Pazar, 26 Ağustos 2018 14:23

ABD’nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (3) (4)

İngiliz gazetesi The Telegraph‘a göre, Aya çıkma olayı 20‘ci yüzyılın en büyük yalanı olarak tarih sayfalarına geçmiştir. Ayda hiç bir zaman yer çekimi veya rüzgar olmadığı halde dikilen bayrakta bazen küçük dalgalanmalar gözlendiği için bu konuda Amerikalılarla bir hayli dalga geçiliyor.

Yolculuk görüntülerinde gece sahnesi varken yıldızların neden arka planda yer almadığı ise bir başka alay konusu. NASA‘da yıllarca görev yapan bir kişi ise bu sorulara şöyle cevap veriyor:

Bayrakta küçük dalgalanma olayına, hemen yakında bulunan uzay modülünden gelen egzoz gazı neden olmuştur. Ne yani “astronotlar yellendi” de ondan oldu, diyemeyecekler tabii!

Arka planda neden yıldız gözükmüyor sorusuna ise “o dönemlerde yıldızları görüntüleyebilecek kameralar bulunmadığı” cevabı veriliyor. Tamam bu biraz daha makul bir cevap elbette.

Uzay bilimi ile uğraşanların sordukları sorular bu kadar değil elbette. Özellikle şu sorular çok sorulmaktadır.

İnternet ortamında bir takım görüntülerde astronot Neil Armstrong aya ilk defa ayak bastığı sırada bir anda stüdyodaki tavandan kopan büyük bir metal cisim Armstrong‘un sol koluna çarpıyor ve herkes yardıma koşuyor. Peki, buna ne demeli?

NASA bu konuda soğukkanlı bir şekilde itiraf ediyor ve diyor ki: "Bu gerçekten de yerde yapılan deneme çekimleri sırasında yaşanan talihsiz bir kaza olmuştur. Üstelik yerde birçok prova çekimleri yapıldı, insanlar bunu orijinal görüntülere monte edip dalga geçiyorlar. Oysa biz; insanlığın hizmetine sunulan büyük bir başarıyı gerçekleştirdik ".

Diğer merak edilen bir konu da: Hesaplamalara göre Ay yüzeyindeki gündüz sıcaklığı 260 ile 280 derece arasında değişiklik gösteriyor. Bu derecedeki sıcaklıkta çekilen filmler erir ve insanlar muhtemelen rahatsız olur. Hatta muhtemelen ölür... Peki ama astronotlar neden bu kadar rahat görünüyorlar? Üstelik Ay‘dan getirilen kaya parçalarından bire bir aynısı Antarktika kıtasında bile bulunuyor.

Nitekim sorular hiç bitmiyor:

İniş modülü Ay‘ın yüzeyinden ayrıldıktan sonra roketten çıkması gereken alev neden görünmüyor?

Nixon hükümeti döneminde tam 6 sefer Aya iniş gerçekleştiği söylendiği halde neden sonraki gelen hükümetler döneminde sadece bir kere olsun Aya iniş gerçekleşemedi?

İniş modülünün ağırlığı 17 ton olduğu halde neden kum üzerinde hiçbir iz bırakmadan duruyor? Hâlbuki hemen yanı başında astronotların kumdaki ayak izlerini görmek mümkün. Modül neden iz bırakmadı?

Ay’ın görünmeyen karanlık yüzündeki hava sıcaklığının eksi 41 dereceye kadar düştüğü için bu 40 dereceden itibaren cisimlerin kırılganlık derecesinin artacaktır. Bu sıcaklıkta elektrikli cihazlar çalışması zordur. Sıcaktan soğuğa geçerken yaşanan bu ani ısı değişikliği, cisimlerde esnemelere ve kırılmalara sebep olur. Peki ekipmanlar ve astronotlar nasıl bu kadar rahat çalışabiliyorlar?

NASA yetkilileri bu sorulara ciddi bir cevap vermek yerine geçiştirecek türden cevaplar vermektedir. Şunları söylemiştir:

"Bütün bu olasılıklar için gerekli önlemler alınmıştır. Üstelik yeryüzündeki denemeler yıllar sürmüştür. Uzayda her türlü ısı ortamlarına dayanıklı giysiler kullanılmıştır. İnsanlar bu tür saçma sorularla Aya gidilmedi şeklinde asıl gerçekle ilgisi olmayan komplo teorilerini ortaya atıyorlar. Oysa biz bunu hak etmiyoruz. ABD, o yıllarda defalarca uzay yolculuğu gerçekleştirdi”.

