Salı, 21 Ağustos 2018 15:03

ABD’nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (1) (2)

Trump’ın başlattığı ekonomik savaşta ABD’nin yumuşak karnından vurmak gerekiyor. Zira bunu kendileri istedi. İşte ABD’nin yumuşak karnı sahtekârlıktır. Eğer bunu dünyaya iyi bir şekilde anlatabilir isek işte o zaman Trump dâhil bütün Amerikalılar, Türkiye’nin üstüne gitmekle ne büyük bir hata yaptığını anlayacaktır.

Dünya sinema endüstrisinin en büyüğü ABD’de Hollywood’dadır. En gelişmiş çekim ekipmanları ve en değerli sanatçılar muazzam paralar karşılığında bu endüstride çalışırlar. İyi de hiç düşündünüz mü; neden Amerikalılar bu konuda zirveye yerleşmişler?

Bunun cevabı işte bu yazının konusu ile alakalıdır. Çünkü yapılan inanılmaz sahtekârlıkları başta Amerikan vatandaşlarına daha sonra da tüm dünyaya anlatmak için böyle bir sinema endüstrisine ihtiyaç vardır. Bu endüstrinin ulaşmış olduğu son noktada; İslam düşmanlığını yaymak için DAEŞ’in bütün dünyayı ayağa kaldıracak eylemlerini çok profesyonelce hazırlanmış videolarında gördük. ABD’nin yardımı olmadan bu görüntüleri çekmek mümkün değildir.

İşte DAEŞ görüntülerine benzer şekilde 1969 yılında Amerikan‘ın Aya inme sahtekârlığı hala yasak bölge adıyla bilinen Area 51‘ci bölgede planlanmıştı. Bu filimde rol alan astronotlar en başarılı aktörler arasından seçilmiş ve bütün dünya kandırılmıştı.

Uzay bilimleri konusunda dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren bilim adamlarının Aya hiç bir zaman iniş yapılmadığı yönünde görüş açıklamalarına rağmen NASA inatla bu yalanla birlikte yaşamaya devam ediyor. Hâlbuki Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti‘nin uzay programı çalışmalarından sorumlu bilim adamları ABD‘nin 1969 yılında sözde uzaydan yayınladığı görüntülerin, stüdyoda çekilmiş adi bir Hollywood filminden ibaret olduğunu ispatlamış durumdalar.

Özellikle Rus bilim adamları ABD‘nin aya iniş yapma konusunu son derece alaycı bir biçimde değerlendirip resmen Amerikalılarla dalga geçiyor. Artık Trump bütün kırmızıçizgileri aştığı için bizimde bunu yapmamız gerekiyor. Ruslara göre Amerikan‘ın Aya inme yalanı hala şu anda bile yasak bölge de planlanmıştı. Zira 1969 yıllarında Rusya uzay araştırmaları programı Amerika‘dan çok daha ilerdeydi. Uzaya ilk insanı Yuri Gagarin’i göndermişlerdi.

O dönemlerde yeni başkanlığa seçilen Richard Nixon hükümeti Amerikan halkının desteğini almak için böyle bir sansasyonel başarıya imza atmak istiyordu ve bunu da sahte Ay yolculukları ile başarmıştı. Fakat günümüzde Hollywood filmlerinde dahi bu sahtekârlık açıkça ifade edilebilmektedir.

İşte bu hayli ses getirecek hayali Ay yolculuğunun en önemli hatalarını yazarak ABD’nin ipliğini pazara çıkaralım. Yazı uzun olacağından dizi şeklinde yayınlamakta yarar vardır.

Öncelikle Ay yolculuğu; bugünün teknolojisine göre dahi zordur. Daha doğrusu Ay’a 1969’da da gitmek mümkündü. Lakin Ay’dan geri dönüş yapmak bugün bile çok zordur. Hele hele müzede sergilenen tenekeden yapılmış oyuncaklara benzeyen Apollo modülleri ile bunu başarmak imkânsızdır.

Ay yolculuğunun en zor kısımlarından bir tanesi ise Güneş’in radyasyonlarından korunmaktır. Van Allen kuşaklarının dışına yani Dünya’nın manyetik alanından çıkıldığında öldürücü ışınlardan koruyucu giysiler üretmek çok pahalıdır. Ayrıca yolculuğu insan sağlığına uygun bir şekilde yapacak uzay araçları hala kolay kolay yapılamamaktadır. 1969 da ise o günkü kıyafetlerle uzaya çıkan birisinin köfte olup dünyaya gelmesi gerekirdi.

Bu sahte yolculuk konusunda daha çok yazılacak şey var. Dilerseniz bunları gelecek yazıya bırakalım.

ABD’nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (2)

Rusya ile silah yarışında büyük çaba harcayan ABD, dünya kamuoyu önünde uzay konusunda da Rusya‘dan geri kalmamak istiyordu. Ruslar tarafından başarılabilecek bir ilk iniş, Amerika‘nın savunma teknolojisindeki üstünlüğüne büyük bir darbe vurabilirdi. Süper güç olmasına yarayan silah satışları kesilirse ülke ekonomisi felç olabilirdi.

