden aldınız. 28 Şubat’ın borazanlığını yaptınız yetmedi mi?

Demokrat ve sosyalistçi Ahmet Altan! Yahu siz bu milleti aptal mı sandınız? Sizin gibi cemiyetler olduğu sürece bu halkın önünde gitmesi gereken daha çok yol var...

Bu ülkede batının yavşaklığını yapan gazeteciler olduğu sürece, bu milletin değer yargılarına saygı duyulmadığı sürece; savcıdan hâkime, öğretim üyesinden siyasi partisine; toplumun her kademesine kadar, yapılacak çok işimiz var. Hey gidi ahmaklar!

Aydın efendiler, sizin bu Erdoğan düşmanlığınız böyle giderse, sanırım öldüğünüzde de kelimeyi şahadet yerine dahi, AKP, AKP, AKP diye hıçkıra hıçkıra öleceksiniz.  Gözünüz açık gideceksiniz Allah muhafaza. Tövbe edin(!) Sahi tövbe neyinize gerek? İman ettiğinizi bile bilmiyoruz. 

Vah vah Ahmet beyin yüreği sızlamış. Sizin yüreğiniz Charlie Hebdo’da,Paris’te kalmış olmasın... Riyakârlığın bu kadarına da pes! Ankara’daki bombalama olaylarına baktığımızda insanlar üzerinde bu kadar ajitasyon, böylesine vatan hainliği yapacağınızı düşünememiştik. Şu sünepe tayfalarının yazılarına baktığımız zaman, insan sevgisi(!) görüyoruz. Arsızlığın bu kadarına da pes! 

Gelelim Ahmet Hakan’a... Sizin meşhur medyanız, zamanında şu başlıkları atmıştı Erbakan için: 

“ASKERLER ERBAKAN'I HİZAYA GETİRDİ”

 “Genelkurmay’dan Hocaya Ders, Paşa Paşa İmzaladı” demişsin ya. Sizin şu kirli kalemleriniz yok mu? Bu milletin tokatlarıyla bile iflah olamaz.

 “Beceremediniz Hocam Artık Bırakın” sözlerinin sahibi ise şaşırtıcı bir isimdi: Fetullah Gülen. Bu sözleri medyaya taşıyan ise Hürriyet ve Kanal D değil miydi? 

Geçtiğimiz günlerdeyse bir yazı okudum. “Affet Bizi Erbakan Hoca!”diyordu. Yahu senin bunca günahını kilisenin papazı, Budistlerin külleri dahi temizleyemez(!). Gerçi hak ya! Senin gibi baştan uca günaha batanları yalnızca Allah affeder!

Sen ağzına gelen her türlü hakareti yapacaksın, sonra da “Affet Bizi Hocam” diyeceksin. Ganj nehrinde yıkansanız bile(!), bir Hindu kadar temiz olamazsın.

Sözde yazarlarımızın, hafızalarımızda oluşturduğu kadarını aktardım sizlere. 

Bir de bu pencereden bakmanızı tavsiye ederim.

Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun. Dua ile kalın.