İşte Sibirya Ekspresi yazarının dediği gibi “yalanlarla istediğin yere kadar gidebilirsin fakat asla dönemezsin” vesselam…

ABD’nin Aya Yolculuk Sahtekârlığı (4)

NASA’nın dünyaya sunduğu görüntülerde Ay yolculuğunun sahtekarlık olduğu görülebilmektedir. Zaten NASA yetkilileri bazı görüntülerin prova maksadı ile çekildiğini daha sonra yanlışlıkla gerçek görüntülere montajının yapıldığını itiraf ediyorlar. Aslında mesele çok açık olup buz gibi bir sahtekarlıktır.

Biz yine de okuyucuları ikna etmek için dünyada çok sorulan fakat bizim araştırmacılarımızın hiç ilgisini çekmeyen sorulara devam edelim:

NASA’nın görüntülerinde çok düşük bir yerçekimi ortamında astronotlar bazen yürüme ile zıplama arasında gidip gelen hareketler yapıyorlar. Televizyon çekimlerinin birinde, astronotun zıplamak için dizlerini büktüğü ama sonuçta bir kaç adımdan öteye gidemediği gözleniyor. Astronotlar, yerçekiminin 6 kat daha az olduğu bir ortamda, niçin normal bir insanın yeryüzünde zıplayabileceği kadar bir mesafeye zıplayabiliyorlar?

Bu sorunun cevabı yok. O halde biz söyleyelim. Belli ki ince çelik bir telle bugün hokkabazların yaptığı gibi stüdyo tavanında asılı duran astronotlar, kontrollü bir şekilde yürütülüyorlar. Bazı görüntülerde astronotların sırtına takılan ince halatların üzerine düşen ışık yansıması bile fark edilebiliyor.

Resimlerin birinde iki metre mesafe ile karşı karşıya duran iki Astronot gölgesinin biri uzunken bir diğeri çok kısa, bu nasıl oluyor?

NASA: “Bu resimler üzerinde sonradan montaj yapanlar olmuştur. Gerçek resimlerde gölgeler çok makul duruyor. Ayrıca engebeli olan zeminlerde gölgeler bir biri ile aynı uzunlukta olmayabilir”.

Yeryüzünden 250 ve 750 mil yükseklikteki mesafeler arasında kalan bölgeye Van Allen Kuşağı ismi veriliyor. Bu kuşak, güneşten gelen radyoaktivite yüklü ışınların dünyaya gelmesini engelliyor. Astronotların, Ay’a gidebilmesi için bu kuşağın dışına çıkmaları gerekiyor. Bu manyetik alanın dışında insan bedeninin zarar görmemesi için o günkü teknoloji ile 4 metre kalınlığında bir kurşun tabakasıyla kaplanmış kıyafetlerin olması gerekiyor.

Bunun yanı sıra, çekilen görüntülerde astronotların sert bir şekilde dizlerinin üstüne düştükleri birkaç sahne görülüyor. Böylelikle kendilerini büyük bir riske atmış olmuyorlar mı? Ya basınca dayanıklı elbiseleri yırtılsaydı?

NASA sorulara sorularla cevap veriyor ki. Zor durumda kalındığında en güzel metot budur:

" Bu elbiseler öyle kolayca yırtılacak elbiseler değil. Bunların yerde denenmediğini mi sanıyorsunuz? Uzay yolculuğu öyle sıradan bir yolculuk olamaz. Her türlü önlem alınır öyle yolculuğa çıkılır. Ayrıca basınç diye bir kavram yok orada. Yüksek dereceli ısıdan bahsediyorsunuz. Aslında yolculuk sırasında çok yüksek ısıları unutturacak tehlike ortamları vardır uzayda. Ancak insanoğlu bütün bunların üstesinde gelebilecek kabiliyettedir. O mertebeye gelmeden uzaklara zaten gidilemez. Belli bir birikim olmadan, ayrıca risk almadan uzay yolculuğu asla söz konusu olamaz. İnsanlık şimdi ışık hızıyla uzayda yol almanın imkânlarını araştırıyor. Soruyu soranlarsa 30-40 yıl gerilerden bahsediyorsunuz. Biz birkaç ışık yılı ileriyi düşünüyoruz. Gözümüz hala yükseklerde...".

