Pazar, 26 Ağustos 2018 14:18

Gelin Canlar Bir Olalım

Bir kurban bayramını daha milletçe ve ümmetçe geçirdik. Acaba bayramı hakkı ile yaşayabildik mi? Bayramın yaratana ve yarattıklarına yakın olma anlamını idrak edebildik mi? “Rabbim neyler neylerse güzel eyler” diyerek ‘İlla hu’ nun anlamına varabildik mi? “Yaratılanı severim yaratandan ötürü” diyerek sevgimize mazeret teşkil eden engelleri kaldırabildik mi? “Başkalarının kusurunu örtme de gece gibi ol, başkalarına yardım da güneş gibi ol, ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” İlkesi ile yaratılış hikmetimize uygun davranış sergileyebildik mi? “Gelin canlar bir olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, Bu dünya kimseye kalmaz” İfadelerinin anlamı olan imtihan dünyasında birliği, sevgiyi yaşayabildik mi? Bu soruları gönüllerinde duyarak evet diyebilenlere ne mutlu. Allah bizi de bu bahtiyar kullarından eylesin. “Onlar ki hayatlarının odağını Allah rızasını koymuşlardır. Onlar her şeyi imtihan vesilesi sayar, her adımlarını Allah’a yakın olmak için ibadet şuuru ile atarlar. Onların her günü bayram sevinci içinde geçer.”

Kurban bayramı; iman kardeşleri olarak bizlere paylaşmayı, dayanışmayı, kaynaşmayı özet olarak hak ve hakikat yolunda yürümeyi hatırlatan sayılı günlerdir. Kurban bayramı, yaşamanın anlam ve coşkusunu diğer günlere taşıma sorumluluğumuzu da bize hatırlatır. Kurban bayramı, yaşadığımız yakınlaşmanın paylaşmanın hikmetini ve yaratılıştaki anlamının huzur ve mutluluğumuzun kaynağı haline getirilmesi için verilen antrenmandır. Dikkat…. Senenin diğer günleri ömür imtihanının maçlarıdır.

Sevinçler ve mutluluklar paylaşıldıkça artar, üzüntüler ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır. Paylaşmanın nimet ve hikmetlerinden yararlanarak huzur ve mutluluğa bir adım daha yaklaşabiliriz. ‘Komşuda pişenin bize de düşmesi’, ‘bizde pişenin komşuya ulaşması’ bizi mutlu etmez mi? İhtiyaç sahiplerine malımızın ulaşması ile onlarda oluşan memnuniyet ve mutluluk bizde iz düşümü olarak yaşanır. Manevi ve maddi alanda paylaşarak hayatımızı daha anlamlı, huzurlu ve mutlu yapmak elimizdedir. Paylaşma ile ilgili bir örneği burada vermeden geçemeyeceğim. Zengin bir kişiye sormuşlar “Nasıl zengin oldun.” O kişi “ Allah’la yarıştım zengin oldum” demiş. Soruyu soranlar “ Bu nasıl laf. Allah ‘la yarışılır mı?” zengin kişi “ Allah verdi , ben verdim. Allah verdi, ben verdim. Sonun da Allah kazandı ben zengin oldum” demiş.Evet zengin olmanın yolu da paylaşmaktan geçiyor. Ağacın budanması , meyve olacak dalların kesilmesi dolaylı olarak meyvelerin azalacağı gibi görünebilir. Gerçekte öyle midir? Budanan ağaç daha da gürleşerek seneye daha da iyi meyve vermez mi? Görülüyor ki paylaşmak bizi huzurlu ve mutlu yaptığı gibi zengin de yapıyor. O zaman kurban bayramın da yaşadığımız güzel hasretleri bütün sene yaşamak bize manevi ve maddi anlamda değer katıyor. Bu duygu ve düşüncelerle Bursa Yıldırım ilçesi Esenevler mahallesinde mahalle muhtarı Cemalettin bey, damadım Evren ve oğlum Mehmet Fatih’le birlikte mahalledeki ihtiyaç sahiplerine kurban paylarını dağıtmak, kurbanlarımızı paylaşmak üzere yola çıktık. Arabanın arkasında üç kurbanın dağıtılacak kurban payları, muhtarımızın elinde önceden hazırladığı ihtiyaç sahiplerinin listesi. On beş bin nüfuslu mahalleyi sokak sokak dolaşıyoruz. Mahallemizin sürekli temizliğini yapan yedi çöp görevlisi arkadaşımız, hiçbiri kurban kesememiş, bayramlaşıyor, kurban paylarını veriyoruz.Memnuniyetleri görülmeye değer. Bizler onların memnuniyeti ile ayrıca mutlu oluyoruz. Sonra diğer kapılar… Felç olan Ahmet amcanın evine giriyor ellerinden öpüyoruz. Ahmet amcanın yanaklarından mutluluk göz yaşları akıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Duygusal anlar yaşıyoruz… Bir eve gidiyoruz, yedi sekiz yaşlarında bir çocuk çıkıyor, “kurban payı getirdik” diyoruz. “Babam ev de yok.Biz bu yıl kurban kestik” diyor sevinçle. Onun mutluluğu ile biz de mutlu oluyoruz. Bir başka evde iki çocuklu bir kadın kurban payını almak istemiyor, yanımızdaki muhtarımız “muhtarlıktan getirdik” diyor. O zaman kabul ediyor. Daha neler neler…Muhtarımız Cemalettin bey ev ev dolaştıkça bize hane halkı hakkında bilgi veriyor. Mahallesindeki insanlar hakkındaki bilgisi bizleri ziyadesiyle aydınlatıyor. Kendisine teşekkürü borç biliyoruz.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim ‘deKurbanın ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Ancak ona ulaşacak olan sizin takvanızdır” buyuruyor.Kurbanın anlamını anlamayıp ‘Kurbana hayır’ kampanyası yürütenlerle, kurbanın parasını verip tatile çıkanların kurbanın hikmetini anlamamalarını üzülüyoruz. Bu bayramda da kurban vesilesi ile yakınlaşmanın ve paylaşmanın anlamını yaşayıp takvanın ne olduğunu idrak ediyoruz.

Hazreti Ali diyor ki; “ Günahsız geçen her gün bayramdır.” Kurban bayramın anlamını bilerek bütün yıl bayram sorumluluğu, huzuru ve mutluluğu ile yaşayanlara ne mutlu. “deliye her gün bayram demişler ya yanlış söylemişler aslın da, veli olana her gün bayram… Selam ve dua ile…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...