Hem Rusya ve hem Ukrayna arasındaki çok zor olan dengeyi sürdürmek zorundayız.

Dünyanın bütün önemli ajansları Türkiye ile Rusya gerginliğini arzu ediyor. Yayınlarına dikkat ettiğimizde böyle bir algıyı açık olarak görüyoruz. Bizdeki altılı şerli gruptan da benzer sesler yükseldi. Tarafımızı belli etmeliymişiz. İnsanlık adına yerimizi doğru almalıymışız. Bize kimse insanlık öğretmesin. Suriye, Irak ve Afganistan’da insanlık derslerini gördük.

Ne NATO, ne Rusya. 

• Bize 15 Temmuz darbesini yapan NATO’ya mı güveneceğiz?

• Darbe girişiminde başarılı olamayınca bir ay sonra DEAŞ örgütünü bütün kuvveti ile üzerimize gönderen NATO’ya mı güveneceğiz? Fırat Kalkanı Harekâtı yakın tarihimizin en kritik harekatlarından biridir. Türk ordusunun en zaaflı sayılabileceği bir sırada (hemen 15 Temmuz darbe girişiminden 40 gün sonra) 4000-5000 deaş mensubu üzerimize çullanmıştı.

• Sözde Kürdistan devletini kurmak için hem Suriye ve hem Irak kuzeyine binlerce tır silah gönderen, terör örgütünü açıkça kuran ve kollayan NATO’ya mı güveneceğiz?

• Suriye’de Komando taburumuzun üzerine bilerek ve kasten bomba yağdıran Rusya’ya mı güveneceğiz?

• Suriye’de inisiyatifi kazanıyor safhasına gelmişken devreye giren ve Türkmen köylerini bombalayan Rusya’ya mı güveneceğiz?

• Barış Pınarı Harekâtında yıldırım gibi ilerleyen Türk ordusunun önünü kesmek için her türlü manevra uygulayan ABD ve Rusya’ya mı güveneceğiz?

• Mayıs-2021’de Filistinde’ki zulme karşılık veren kardeşlerimiz İsrail’de dengeyi kurduğunda İsrail’e ağıt yakan Zelenski’ye mi güveneceğiz?

Ne yapalım o zaman?

Şu anda doğru politika uyguluyoruz. Hamasete de gerek yok, duygusallığa da. Hele Siyonist medyanın dolduruşuna hiç gelmeyelim.

NATO’yu da Rusya’yı da Ukrayna’yı da yüksek menfaatlerimiz çerçevesinde dengede tutmak zorundayız. Kolay mı? Kesinlikle çok zor. Zaten bu coğrafyada ne kolay oldu ki?

Şuna emin olalım. Türkiye sıcak çatışmaya girdiği anda küfür tek millet olur ve karşımızda birleşir.