Modül’ün altında niye iz yok? NASA’ya göre Ay modülü Ay’a indiğinde motorlarından 3000 Ibs’lik (yaklaşık 1,5 ton) basınç çıkıyordu. Bize anlatıldığı ve görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla, Ay yüzeyi tozlu ve yumuşak. Peki iniş esnasında, modülün altına denk gelen kısımda niçin herhangi bir yıpranma, dağılmış yumuşak doku yada itmeden oluşan bir çukur görmüyoruz?

Aynı şekilde niçin Ay modülünün ayaklarında tozlanma göze çarpmıyor? Resimlerde bir başka ilginç nokta da, modülün hemen altında bir ayak izinin bulunması. Peki, tam olarak modülün altına denk gelen bölgeye bu ayak izi nasıl geldi? Astronotlar bilindiği kadarı ile modülün altına girmediğine göre, acaba stüdyoda çalışan set işçileri, daha önce senaryo çalışması yapan astronotlardan birinin ayak izlerini silmeyi mi unuttular? Ya da modül eski yerinden kaldırılıp şu an bulunduğu yere mi taşındı?...

Ay’da Atmosfer Yoksa, Nasıl oluyor da arka planda yıldızlar yok? Yine bir başka resimde astronotları Ay yüzeyine indiren Ay modülünü görüyoruz. B ile işaretlenen yere baktığımızda gökyüzünde hiçbir yıldızın görünmediğini fark ediyoruz. Madem ki atmosfer yok, niye arka planda parlak yıldızlar gözümüze çarpmıyor?

NASA uzmanları bu soruları basit fotoğrafçılık mantığı ile açıklamaya çalışıyor lakin bu büyük projenin mantığına aykırı bir cevapla yetiniyor:

"Eğer yakın plandaki nesneleri (astronot, ay modülü gibi) odaklarsanız, arka plandaki parlak nesneleri (yıldızları) aynı poz içinde yakalayamazsınız"

(A) ile işaretlenen noktaya baktığınızda, ay modülünün karanlık tarafında kalan Amerikan bayrağını net olarak görüyorsunuz. Komploculara göre, bu fotoğraf Ay’da çekilmiş olamaz. Zira eğer bir cisim Ay yüzeyinde gölgede kalıyorsa, onu görmek imkansızdır. Çünkü Ay yüzeyinde atmosfer yoktur. Atmosfer içindeki hava molekülleri ışığı süzerek yansıtırlar ve yeryüzünde gölgede kalan noktalar bu şekilde görülebilir. Ay’da atmosfer olmadığı için, gölgede kalan bir nesnenin kesinlikle görünmemesi gerekir. Peki, resimdeki bayrak nasıl görünüyor? Bununla birlikte, Ay yüzeyine düşen güneş ışığı kırılmadan ve süzülmeden geldiği için kör edici bir etkiye sahip. Bundan dolayı astronotlar, güneş ışınlarından korunmak için % 95 altın alaşımlı başlıklar takıyorlar. Öyle ise güneşin vurduğu noktaların daha parlak, gölgelerin ise tamamen karanlık olması gerekmiyor mu? NASA fotoğraflarındaki gölge tonlarının, yeryüzünde çekilmiş fotoğraflardan hiçbir farkı yok?

Uzay fotoğraflarında resmi enlemesine kesen küçük artı (+) işaretleri sizin de dikkatinizi çekmiştir. Söz konusu artılar, kameranın bir parçasından kaynaklanmakta ve film ile kamera siperliğinin arasında bulunmaktadırlar. Bu husus, yolculuktan şüphe edenlerin de dikkatini çekmiş ve ilginç noktalar yakalamışlar. Mesela bir resimde işaret ile gösterilen kısımda, nasıl oluyor da resmin yarısı artının önünde, yarısı arkasında olabiliyor? Yoksa bu artılar, sadece saydam bir plastik üzerine işaretleniyor ve resimlerin üzerine mi yerleştiriliyordu? Belki de bu resimde, dikkatsiz teknisyenlerden biri, plastik bandın kaydığını fark etmemişti.

Ayrıca resimlerin birinde karşı karşıya gelen astronotların biri arkadaşını resimlerken karşıdakinin başlığına yansıyan refleksiyonda neden elinde resim kamerası yok?

Sorulara devam edeceğiz, vesselam…

 

Son Düzenlenme Pazar, 26 Ağustos 2018 14:35
Dr.Vehbi KARA

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...