Pazartesi, 29 Nisan 2019 15:57

Tırmanışın Sonu

Eğitim hayatımın başlarına doğru geri yönde hafızamı zorlayarak hatırlamaya çalıştığım matematik problemlerinden bir örnek vardır; 10 metrelik bir direğe gündüz 3m tırmanıp, gece 2m geri kayan bir salyangoz, kaçıncı gün tepeye ulaşır? Havuz problemleri, hızları farklı otomobillerin A ve B noktalarını ne kadar sürede kat edecekleri, üç kişinin bir günde yapacağı işin bir kişiyle kaç günde biteceği şeklindeki doğru/ters orantılı mantık ve muhasebe sorularını hatırlarım zaman zaman. Güzel sorularmış hepsi de. Çözebildiğimiz veya öğretmenimizin çözümünü anlattığı zaman “hah işte bu” dedirten çözüme ulaşma mutluluğumu hatırlarım.

                28 Şubat mağdurlarının haklarının geçen yirmi yıllardaki seyrini düşündükçe, adeta salyangozun direğe tırmanışı geliyor aklıma. Hani üç yukarı iki aşağı olunca günde bir metre yol alındığı hesabına göre, direğin yüksekliğinin günlük çıkılan mesafeye bölünmesi sonucuyla “on günde” diye kolayca problemi çözdüm diye sevinen dikkatsiz öğrenciler hep olmuştur ve sonuç yanlıştır zahir. Zira yedinci gün sonunda bir önceki günün 6+3m ile 9m.ye ulaştıktan sonra gece düşülen iki metre sonrası, sekizinci güne 7 metreden başladıktan sonra gün sonu 3m tırmanarak zirveye ulaştıktan sonra artık geriye kaymayacağının düşünülerek, doğru cevabın 8 günde olacağını bilmek gerekiyordu. Bu bir zeka göstergesi olurdu. Çünkü matematik hesabıyla 10 bölü 1 eşittir 10 etse de, cevap yanlış oluyordu.

                Bizim mağduriyetlerimizin giderilmesi için de 2011 yılında çıkarılan 6191sk. ile kısmen verilen hakların eksiklerinin tamamlanması ve kapsam dışı tutulan tüm mağdurların dahil edilerek revize edilmiş haliyle meclisten geçirilmesi çalışmaları, adeta salyangozun direğe tırmanmasına benzedi. Her ilerleme ve gündeme alınma arefesinde olağanüstü gelişmeler önceliğimizi geriye kaydırdı. Nice genel-mahalli-CB lığı seçimleri ve referandumlar geldi geçti, 15 temmuz badiresi atlatıldı, fırat kalkanı ve zeytin dalı harekatları icra edildi veeee sonunda KDK raporuyla artık yeter denildi. Hükümete derdimizi anlatma konusunda yıllara sari çalışmaların en kamil manada ifade edildiği bu aşamada, adeta zirveye çıkan bu mücadelemizin bir daha geri kaydırılamıyacağı noktaya geldiğinin görülmesi gerekiyor. Bu konuda Kamu Denetçiliği Kurumunun derdimize tercüman olmasına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Asder olarak STK faaliyetinden öte bir dava şuuruyla emeği geçen tüm saygıdeğer insanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Hükümetin başından beri temsilcilerimizin aktardığı bu haksızlık ve adaletsizliği giderme konusundaki müsbet yaklaşımlarına rağmen, benzetmeye çalıştığım geri kaydırılmalara sebep olan mücbir sebepler ve öncelik kaydırıcıların varlığını kabul ile artık son eşikte derdimizin en tepe noktaya ulaştığını görmesi ve gereğini yapmasını bekliyoruz.

“Gök kubbede baki olan hoş bir sadadır…”

Selam ve dualarla,

Osman KAÇMAZ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...