Cuma, 05 Eylül 2008 03:24

TSK'dan ezberleri bozan iki ziyaret

TSK'dan ezberleri bozan iki ziyaret
05 09 2008 06:20

İlk ziyaret, Özel Harpçi bir Korgeneral Kandıra Cezaevine tutuklu subayları ziyarete gönderiliyor. TSK ziyaretin kendi adına yapıldığını internet ortamında duyuruyor.

Ziyaret sadece iki orgenerale yapılıyor. Diğer subaylar ve E.Tuğgeneral Veli Küçük gözardı ediliyor.
 
Ziyaret insani amaçlıymış… Veli Küçük veya diğer subaylar insan değil mi? O Veli Küçük ki, binlerce seyyiatına rağmen Mersin’de, 1980’li yıllarda, ‘Kurtarılmış Bölgeler’e yaptığı müşiş operasyonlarla TSK tarihine geçmişti. Hatta bedel de ödemişti, 13 yaşındaki çocuğu şüpheli bir trafik kazasına kurban gitmişti. Yaptıklarını hep Türkçülük adına yapmıştı. İnsani ziyareti hak etmiyor muydu?
 
Ziyaretin sadece insani amaçlı olmadığını, davranış dili ile mesajlar verildiğini anlamak daha doğru olur. Yargıya müdahale yorumunu haklı gösterecek bir yaklaşım. ‘Size Veli Küçük’ten sonrasına ve ilerisine gitmenize müsaade etmiyorum’ talimatı o kadar belirgin ki...
 
Yahut TSK’daki şahinlere verilmiş bir taviz. Ama o Prusya tipi generaller tatmin olmazlar ki!
 
Bakalım hakimlerimiz hukuka göre mi hareket edecekler yoksa korkutmanın etkisinde kalacaklar mı? Mahkeme kalemine kurmay subaylar gelip ‘Biz bu dava ile ilgileniyoruz diyorlar mı?’ göreceğiz.
 
Davranış dili ile siyaset.
TSK’daki şahinler anlayışı 27 Mayıs 1960’da silahla siyaset yaptı, polisi zayıflattı. Polisin zayıflamasının kötü sonuçlarını gördü. 12 Eylül 1980’den sonra polisi güçlendirdi. Artık silahlı darbe yapamayacağını gördü. 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007’de sözlü darbeler yaptı. Sonuç vermediğini gördü. Fakat TSK’ya çok yakın Ankara elitleri ve İstanbul dükalığı tam saha pres uygulamaya devam ederek ‘Davranışsal darbe’ yaptırmaya çalışıyorlar.
 
İkinci ziyaret; diğer bir davranış dili ile cevap Genelkurmay Başkanı’nın Diyarbakır sivil toplum örgütlerini ziyareti ve  ‘Ben sizin hemşehrinizim’ demesidir. Bu ziyarette ezber bozucu bir ziyaret oldu.
 
Acaba bu görüşmelerde önümüzdeki dönem yerel seçimlerine yönelik işaretler var mı? Bilemiyoruz. Ama şu kesin; yeni Genelkurmay Başkanımız göründüğü gibi birisi değil, çok kurnaz ve oyun kurucu… Siyasi aktörler bunu göz önüne alsınlar. Önümüzdeki günlerde daha çok askeri üniformalı gazete sayfaları göreceğiz. TSK’nın konuşabilir ve konuşulabilir olması iyi bir şey ve Türkiye’yi demokrasiye götürür.
 
Genelkurmayın yapması gereken topluma ders vermek mi, toplumu anlamaya çalışmak mı? Sosyoloji referanslı Genelkurmay Başkanı bunu iyi bilmeli.
 
Kötü bir davranış dili örneği İstanbul Moda’da yaşandı. Ünlü içkili bir restoranın içkisiz işletmeye belediyece çevrilmesi oldu. Düşününüz Süleymanye Camiinin karşısındaki köşeye içkili bir lokanta açılsa ne hisseder belediyecilerimiz. Aynı durum Modalılar içinde geçerlidir. İçkisini rahat rahat içememekten korkanların dalına basmanın ne gereği var. Toplumsal empati yoksunluğunun tipik bir örneği.
 
Kötülüklerle mücadele etmek isteyenlerin negatif yönetimler yapmak yerine pozitif yönetimler yapmaları gerekir. Kendi kültürümüzü gençlere anlatmaya yönelik faaliyetler, yol su faaliyetleri kadar önemsiz mi? İyi insan imarı, iyi şehir imarının önüne geçmeli. İyi insan inşası esas, yanlış yoldaki insanlarla mücadele istisna olmalıdır.
 
İnsanları anlamaya çalışmak yerine onlara ders vermeye çalışmanın bir türü de bu tarz politikalardır.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. 

Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...