Pazar, 07 Kasım 2010 11:51

ZAMANIN RUHU TSK'YI NASIL ETKİLEYECEK

Toplumsal dinamiği etkileyen zamanın ruhu ana muhalefet partisi içindekileri bir arada tutan ideolojiyi değiştirdiği için gazetelere manşet olan değişimi yaşamak zorunda kaldı, değişim kaçınılmazdı.

Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir’e bir mektup geliyor. İsim tarih sayı ve no’lu bir mahkeme kararı ile ilgili mektup. İstanbul  4.İdare Mahkemesi’nde görevli  bu genç bir hakim askerliğini yaparken binbaşının kendisine “Hakiiim üç çay getir” gibi aşağılayıcı ve küçük düşürücü hitabette  bulunması olayı ve genç hakimin mahkeme kararı ile binbaşıyı 5.000 TL manevi tazminata mahkum etmesi vakası. Sayın Yükselir soruyor “Neden ‘asker üç çay getir’ demedi diye sormak isterdim.”

Sadece bu olguyu analiz etmek bile “Zamanın Ruhu”nu anlamamızı sağlar.

Çünkü toplumsal dinamikler değişti insanımıza özgüven geldi. Askeri hakimlerimize askerimize ve subaylarımıza da  özgüven geldi.

1-“Askerlik kutsaldır katlanacaksın” anlayışının değiştiğini gösteriyor. Genç hakim “Neme lazım” demedi hakkını aradı ve gelecek kuşakların özgüvenini artıracak bir iş çıkardı.

Aslında 1960 darbesine kadar yetişen subay tipinde böyle eri küçük gören anlayış yoktu. Subaylar çarşıda pazarda camide her yerde halkla iç içeydi. 27 Mayıs ihtilali’nin oluşturduğu “Sınıfsal ayrımcılık” bu algılara neden oldu. Kendisini üstün gören, sivili kuyruk olarak tanımlayan anlayışı biliyoruz. Bunun oluşmasında sivil toplumun özellikle muhafazakar grupların özgüven eksikliği önemli   rol oynamıştı. 28 Şubatla birlikte bu da değişti.

28 Şubat 1997 döneminde YAŞ kararı ile re’sen emekli edilen 1700 subay astsubay ve 10 bin civarında emekli olmak zorunda kalan subay astsubay ASDER isimli dernek kurarak “Neme lazım” demeyip haklarını aradılar. Başörtüsü mağdurları gibi ve Kürtçe anadili konuşturulmayanlar gibi her biri küçük bir kanaat önderi gibi çalışarak kurulu düzenin sorgulanmasını sağladılar.

2-Hantepe baskınında ihmali olan Tuğgeneral Bursa Garnizon komutanı iken tutuklanabildi. O generalini vicdanlı davranıp itiraf etmesi konuyu kapatmamalı … Yanlış raporlarla ve emirlerle olayı örtbas eden komuta katına da hesap sorulmalı. Bakalım inceleme ilerleyecek mi?

 Normal şartlarda askeri mahkeme bu olayı örtmenin yolunu bulurdu. Askeri hakimlere de özgüven geldiğini görüyoruz. Askeri mahkemelerin çalışmasını sağlayan şey ise çocukları şehit olan ailelerin hukuk mücadelesine başvurmaları idi. Daha önce olduğu gibi “Vatan sağ olsun” retoriği arkasında kalmadılar. Çocuklarını emanet ettikleri subaylardan yasal zeminde haklarını aradılar yani “Neme lazım” demediler.

3-HSYK seçimlerinde kurulu düzenin sivil toplum örgütü YARSAV’ın adaylarının hiçbirinin kazanmaması çok ilginçtir. Oylama sonuçlarından sonra çocuklarına Türkiye’yi terk edin diyen “Kibirli elitistler” vardı.

 Ben HSYK’nın yeni kadrosunu seçen 11 bin hakimin hükümete yakın olduklarından oy verdiklerini düşünmüyorum. Ferhat Sarıkaya, Sacid  Kayasu  ayrımcılığı ve hukuksuzluğunun kürsü hakimlerinin vicdanında yaptığı yansımanın sonucu etkilediğini anlamak gerekir. Genç hakimler zamanın ruhuna uygun davrandılar.

4-Herkes ana muhalefet partisini değişmesinin önemini vurguluyor, Gülay Göktürk toplumun ana muhalefetinin daha önemli olduğunu söylüyor.

Toplumsal dinamiği etkileyen zamanın ruhu 2002’de siyaseti değiştirdi seçimlerde milletvekillerinin 500’ü değişmişti.

Toplumsal dinamiği etkileyen zamanın ruhu 2010’da yargı da devrim niteliğinde halk iradesinin temsilini sağladı.

Toplumsal dinamiği etkileyen zamanın ruhu ana muhalefet partisi içindekileri bir arada tutan ideolojiyi değiştirdiği için gazetelere manşet olan değişimi yaşamak zorunda kaldı, değişim kaçınılmazdı.

Bunun tek istisnası kaldı, Türk Silahlı Kuvvetleri.

Komutanlarımız Harp Akademilerinde aldıkları eğitime bilimsel verileri katarlarsa bu gerçeği görürler.

Proaktif olmak komutanda aranan liderlik özelliğidir. Önlem alınırsa fırtınalar fırsata dönebilir. Yoksa yakın zamanda TSK ile ilgili hepimizi üzen düşmanları sevindiren haberler duyacağız.

Komutanlara hatırlatıyorum ,“İlkbahar geldiğinde zamanın ruhu çiçeklerin açmasını irade eder, siz bahçenizi bastırabilirsiniz ama baharı önleyemezsiniz. Yağmur ve fırtınalardan sonra eviniz yıkılmış olmamalı. Evinizin çürük yönlerini söyleyen çocuklarınızı bir daha dinlemelisiniz.”

Çünkü “Zamanın Ruhu” bilimin öngörüsüdür. Bakalım TSK’nın dönüşüm macerası nasıl olacak? Komutanların tercihleri milli iradeye paralel olabilecek mi?

Bugün TSK’da HSYK gibi seçim olsa Ankara’daki kadrolar liste dışı kalırdı.

1960’a takılmış bir ordu istemeyen TSK ‘nın iç kamuoyu ve toplum artık özgüven sahibidir. İster inanınız ister inanmayınız gerçek budur.

Nevzat Tarhan - Haber 7
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Düzenlenme Pazartesi, 08 Kasım 2010 11:54
Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...