Cumartesi, 24 Eylül 2016 15:50

Yenikapı Ruhu

15 Temmuz Cuma günü akşamı darbe kalkışmasının milletimiz tarafından başarıyla savuşturulmasından sonra, 7 Ağustos Pazar günü Yenikapı'da "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" düzenlendi ve yaklaşık beş milyon kişi katıldı.

Belki ülkemizde düzenlenen en yüksek katılımlı mitingdi, bu.

Darbe kalkışmasına milletçe hep birlikte dur denilmiş ve dolayısıyla yine milletçe, hep birlikte iç ve dış düşmanlara karşı, tek beden, tek yürek, tek sesle haykırılmış, adeta gövde gösterisi yapılmıştı.

Bu mitinge, göstermelik parti HDP dışında, iktidar ve muhalefetiyle tüm gerçek siyasi partiler, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı katılmıştı.

Yani darbeci, bölücü, terörist ve hainlerin dışında vatanını, milletini, memleketini seven herkes tarafından bu meydandan tüm dünyaya yepyeni bir mesaj verilmiş, yepyeni bir ruhun inşa edilişinin ilanı yapılmıştı.

İşte, bu ruhu önemsiyoruz!

Çünkü bu ruh, uzun tarih sürecinin son yüzyılında yitirdiğimiz, ancak büyük bir özlemle tekrar kavuşmanın hasretini çektiğimiz, bize tekrar tarihteki şanlı atalarımızın iftihar tablolarını yaşattıracak, birlik ve beraberliğimizin ruhudur.

Bu ruha çok sıkı sarılmalıyız. Bu ruh istikbalimizdir, bu ruh istiklalimizdir.

Şunu anlamalıyız ki; bu darbe kalkışması sadece Pensilvanya'da zorunlu mukim, bir emekli vaizin işi değildir. Tıpkı, PKK terör örgütünün katliamlarının sadece Kandil'de zorunlu mukimlerin işi olmadığı gibi.

Bildiğiniz ne kadar terör örgütü varsa, biliniz ki arkasında "Maskeli Beşler"den birisi mutlaka vardır.

Her ne kadar dünya beşten büyükse de, bu beşli hükümranlığını kolay kolay devretme düşüncesinde olmaz ve olmayacaktır. Dolayısıyla, özellikle de son yıllarda hükümranlıklarını hedef alan ve hatta haddi (!) olmadığı halde, tekrar eski muhteşem yıllarına dönmek isteyen ve üstelik bu yükselişin sinyalini veren, vermekle de kalmayıp adeta tırmanışa geçen Osmanlı'nın torunlarına haddini (!) bildirmek gerekmektedir. Çeşitli ve her türlü alavere dalaverelerden sonra, mükerrer suikast girişimleri ve tuzaklar boşa çıkınca, ciddi bir darbe kalkışması bu işi bitirecekti. Ama olamadı. PKK zaten yıllardır doğru dürüst bir işe yaramaz bir hale gelmişti. Hendek siyaseti son bir oyalama denemesiydi. Oradan da bir şey çıkmayacağını ağababalar biliyordu. YPG, PYD, DAEŞ v.s bunların hepsi asıl hedefi vurmak için strateji içerisindeki taktikler ve Şah’a ulaşmada kullanılan piyonlardan başka şeyler değildir, aslında. Suriye’nin bataklık haline getirilmesi asıl büyük kıyametin habercisi bence!

İslam dünyasını bir araya getirecek, sancağı düştüğü yerden kaldıracak, dağılan tespih tanelerinin imamesi yavaş yavaş kıpırdanmış, ümmetin mazlum evlatlarını ittihadı islam hayal ve ümidi sarmaya başlamıştı. Sağ-Sol kavgaları, Alevi-Sünni ayırımcılığı, Kürt-Türk çatışması becerilememişti. Özellikle AB'de sarsıntılar baş göstermeye başladıkça, biraz da bunun telaşıyla artık son çare uyanan devi kayan kumlara, Suriye bataklığına çekmek şart olmuştu. Belki, artık maskeler çıkartılacak, taşeronların işine son verilecek, vekillerin yerini asıllar alarak, kıyamet savaşına dalınacaktır. Allah sonumuzu hayr eylesin.

İşte bu durumda, bizi diri tutacak en önemli husus sözünü ettiğimiz, birlik ve beraberlik ruhu olacaktır. Ben inanıyorum ki, bizi dışarıdan yıkmaları mümkün olamayacaktır, yeter ki biz içeriden bölünmeyelim.

Şimdi, iç farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp, dış tehdide karşı birlik ve beraberlik ruhumuzu kuşanma ve kuşatma zamanıdır. Memleketini, milletini seven ülkemizin evlatları şimdi Yenikapı ruhu dediğimiz, darbeden sonra Yenikapı’da sergiledikleri o birlik ve beraberliği, daha samimi ve daha ciddiyetle kuşanıp, tüm dünyanın şer güçlerine karşı dimdik, dipdiri dikilmek zorundadır.

Başka hiçbir çaremiz yoktur.

Tevekkeltü alallah.

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...