Mukaddes bir dava için yola çıkıyorsunuz, plan program yapıyorsunuz, ”sizinle beraberim bizi ancak ölüm ayırır” diyen arkadaşlardan bazıları (MÜHİM BİR RAHATSIZLIĞI OLANLAR HARİÇ) son anda Konya şivesi ile ifade ediyorum, ”vırtı vermiş”ve bir bakıyorsunuz yol tamamlanmadan “Asder kardeşliği davası” sanki bu bir avuç insanın davasıymış gibi sınırlı sayıda kahramanla kalıvermişsiniz..? Bu hüzünlü hal için derin derin hiç düşündünüz mü? Manasını hissederek yaşadınız mı? İhlasla yoğrulmuş bir muhabbet, riyasız ve karşılıksız bir muavenet, aynı göz ile görebilmek, aynı kulak ile işitebilmek, bir kalp ile hissedebilmek, bir ruh olabilmek…yaşadınız mı hiç…?
Geleneksel Asder buluşmaları programını 01-02 EYLÜL 2018 tarihlerinde huzur ve hoş görü şehri KONYA’da icra ederken, bu davaya sahip çıkmamız gerek ve mutlaka katılmamız icap ediyor diye defaten duyuru yapıldığı halde, son üç yıla göre de oldukça fazla sayıda arkadaşımız katılım için ismini yazdırdığı (147 kişi) halde son günlere geldiğimiz vakte kadar varsa mazeretini bilgi vermek için dahi arama gereği bile duymayan; dolayısı ile ayrılmış odası bile boş kalan; katkı vermeyen, katılmayan, katılamayan, zaman vermeyen, fedakarlık yapmayan kardeşlerimin durumunu ifade etmekte kelimeler kifayetsiz kalıyorsa elbette eksik yaşanır kardeşlik!
Bu davaya katılma hazzına; bütün mazeretlerini bir tarafa bırakarak katkı veren Nevzat Tarhan Hocamla, Ahmet Alper Abi ile ve Genel Merkez Yönetim Kurulundan 8(sekiz), hasiyet divanı ve denetim kurulundan diğer kardeşlerim, Antalya’dan yüksek lisans tezi gibi ”savunuculuk ve iletişim stratejisi” konulu sunum yapan Sabri ve Hakan kardeşlerin heyecanlarını, taa Ordu’dan, Hatay’dan, Elazığ’dan, Payidaht şehri İstanbul’dan, K.Maraş’dan… ve diğer şehirlerden o uzun mesafeleri aşarak ya eşli yada eşsiz olarak gelen dava sahibi kardeşlerle yaşamadıysanız görüşmediyseniz, bu ulvî hisleri sizlere sormaya ne hacet….
Konya’nın en nezih otelinde en kaliteli salonlarında; planlanan programlara yetişmek için, arkadaşların tatlı koşuşturmalarını, hanım kardeşlerin muhabbetlerinin dışa vuran tezahürlerini, şehir gezilerindeki meraklı bakışları,, Kule ve Akyokuş seyir teraslarında, Mevlana Hz.lerinin kabri şeriflerinde, Beşbin yıllık tarihe sahip Sille’de, Avrupa’nın en büyük ikinci kelebekler vadisinde, buram buram kokan etli ekmeğini, Otel Diamond salonda;350 seçkin insanla yapılan Nevzat Tarhan Hocamın konferansını dinlemediyseniz, ve o salonda bizler için ustalıkla hazırlanan Nefis fırın kebabını tatmadıysanız, otelin lobisindeki sohbetlere katılamadıysanız, inanın çok şey kaybetmişsiniz demektir.
Yukarıda ki satırlarda yazmaya çalıştığım Bu duygulara katılamayan kardeşlerim bizimle olamayıp yaşayamadı ya…. inanın çok şey kaçırdılar…..! Bilmiyorum hiç olmazsa Asder Konya buluşma resim ve videolarını, sosyal medyadan ve paylaşımlardan takip etme zahmetine katlanıp hiç olmazsa oradan nasiplendiler mi… bilmiyorum.
Her münasebetin dünyevi menfaatlere dayandığı günümüzde; zevc-zevce, evlat-ebeveyn arasında dahi bir karşılık gözlenmekte iken, KONYA buluşması için gösterdiğimiz, kararlılığımız, samimiyetimiz, hanım kardeşlerin şefkat ve muhabbeti, şecaatimiz, sabrımız ve merhametimiz aslında önceliklerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor anlamında bir milat olmalıdır diye düşünü yorum. Bu davalar ve sahiplik duygusu aslında manevi bir ortaklıktır, mutlulukta, kederde, endişelerde, zulümlerde, baskılarda, maddi manevi sıkıntı ve umutlarda beraberliktir. “Kalpten kalbe yol vardır” kaidesince Asder kardeşliği bir gönül iletişimidir.
Hissedebilme, anlayabilme sanatıdır. Sormadan cevap almaktır. İnanmaktır, güvenmektir, dualarda buluşmak, belki de hiç ayrı olmamaktır, hiç yalnız kalmamaktır, demem o ki Asder dava kardeşliği, aşktır, şefkattir, sabırdır, metanettir. Engelleri aşmada mücadele ruhudur.
Bir olan inancın ardından birlikte koşmak, birlikte yorulmak, birlikte “haydi kardeşim” demektir. Öyle ki, bu kardeşlik sadece dünya saadetine vesile olmaz, ahirette Rabbimizin lütfuyla cennete visal sebebidir aynı zamanda inşaalah….
Değerli Abilerim, kardeşlerim, hanım kardeşlerim, Genç arkadaşım, değerli dava arkadaşlarım, azmetmeden, zorlanmadan, çile çekmeden olmuyor, toprak gibi kendini çiğneyenlere gül vermeden olmuyor… Koza içinde sıkışmadan, mücadele etmeden kelebek olup uçulmuyor, özlenen bahara kanat açılmıyor. Sahâbe misali bir kardeşlikle özlenen beklenen bahar için bir katre yağmur da siz olmaya ne dersiniz?
İslâm kardeşliğinde, Asder dava şuuruyla hiç olmazsa bundan sonra ki buluşmalar için eksiksiz olarak, bir araya gelmeye ne dersiniz…? Hiç olmazsa genel merkez yönetim kurulu, denetim ve hasiyet kurulu ve YİK üyeleri şube başkanları ve yönetim kurulu ile il temsilcilerinin tamamı ve aileleri ile bu davaya katılmak için şimdiden zihnen hazırlansak ne dersiniz….Dua ve muhabbetlerimle..