20 Temmuz 1969 tarihinde gerçekleştirilen sahtekârlık ne yazık ki aradan tam 49 sene geçtiği halde hala devam ediyor. Bunu o tarihlerdeki politikacıların aymazlığına verebiliriz. Lakin bu büyük yalanı hala devam ettirmek insanlık adına utanç verici bir durumdur.

Amerika Birleşik Devletleri‘nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, 20 Temmuz’u hala Aya iniş yıldönümü olarak kutluyor. İddiaya göre 1969 yılında Ay yüzeyine iniş yapmak için fırlatılan Apollo 11, uzayda 4 günlük bir yolculuğun ardından Aya iniş yapan ilk uzay mekiği olarak tarihe geçirilmeye çalışıldı. Ancak İngiliz gazetesi The Telegraph bu konuda farklı görüşler ortaya attı, ünlü gazete1969 yılında gerçekleşen uzay yolculuğu sırasında Aya hiç bir zaman iniş yapılmadığı konusunu dile getiren ciddi kuşkuların bulunduğunu savunarak büyük bir gazetecilik başarısına imza attı.

The Telegraph, kuşkularını ve buna neden olan maddeleri 10 ayrı başlıkta yayınlamıştı. Türkiye’de neredeyse hiç gündeme gelmeyen bu haber dünyada ciddi bir karşılık görmüş günlerce tartışılmıştı.

Gazeteye göre Ayda çekilen görüntülerin orijinal video kayıtları nedense bir anda yok olmuştu. ABD’de bu video ve ses kayıtları üzerinde defalarca inceleme yapan çok sayıda kuruluş; Aya iniş sırasında gerçekleşen canlı görüntülerde onlarca sahte bölümlerin yer aldığını öne sürüyordu. Özellikle ışık kaynağı ve gölgelerin bir birini tutmadığı, hatta çoğu yerlerde montaj bulunduğunu resmi delillerle ortaya koydular.

Orijinal görüntülerin kaybolma sebebini de; ilk görüntülerdeki sahteliğin üstünü örtmek için kaybettirilmesi ihtiyacı olduğu ileri sürüldü. Böylece montaj sorumluluğunu almamaya çalışıyorlardı. Daha sonra açıklama yapan NASA yetkilileri, görüntülerin kasıtlı olarak yok edilmediğini, ancak dünyada var olan video kayıtlarının bir çoğunda orijinalden alıntı yapıldığını itiraf etmek durumunda kaldılar.

Artık anlaşılmıştı ki; Rusya‘nın Aya çıkma planları 1969‘ların başında kesinlik kazanmaya başlamış ve o dönemde paniğe kapılan Nixon hükümeti, Amerikan halkına hoş görünmek için Navada bölgesinde dev bir stüdyoda Aya inme görüntülerinin çekimini yapmıştı.

Ruslara göre zaten Amerika hiç bir zaman aya iniş yapmamıştı. 11 Eylül saldırısı dahi girişi hala yasak olan 51‘ci bölgede planlanmıştı. Bu sefer Bush yönetimi yıkılan komünizm yerine İslam’ı hedef haline getirmek ve zor durumdaki silah sanayini kurtarmak için böyle bir plan yapmıştı. Başarılı da oldular; zira dünyayı soğuk savaş yılları ardından esen barış rüzgârlarına rağmen tekrar kan gölüne çevirdiler.

Amerikan halkının önemli bir kısmı ise nihayet ortaya çıkan bilgiler nedeniyle kabul etmeye başlamıştı. Astronot Amstrong’a defalarca yapmış olduğu sahtekarlığı itiraf ettirmeye çalışan ABD vatandaşları hala yaşıyor. ABD’de sahte Ay yolculuğu konusunda muazzam bir bilgi paylaşımı var. İnternet siteleri bu sahtekarlığın peşini bırakmayıp ABD hükümetini itiraf etmeye zorluyorlar.

Ülkemizde ise böyle konular neredeyse hiç tartışılmadı. Çünkü ABD’ye bağlı hükümetler asla Amerikalıları kızdırmak istemediler. Üniversitelerimiz ise böyle bilimsel tartışmalar içine giremeyecek kadar ideolojik yapıdaydı. Başörtüsü nedeniyle okuldan atılması gereken on binlerce öğrenci varken böyle işlerle uğraşmak çok yanlıştı.

İyi de aradan 20 yıl geçti hala Uzay enstitüleri bu konuya el atması gerekmiyor mu? Üniversitelerimizin günümüzdeki teknolojik gelişmeler ışığında bu konuya ön yargısız bir biçimde el atması çoktan gelmiş de geçmiştir, vesselam.

Dr.Vehbi KARA

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...